91 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gogol bu hikayesinde de sizi şaşırtmayı başaracak bir konu seçmiş kendisine. Ancak, Burun hikayesinde olduğu gibi olağanüstülükler kullanarak yapmıyor bu kez. Hatta, gerçekleri öyle gözünüze sokmak istiyor ki, kalbiniz dayanmıyor bazı yerlerdeki yoksulluğu ve çekilen sıkıntıları okumaya. Ana karaktere gelince, haddinden fazla sıradan, var ile yok
Palto
PaltoNikolay Gogol · İnsan Kitap · 201737,3bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir kitap düşünün sizin içinizden geçenleri kendinize bile ifade etmekten çekinirken o size sizi anlatsın.Bu öyle bir kitaptı.Her bir cümle saatlerce düşündürebilir türdendi.Başarılı bir yapıt..
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,4bin okunma
Reklam
10/10 puan verdi
Umberto Eco - Budalalıktan Deliliğe kitap incelemesi
Umberto Eco’yu yorumlayabilecek Türkçe’min olmadığını düşünüyorum. Ama ‘Budalalıktan Deliliğe’ öyle etkileyici bir şey ki bu kitap insanlara ulaşsın ve herkes okusun istediğim için içimden Umberto Eco’dan özür dileye dileye yorum yapmaya çalışacağım. Bu kitaba kitap desem yetmez, köşe yazısı desem çok daha fazlası. Aslında kitap kendisini Umberto
Budalalıktan Deliliğe
Budalalıktan DeliliğeUmberto Eco · Kırmızı Kedi Yayınları · 201792 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı kitaplar yüreğinizin en ince noktasına dokunur, hem hüzün hem mutluluk verir, Petey benim o gruba koyacağım kitapların arasında yerini aldı. Hiç yolda karşılaştığınız herhangi bir engeli olan bir kişiye gerçekten içinizden gelerek gülümsediniz mi, selam verdiniz mi? Bence artık gülümseyin, selam verin ve Petey'i mutlaka okuyun. Petey 1922'de doğduğunda ciddi zeka geriliği teşhisi koyan doktor, dediğinden bir adım bile geri atmadı. Ona göre Petey'de zeka geriliği vardı ve tedavi olamazdı. Ailesi 2 sene boyunca her yolu denedi ama doktorlar sözleşmis gibi zeka geriliği konusunda ısrarcıydı, ailenin bir tercih yapması gerekti ve onlar Petey'i Warm Spring Akıl Hastanesine yatırmayı uygun gördü, yatırdılar ve gittiler geri kalan ömrünün bir gününde dahi aynı kanı taşıyan aile bireylerini görmedi. Aile olabilmek için kan bağı sart mıydı? Petey'in yolundan bir çok insan geçti lakin o hep mutlu olcak bir şeyler bulmayı tercih etti. Gercekten de Petey'de zeka geriliği var mıydı? Yoksa sadece beyin felci ile doğmuş normal zeka sahibi bir birey miydi? Belki de bedenin içine tutsak olmuş bir kuştu...mesela güvercin... "Öyle görünüyor ki insanlar dostlarını kaybedince var olma nedenlerini de yitiriyorlar. Calvin'in öğrenmesi gereken şey, her zaman bir yarın ve yeni arkadaşlar olduğu gerçeği."
Petey
PeteyBen Mikaelsen · Beyaz Balina Yayınları · 20144,649 okunma
540 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Yazarın ilk defa bir yapıtını okuyorum. Bu güne kadar okumadığım için üzüntü duydum. Kitap daha ilk sayfadan kendine bağlıyor. Kitabı elimden bırakmak istemedim adeta büyüledi beni. İnsanların açlığa sefalete nasıl mahkum edildiğinin hayatlarının nasıl hiçe sayıldığının ellerinden özgürlüklerinin haklarının ve dahi canlarının nasıl ellerinden alındığının ve nasıl bir kin deryasının oluşturulduğunu ve bu deryanın nasıl bir tusunamiye dönüştüğünü ve herkesi nasıl önüne kattığını zulüm görenin dehşet verici zulmünü Therese Defarge’nin kişiliğinde kare kare görüyor kimi zaman Therese acıyorsunuz nasıl bir hayat hikayesidir diye içinizden geçiriyorsunuz. Sonra o vahşetin perde arkasından karşınıza heybetli bir şekilde Therese çıkıyor. Bir insanın masumken nasıl bir canavara dönüşebildiğini adeta yaşıyorsunuz. Fakat bu kadar vahşetin ve kinin içinden sevginin ve dostluğun nasıl filizlendiğinin böyle bir ortamda bile sevdikleri için can verilebileceğini Sydney Carton'un kişiliğinde görüyor. İyiye ve güzelliğe dair umutlarınız tekrar doğuyor. Keyifli okumalar
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202359,6bin okunma
224 syf.
5/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Ben
Doppler
Doppler
ve bu kitap arasında bir kitap daha olduğunu bilmiyordum. İyi ki de bilmiyormuşum. Bunu devam kitabı sanıp çok büyük bir heyecanla alıp okudum ama okudukça karabasan gibi gitgide ağırlaştı kitap ve bitmedi bir türlü. Neden böyle olduğu konusunda yazara karşı bir şaşkınım açıkçası. Devam kitabı yazılması zorunlu değil; içinizden gelmiyorsa yazmazsınız olur yani. Çok zorlama kitaptı. Çok ağdalı kitaptı. Tamam Doppler karakterinin pervasız, sorumsuz ve sistemi sorgulayıp sürekli muhalif veya aykırı veya isyankar davranan bir tarz olduğunu biliyoruz ama bu kitap aşırı bel altı olmuş. Hele bir sayfada kaç adet kıç kelimesi okudum bilmiyorum. Kesinlikle 18 yaş üstünün serbestçe okuyabileceği kanısındayım. Cinsellik de değil rahatsız eden; başka bir şeyler var rahatsız edici. Örn; Komşusunun evine girip kadının önünde öylece bir fotoğrafın üzerine boşalması ve temizleyip teşekkür edip geri evden çıkması? Ailesine ve çocuklarına karşı tavrı. Bir anda böyle bir değişim. Empati kurmaya çok çalıştım. Herkes dilediği şekilde yaşayabilir ama sorumluluk duyduğunuz ve size karşı sorumluluk duyan insanlarınız varsa tamamen özgür olmak asla söz konusu değil. Ben okurken Doppler’ın aile üyelerinden biri kadar utandım kendisinden. Kendi çocuklarını düşünmeyen ama bir geyiğe kendince çok büyük bir sorumluluk duyan ve sırf kendi istiyor diye Bongo’nun yaşam alanından çıkartılıp bir dairede yaşamaya mecbur edilmesi beni sinirlendirdi. Keşke sadece ilk kitabı okuyup devamını getirmeseydim. Yazara sempatimi de kaybettim.
Bildiğimiz Dünyanın Sonu
Bildiğimiz Dünyanın SonuErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20191,604 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.