Kulluk-kölelik düzeninin temelinde sömürü, sömürüyü sürdürmenin yolunda da şiddet ve korku vardır. Bütün insanlık tarihinin bütün diktatörleri, korku ve şiddetin etkili bir “yönetme aracı” olduğunu biliyorlardı, kendilerinden sonraki zorbalara da bu bilgiyi miras bırakmışlardır.
İnsanlık onuru, yaşama hakkı, adalet ve özgürlük gibi kavramlar, ezilenlerin mücadelesiyle doğmuştur ve birer özlem olmaktan çıkıp gerçek haline gelmenin yoluna da onların mücadelesiyle girmiştir. Ta ki, ezilenler “kula kul olmayacağız” diyerek ayağa kalkıp kendi güçlerini iktidar yapıncaya kadar bu böyle gider.