Yalnızlığı seviyoruz değil mi? Kendimize söyleyip duruyoruz ya hani “Yalnızlığı Seviyorum ben” diye.Başka bir çeşit övünç biçimi belki.'Yalnızlığı herkes kaldıramaz.Ben kaldırıyorum, güçlüyüm ben' deme şekli.Yalnızlığı seviyor ama nerde gülümseyen iki çift göz görsek imreniyor, belki duygulanıyor ardından duamızı ediyoruz ' hayırlı bir yol arkadaşı' diye.Yalnızlığı seviyor, lakin dalıp gidiyoruz ötelere, okuduğumuz herhangi bir sevda şiirinde.Yalnızlığı seviyor, lakin aranıp sorulmadığımızda kırılıp üzülüyoruz. “Bazı zamanlar oluyor ki, yalnızlık alıp gidiyor insanı uzaklara... Onlarca insan varken yanında, gecelere yoldaşlık edip gökyüzüyle sohbetleşiyor.Bir bardak çaya dert anlatıyor, bir kitaba içini döküyor. İnsan yalnızlığın görünmeyen kısmını başını yastığa koyduğu zaman anlıyor.”Bir kelimeden ibaret değil bizim yalnızlık dediğimiz.Yanında kimsenin olmayışı ve tek kalmak da değil.Yalnızlık dediğimiz, bir kalabalığın ortasında kimsenin sizi anlamamasıdır. İçimizde kelimelere dökemediğimiz, birikip birikip kimselere söyleyemediklerimizin adıdır yalnızlık.Ay'ı Güneş'ten daha çok sevmemiz, her şiirden bir hüzün çıkartıp, her kitapta acıların, ve sevdaların altını çizmemizdir yalnızlık.Bir sahil boyu tek yürüme isteklerimiz, yaşanacak yer dediğimiz zaman kimsesiz yerleri seçmemiz ve ağladıktan sonra ki, rahatlama hissimizdir yalnızlık.
Ne kadar güzel özetlemiş Rasim Özdenören Bazı insanlar nefreti dahi haketmiyor Nefret öfkeyle beraber içimizde yer tutan bir duygu . Ne diye gönlünüzü yorasınız ki ...
yusuf

yusuf

@demivasl
·
4ay
Nefret değildi bu, soğuk bir sevgisizlikti, bir uzak duruştu.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Bakış açım
ŞİİR DÜNYASINDA GİZEMLİ BİR YOLCULUK Şiir herkesin kendi rotasında seyrettiği ve en sonunda bir bütünde hayat bulduğu bir nehir gibidir. Kimi zaman bize anlamsız gelen, bazen de sınırlarımızın çok üzerinde acılar veren bazen de aksine yine sınırlarımızın çok ötesine çıkarak bizleri mutluluğa sürükleyen uzun soluklu bir akıntıdır. Şiirlerle sisler
NAAT
youtu.be/-FJgKGvwEYI?si=...
İsmet Özel
İsmet Özel
Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin.. Külden martı doğuran odalıklar Ve kahyalar Kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili Şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler Celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan Ey hayat rengini sazendelik
Türk siyasetinde yıllardır süre gelen bir yanlış var. O da dış güçler gelişmemize izin vermiyor, terakkimize engel oluyorlar anlayışıdır. Lakin bizim sorunumuz asla o değildir. Tarih boyunca da olmamıştır. Dönüp bakalım Osmanlı'ya, Selçuklu 'ya onlar her zaman dış güçlerle mücadele halindeydiler. Ama asıl darbeyi vuran her zaman içten
ZEHİRLİ TOHUM
Belirsizlik içimizdeki boşluk hissi midir? Yoksa bizi yoran bir hastalık mı ya da iç kargaşamız mıdır? Belki hepsi, belki hiçbiri… Bir tohum düşünün zehirli olsun, onu evimizin bahçesine, bitkilerimizin yanına ektiğinizi düşünün. O tohum ilk olarak toprağa tutunur ve kök salar, yerleşir ve toprağında yayılır. Sonra büyümeye ve gelişmeye başlar.
Reklam
Reklam
1.000 öğeden 731 ile 740 arasındakiler gösteriliyor.