Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okuyun, anlayın, paylaşın(tabii isterseniz), okutun.
Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı. "SEKSSİZLİK" ¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
2X2=1
Okulda sürekli iki kere iki nedir diye sorarlar ve herkes dört diye cevap verir. ben sürekli düşük not alırdım çünkü iki kere iki birdir benim için. Benim için dudak, diş, dil, çene dört degil. bunlar sadece birdir. ağızdır ve hep beraber çığlık olur. Benim için iki ayak, iki bacak 4 parca değildir. onlar beraber çalışır ve bedeni olusturur. tektir. Sokak, cadde, mahalle, ev; bunlar 4 değil; bunlar ayni şehri oluşturur, birdir ve zengin, fakir orda yaşar. Benim için kök, gövde yaprak ve dal ayrı değil, tektir. ağaçtır. Benim için aşk, güzellik, estetik, ve uyum dört değil. bunlar bir araya gelerek aşık olduğun kişi olur. tektir. Ben sadece şunu bilirim: bedenimi bin parçaya ayırsalar, bin kurşun sıksalar bana ve beni katletseler bile, kürdistan dört parça değil tek parçadır. kürdistandır. Bu yüzden iki kere iki birdir dedim . - pêşawa qazî muhammed (Mahabad kürt cumhuriyeti devlet başkanı)
Reklam
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet'in Aziz Hatırasına Dünya tarihinin belki de en kanlı yüzyılının başında doğdu. Dönemin koşullarına göre oldukça varlıklı ve eğitimli sayılabilecek bir aileden geldi. “Üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim” der Otobiyagrafisinde. Paşazadeydi aslında burjuva karşıtı olmasına rağmen. Ancak çok kızardı kendisine “Paşazade” diye
Günün hikayesi
---------İBRAHİM AMCA-------- Bir Yahudi çocuğun Türk bakkaldan hırsızlığı ile başlar hikaye… İbrahim Amca bir Türk. Fransa’da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkânı var, daha doğrusu küçük bir marketi... Ondan alışveriş yapan bir sürü site sakini var dükkânının çevresinde. Her milletten, her dinden, her renk ve ırktan pek çok insanlar… Bu
13 yaşından beri kağıt topluyorum Ankara'da. Niğdeliyim. İlk okula başladığım yıl geldik Ankara'ya. Orta okulu bitirebildim yalnızca; hep taktir alarak geçtim sınıfları. Liseye yazdırmadı babam; sokağa saldı beni çalışıp da işe yaramam için. O gün bugündür sokaklardayım; çizgili, çizgisiz, kareli, beyaz ve rengarenk kağıtlar, kartonlar topluyorum.
Reklam
Yobaz bir muhalifsen mutlaka oku
Öncelikle hiçbir zaman bir paylaşımımın yayılmasını istemedim ama bu ileti inşallah yayılır ve çok fazla insan görür. Çünkü bugün hayatımın başa çıkması en zor günlerinden birini yaşadım ve bunları paylaşmak ve birkaç kişinin bile olsa farkındalığını artırmak istiyorum. Ben bazı şeyler geride kaldı zannediyordum ama kalmamış. Siyasal görüş
2009 ANKARA NUMUNE HASTANESİ Ölmüyordu işte. Tam 3 saat geçmişti ama hala kalp atımı bir gelip bir gidiyordu monitörde. Kaç defa ölüm raporunu noktalayıp hastayı toplamaya çalıştıysak, birden ekranda farklı bir atım beliriyor herkes başına toplanıyordu. Tüm muayene bulguları öldü derken; bir süre sonra, birden kalp atımı başlıyordu. Uzunca
Karşı Evin Annesi
Sen iki ters bir düz kırgınlıklar örerken beş numara şişle Yumuşacık kakaolu kekler yapardı karşı evin annesi. İmrenirdim... Mutfağındaki eksik malzemeden bihaber Tepeleme dolu kızgınlıklar yüklerdim dişlerimin arasına... Bilmezdim anne, Karşı evin babasında bitermiş iş; Bunu görmezdim. Hep başın ağrırdı... Başın, hep ağrırdı... Sırf bu yüzden
Bu kısacık hasbihal, kırdığım o güzel yüreğe ithaf edilmiştir…
Hepi topu, eti budu, küçücük, zerrece bir demir tozuydu işte. Bırakmıştı kendini öylece; oradan oraya savrulsa, kaybolsa yerin dibinde umrunda değildi ki. Nefes almak bile yüktü de, ne etrafını duyuyordu ne de görmek istiyordu kimseleri. Canının canı gitmişti ya; o da cansız fersiz, ruhsuz, renksiz, sessiz öylece duruyordu yerde. Paslanmıştı da
Reklam
Tolstoy
“Hayatın anlamsız olduğunu anlayacak kadar akıllı bir tek ben ile Schopenhauer mu var?” İnsanoğlu var olduğu ilk günden beri hayata bir anlam yükledi ve sürdükleri yaşam onlardan bana intikal etti. içimde ve etrafımda olan her şey, cismani olan ya da olmayan her şey, onların hayat bilgisinin birer meyvesi. Benim tam da hayatı değerlendirmede ve
"Iki kere iki dört etti ama insanlık hâlâ bir edemedi"
Bütün dualar şöyle özetlenebilir: Tanrım, nolur iki kere iki dört etmesin.
Ivan Turgenyev
Ivan Turgenyev
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.