Ortadoğu'da Yeraltı
Ey İstanbul! Sana bu şiiri hastanelerin acil servislerinden, yoğun bakım odaları ağzına kadar dolduğu için hastaların ambulanslarla başka hastanelere taşınırken çıkan siren ve trafikteki diğer araçların korna sesleri ve aralarından geçmeye çalışan insanların itiş-kakışları ve kuru öksürükleri içinden yazıyorum! Sana bu şehrin tam kalbinden, yani
Sayfa 8 - İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
Atatürk, Amasya'daki ilk direniş konuşmasını hükümet konağında yaptı. Kendisini dinleyenlerin gözlerinin içine bakarak yaptığı o konuşmayı şöyle bitirdi: “Amasyalılar! Düşmanların Samsun'dan yapacağı herhangi bir çıkarma harekâtına karşı ayaklarımıza çarıklarımızı çekerek vatanı en son kalesine kadar savunacağız. Allah milletimize mağlubiyeti gösterirse bütün evlerimizi, mallarımızı ateşe vererek ve vatanı bir yıkık yurda çevirerek boş bir çöl halinde düşmana bırakacağız."
Reklam
Yaralı bir hayvan gibi saklanmak için kendime kuytular arayıp dururken acı gerçeği kabullenmek zorunda kaldım: Kayboldum. Kaybolmak ansızın başımıza gelen felaketlerden değil; bir zaman dilimine yayılarak, yavaş yavaş insana sezdirmeden gerçekleşiyor. Ancak son evrede kendini belli eden sinsi hastalıklar gibi iş işten geçtiği vakit anlıyorsun
Vücutlarımız birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir; asıl mesele hayatımızı verebilmektir, baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip oradan tek bir ruh çıkmaktır. Seni özgürce ve korkusuzca sevebilmek için neler verebileceğimi bilseydin.. Bu aşk, hayatının bütün o eski aşklarından hiçbirine benzemeyecekti, her zaman
Masa Üstünde Yürek Ne Demek
Böylece geceden geceye Karanlığın Şili kıyıları boyunca Derin olduğu uzun saatte Kaçak geçiyordum kapıdan kapıya. Öteki yoksul evler Öteki eller Vatanımın her kıvrımında bekliyorlardı adımlarımı Sana hiçbir şey anlatmayan Bu kapıdan bin kez geçtim Bu yıkık duvardan bu çiçeği solgun pencerelerden Bu benim için bir sırdı Hayatın çırpınan sırrı Şehadetin içine sindiği Kömür bölgelerindeydi Kıyının limanlarında Antartika takım adalarının yanında Dinle, belki bu çınlayan sokakta Öğle sokaklarının müziğinde Ya da parkın yanındaki Bu pencere içinde Ki insan fark edemez başka pencereler arasında Aydınlık bir çorba tabağıyla Ve masa üstünde bir yürekle Beklerdi beni Bütün kapılar benimdi.
Evrensel Basım Yayın
Dışarısı dağa, rüzgâra; içerisi tarihe bakıyor. Ben arada duruyorum. Yıkık kemerli pencerelerden birinin içine oturuyor, gölgeye adeta siniyorum.
Reklam
87 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.