Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İşte malım, dilediğim kadar al!
Yunus Bey: “Câmiü’s-Sağîr 3. Ciltte geçen 2256 no’lu “Allah helâl kazanan, tutumlulukla harcayan, fazlasını da fakirlik ve ihtiyaç günü olan Kıyamet için önden gönderene merhamet etsin.” Mealindeki hadisi açıklar mısınız? Önden göndermek ne demektir?” AMELLERİMİZ BİZDEN ÖNCE AHİRETE GİDER Bu hadis-i şerifte bir Peygamber (asm) duası vardır.
Hayatın içindeki güzellik ve kötülüklerde, melek ve şeytanları görmeyenler daima bilginin ışığından uzak kalacak, ruhları asla şefkat bulmayacaktır.
Reklam
Hayatın içindeki güzellik ve kötülüklerde, melek ve şeytanları görmeyenler daima bilginin ışığından uzak kalacak, ruhları asla şefkat bulmayacaktır.
Yüzüme karşı melek olanlar, arkamdan kuyu kazarak çakallık yaptıklarını düşünüyorlar. Asla unutmasınlar, ben onların içindeki şeytanla boğuşuyorum.
Biraz insaflı ve birçok da samimi ol; düşün ki kafatasımızın içindeki en nihayet bir insan zihnidir. Bir insan melek diye sevmek budalalıktır. İnsanların bütün pislikleri, hırsları, zaafları ile sevebilmek bir meziyet, hatta bunun üstünde bir şey, bir kahramanlıktır.
Sayfa 113 - Flora KitapKitabı okudu
Bir Yusuf var kalbimin kuyusunda… Ne bir Yakup var onun için ağlayacak, Ne bir melek var karanlığını aydınlatacak, ve ne de bir- kervan; içindeki durumdan kurtaracak… Sen Yusuf olmaya bak her şeye ve herkese rağmen. Derdine ağlayacak bir Yakup olmasa da Yusuf’u Mısır’a sultan eden bir Rabbin olacak...
Reklam
Çocukken annesiyle birlikte oynadıkları bir oyundu bu. Eskiden cennette Tarın kendine bir alfabe çorbası pişirmiş ve bunu devasa bir kâseye koyup mutfak penceresinin yanında soğumaya bırakmıştı. Ama sonra kuvvetli, küstah bir rüzgâr ya da hınzır, yoldan çıkmış bir melek ya da belki bizzat şeytan, kazara ya da kasten (hikâyenin bu bölümü her anlatıldığında değişirdi) kâseyi yere. yani gökyüzüne düşürmüş ve çorbanın içindeki bütün harfler kâinata saçılmıştı, bir daha asla toplanmamak üzere. Harfler her yerdeydi, fark edilip bulunmayı bekliyorlardı. Cennet Kâsesi'nde kalsalar oluşturabilecekleri kelimelere yerleştirilmek, eski manalarına kavuşabilmek istiyorlardı.
Düşün ki kafatasımızın içindeki en nihayet bir insan zihnidir. Bir insanı melek diye sevmek budalalıktır. İnsanları bütün pislikleri, hırsları, zaafları sevebilmek bir meziyet, hatta bunu üstünde birşey kahramanlıktır. Dostlarımızda, kendimizde de bulunmayan ulviyetler aramak insafsızlıktır. Bütün insanlar birbirinden farksızdır.
Sayfa 113 - Flora kitapKitabı okudu
Hayatın içindeki güzellik ve kötülüklerde, melek ve şeytanları görmeyenler daima bilginin ışığından uzak kalacak, ruhları asla şefkat bulmayacaktır.
"Tepeden tırnağa çamursun Adem ilk bakışta.Toprağın topraklığına batmış gibisin. Ama bu halinle kıymetlisin. Çünkü bu halini aşabilirsin. İçindeki kutsal ruha sahip çıkabilirsin. İşte o zaman melek değil ama melekler gibisin. Ve ey Adem, unutma, böyle bir tartıda melek gibi olmak melek olmaktan ağır çeker.
Reklam
Hayatın içindeki güzellik ve kötülüklerde, melek ve şeytanları görmeyenler daima bilginin ışığından uzak kalacak, ruhları asla şefkat bulmayacaktır.
Sayfa 12 - karbon kitaplar-sessiz kederKitabı okudu
" Tepeden tırnağa çamursun Adem ilk bakışta . Toprağın topraklığına batmış gibisin .Ama bu halinle kıymetlisin . Çünkü bu halini aşabilirsin . İçindeki kutsal ruha sahip çıkabilirsin . İşte o zaman melek değil ama melekler gibisin .Ve ey Adem , unutma , böyle bir tartıda melek gibi olmak melek olmaktan ağır çeker . Çünkü sen o iki şey arasında özgür irade - bilinçli seçimsin..."
1.144 öğeden 1.126 ile 1.140 arasındakiler gösteriliyor.