Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
171 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bıçağın düşmesine son bir gün
Kitap, çok uzun bir önsöz ile başlıyor. Victor Hugo bu önsözde idam cezası ile ilgili düşüncelerinden bahsediyor. Hatta bir yerde halkın, yoksulluk içinde yaşayan, bahtsız insanlar idam edileceği zaman buna ses çıkarmayıp da 4 bakan idam edileceği zaman buna tepki göstermelerini eleştiriyor. Buyurun, işte o kısım: “Arzulanan bu ilgayı
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Koridor Yayıncılık · 2020120,4bin okunma
Ölüm cezası, Doğu Türkistan'da yaygın olarak kullanılmaktadır ve uygulanan ölüm cezalarının sayısı, Çin'in geri kalanından önemli ölçüde daha yüksektir. İdam edilenlerin çoğu, yargısız infazlar veya kasıtlı cinayetlerin kurbanı oluyor. Uluslararası raporlara göre, sadece 1997'de Doğu Türkistan'da bin Uygur uyruklu kişi idam edildiği nokta Ocak 1998 ile Eylül 1998 arasında 55 Uygur idam edildi. Eğer idamlar kurşunla gerçekleştiyse, bu kurşunun parasıyla Uygurların ailelerinden alınıyordu.
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şimdi tutsağım. Bedenim bir zindanda demirlere bağlı; zihnim korkunç, kanlı, karşı konulmaz bir düşüncenin esiri! Tek düşüncem, tek inancım, tek gerçekliğim var: Ölüm cezası! Bu kitapta ölümüne haftalar kalmış bir mahkûma tanık oluyoruz. Bir insanın ölüm vaktini bilmesinin hayatına olan etkilerini ve hayatın gidişatını nasıl değiştirdiğini gözler önüne seren bir kitap. Klasik kitaplar okumayı seven okurlar için bence muhteşem bir kitap. Tüm okurlara şiddetle tavsiye ederim.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,4bin okunma
edison şerefsizliğin sınırlarını zorluyor oynat bakalım...
Başarılı bir mucit olmasının yanı sıra, kurduğu şirketlerle icatlarını başarılı bir şekilde pazarlayabilme yeteneğine de sahiptir. Oluşturduğu sistemlerde doğru akım kullanmış ve dönemin zengin girişimcileri tarafından ciddi miktarlarda maddi desteği de arkasına almıştır. Şöhreti şehir sınırlarını aşıp neredeyse tüm ülkede yayılmaya başlamışken,
Sayfa 43-47 | Destek YayınlarıKitabı okudu
Gerçekten de toplumu budamak, dallarını koparıp, kellesini uçurmak için gelen devrimlerin insan kanına doyduklarına nadir rastlanır, ölüm cezası ellerinden kolayca bırakmadıkları bir bıçaktır.
“En inatçı ceza hukukçuları buna dikkat etsinler; nitekim bir yüzyıldan beri, ölüm cezası etkisini azaltarak ilerlemektedir. Neredeyse hafiflemiştir. Bu bir güçsüzlük işareti. Bir zayıflık işareti. Yaklaşan ölümün işareti. İşkence yitip gitti. Tekerlek cezası ortadan kayboldu. Darağacı da yitip gitti. Ne garip! Giyotinin kendisi de bir ilerleme.”
Sayfa 37 - Can Yayın EviKitabı okudu
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
Çok güzel bir eser benim okuduğum kısaltılmış versiyondu ama daha önce de okumuştum. Eserin ana fikri fiziki özelliklerine göre insanları kalıba sokmamakla beraber fiziki açıdan hayata geride başlamış insanların ne kadar iyi olursa olsun pek şansı olmadığı. Seneler önce güzel bir kız dünyaya getiren kadın onu her şeyden sakınır ve korumaya
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Çocuk Gezegeni · 201932,7bin okunma
1002 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
61 günde okudu
Karamazov Kardeşler
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski 1821-1881 yılları arasında yaşamış, ciğer kanaması nedeniyle 59 yaşında vefat etti. Yazar, denemeci ve gazeteciydi. Dünya edebiyatının en büyük romancılarından biri olarak görülmektedir. Dostoyevski'nin eserleri on üç roman, üç kısa roman, on yedi kısa öyküden oluşur. Dostoyevski'nin hassas bir fiziksel yapısı
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 202034,6bin okunma
Komün yenildikten sonra tutuklanan diğer tutsaklar gibi aylarca berbat koşullarda tutulan Louise Michel, yargılanmaya başladığında mahkeme heyetinin yüzüne şöyle bağırıyordu: “Kendimi savunmak istemiyorum, kimsenin beni savunmasını da istemiyorum! Ben her şeyimle toplumsal devrime aidim ve yaptığım her eylemin sorumluluğunu kabul ettiğimi ilan ediyorum. … Beni generallerin infazına katılmakla mı suçluyorsunuz? İşte yanıtım: Evet, onlar halkın üzerine ateş etmek istediği zaman Montmartre’de olsaydım, bu türden emirler veren insanların üzerine tetiği çekmek için bir an bile duraksamazdım.” Hakkında ölüm cezası istendiği açıklandığında, “Mademki özgürlük için atan yüreğin yalnızca bir kurşun hakkı var, ben de kendi payımı istiyorum. Eğer yaşamama izin verirseniz intikam diye bağırmaktan vazgeçmem ve Af Komisyonundaki katillerden kardeşlerimin intikamını alırım. Eğer korkak değilseniz, beni öldürürsünüz” dedi. Ama onu idam etmeye cesaret edemediler ve ömür boyu hapis cezasıyla Yeni Kaledonya’ya sürgüne gönderdiler.
Sayfa 137 - c:2
İdam Edilen Beden
18. yüzyılın son çeyreğinde, cezalandırmada başvurulan bedensel yöntemler eleştirilmeye başlar. 1788'de, işkence -"öncelikli sorun"- Fransa'da yürürlükten kaldırılır. Yaşamanın ve ölümün krala bağlı olmasına karşı olan Beccaria, ölüm cezasının kaldırılması gerektiğini savunur. Ne var ki sesini tüm Avrupa'ya duyurduğunu söylemek oldukça güçtür. Felsefecilerin hepsi katılmaz onun görüşlerine. Bununla birlikte, birçok bilgili despot bu yeni duyarlılığa uyum gösterir. 2. Gustaf'ın İsveç'inde, 2. Yekatarina'nın Rusya'sında ve 2. Friedrich'in Prusya'sında ölüm cezası kalkar. "1782 tarihinde 2. Joseph'in ilan ettiği Avusturya Ceza Yasası'yla ölüm cezası yürürlükten kaldırılır"; kaldı ki, İmparatorluk'ta 1796-1803 yılları arasında dönem dönem yeniden uygulamaya konur.
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Darağacının devrimlerin yok edemediği tek anıt olduğunu söylemiştik.Gerçekten de toplumu budamak,dallarını koparıp,kellesini uçurmak için gelen devrimlerin insan kanına doyduklarına nadir rastlanır,ölüm cezası ellerinden kolayca bırakmadıkları bir bıçaktır.
Victor Hugo
Victor Hugo
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Can Yayınları · 2019120,4bin okunma
Hayal gücüm hep bir şenliğin coşkusu içindeydi; istediğimi düşünebilmekte özgürdüm. Şimdi tutsağım. Bedenim bir zindanda demirlere bağlı; zihnim korkunç, kanlı, karşı konulmaz bir düşüncenin esiri! Tek düşüncem, tek inancım, tek gerçekliğim var: Ölüm cezası!
toplumu budamak, dallarını koparıp, kellesini uçurmak için gelen devrimlerin insan kanına doyduklarına nadir rastlanır, ölüm cezası ellerinden kolayca bırakmadıkları bir bıçaktır.
önsöz viiiKitabı okudu
ŞEHADET VAKTİ
22 Ağustos 1966'da Seyyid Kutub'a idam cezası verildiğinde, Assam el-Attar'ın kitabında anlattığına göre Kutub bu kararı tebessüm ve Allah'a ka-lvuşmanın verdiği büyük bir mutlulukla karşılamıştı. Muhammed Ali Benna'nın dediğine göre Seyyid Kutub'un asılmasına asıl sebep "Yoldaki İşaretler" adlı kitabı idi.
Yüksel yayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.