Delibal
Özlüyorum seni .İnsan kaybettiği şeyleri elbette özler.Bundan altı sene önce denk geldiğim toprak rengini özlüyorum.Yanında nefes aldığımı özlüyorum.Kokusuna sarhoş olduğumu sarıldığımda cenneti kucakladığımı özlüyorum.Şimdi kaf dağı kadar uzak bir nefes kadar yakın olan sevgiliyi özlüyorum.Ben kendimi özlüyorum. Yeri dolmayacak şeyler vardır bu
Çok ama çok ama çok ÖNEMLİ
Neden? Bu kadınları geride tutan şey nedir? Korku, diyor Dr. Symonds. Kadınlar, gelişim sürecinde yapısal olan kaygıyı yaşamak istemiyor. Bu, yetişme tarzıyla ilgili bir sorundur. Kız çocuklarına, kendini ortaya koyucu ve bağımsız olmaları değil, gerçekten de geride kalmaları ve bağımlı olmaları öğretilir. Şimdi sinyalin verilmiş olması ve "bağımsız" olmalarına izin verilmesi, kadınları içsel bir kargaşaya sürüklemiştir. Kız çocuklarının içine işlenen bu "bağımlılık çekirdeğinin" çevresinde, “birbiriyle ilişkili olan ve birbirini pekiştiren bir kişilik eğilimleri toplamı gelişir," diyor Symonds. Bu eğilimlerin gelişmesi yıllar alır. "Oturmuş herhangi bir kişilik yapısında olduğu gibi, [bu kişilik özelliklerinden de] kaygısız vazgeçilemez." "Dolayısıyla günümüz kadınının kendini bu kadar yıkık hissetmesine neden olan şey, kişilik yapısının tamamından vazgeçilmesi ya da bunu yapma zorunluluğunun algılanmasıdır."
Reklam
232 syf.
10/10 puan verdi
Gölgeye girenin gölgesi olmaz
“henüz nereye kaybolduğu anlaşılamayan Güvercin’den aklını yitirerek karın neden yağdığını sorup duran Cennet’in oğluna, bekçiye, Rıza’ya, hangi kızın saçına okuyup üflediğini bilmeyen imama, hâlâ ilçeden dönemeyen muhtara, hatta yıllar önce nereye gidip yıllar sonra nereden geldiği bir türlü çözülemeyen Cıngıl Nuri’den eviyle muhtarlık arasında
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 201512,7bin okunma
Yorgundum
Bugün günlerden salı günü idi yolda yürüyordum.Akşam saatleri, güneş batmak üzereydi .ben hala yürümeye devam etmekteyim bilmediğim yerleri gezmekteydim ,aslında gezmek denilmezdi çünkü;kafa dağıtmak için yürüyordum, o gün sadece aşkıma karşılık alamadığım için öylece yürümek istiyordum, kafa dagıtmam gerekiyordu... yürüdüm ,
Hatırla
Yıkık harabeye yolun düşerse, Yuvasından ayrı eşi hatırla. Damla damla dolan bir kap taşarsa Sabrın çatlattığı taşı hatırla. Kör bulutlar maviliği boğarken, Yıldırımlar yeryüzünü döverken, Gökten şarıl şarıl yağmur yağarken
1035 syf.
10/10 puan verdi
·
68 günde okudu
Dmitriy Nabokov'un incelemesi...
Kitabın başında İncil'den bir alıntı: "İçim nefretle dolu, öcümü alacağım." "Tolstoy, düzyazıda Rusların en büyük yazarıdır. Şunu keşfetti Tolstoy: (Hiç kuşkusuz, kendisi de bilemedi keşfini) Yaşamı, çok hoşa gidecek bir biçimde, tastamam, biz insanoğullarının zaman duygusuna denk düşecek biçimde canlandırmanın yöntemini... Saati
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 201739,7bin okunma
Reklam
337 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.