Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hüsrev Hatemi ile Hüseyin Hatemi'yi İlber Ortaylı bile karıştırmış :)
" 12 Eylül günlerinde yolda yürürken görmüş , yanaşmıştım. " Üstadım geçmiş olsun, siz değil üniversite kaybetti, inşallah tekrar döneceksiniz " demiştim. Cevap, " Biradere bu halisane duygu ve temennilerinizi nakledeceğim üstadım " olmuştu. Bugün çok şükür nazik hekim Hüsrev Hatemi ile ikizi Hüseyin Hoca'yı ayırt edecek kadar ikisini de tanıdım. "
Sayfa 200 - Timaş Yayınları, 2. Baskı, Haziran 2011, İstanbulKitabı okudu
İlber Hoca hem yürüyor hem anlatıyor: "Seneca yaşamın kısa olduğunu söylemez; olayların rüzgârına veya kötü alışkanlıklara kapılanların, yaşamaktan korkanların ve geçmişe takılanların onu kısalttığını söyler. İyi değerlendirirseniz yaşam da uzundur." Yaşam uzundur ama iyi değerlendirirseniz..
Sayfa 14
Reklam
Biz bu hayatta nasıl mutlu olacağız? Ne yaptığımızda, neye ulaştığımızda kendimizi bir şeyleri başarmış, bir yükü hakkıy- la omuzlamış ve bir yere kadar taşımış hissedeceğiz? Bu yükü nasıl taşıyacağız? Çalışacağız, okuyacağız, göreceğiz, planlaya- cağız, kendimize bir hayat kuracağız, tamam ama bunu hangi ölçüye göre yapacağız? İlber Ortaylı'ya göre bir ölçü hep var. Bir tür altın oran... Çoğumuz bunu ıskalasak da, kaçırsak da, tutturamasak da bir hesap standardı var. Bu ölçü, bu standart, bu altın oran tarihten bu yana hep kendini korudu. Toplum yaşamının ilk günlerinden beri düşünürler bu konuya kafa yordu. Çalışmanın ölçüsü. Düşünmenin ölçüsü. Okumanın ölçüsü. Durmanın, beklemenin ölçüsü. Tembelliğin ölçüsü. Tevazuun ölçüsü. Hatta mutluluğun ölçüsü... İlber Hoca'yla ağır ağır yürüyoruz. Bir yandan anlatıyor, bir yandan da etrafını seyrediyor. Duraklama anlarımızdan birinde "Mutluluk hem hak hem de bir görevdir," diyor. "Sadece mutlu olmaya çalışmayacaksınız, toplumu da mutlu kılmaya çalışacaksınız."
Sayfa 11
İlber Hoca'dan inciler
Faber est suae quisque fortunae. Herkes kendi kaderinin mimarıdır.
Sayfa 144 - Kronik yayıneviKitabı okudu
Orta Asya'yı keşif
Orta Asya'da en kültürlü halk Kazaklardır çok açık ki Kazakistan'ın güneyini de ihmal etmemelisiniz artık orası Turan eyaleti olarak biliniyor başkenti de Hoca Ahmet Yesevi'nin şehri Yesi,şimdiki adıyla Türkistan'dır Yesi'ye gittiğinizde bir orta Anadolu şehri gerçekten zenginleşirse nasıl olur sorusunun cevabını göreceksini.Timur'un 1389'da yaptırdığı muhteşem Hoca Ahmet Yesevi türbesi oradadır şehrin biraz ötesinde de Ahmet Yesevi'nin hocası Arslan Baba'nın türbesi ve onun ismini taşıyan cami vardır buralarda masmavi çiniler,Kazakistan bozkırının ortasında yükselir
Sayfa 132
Sancakta şehzadeleri çok iyi yetiştiriyorlar Fatih İtalyanca eski Yunanca Latince Arapça Farsça biliyor hoca hayrettin, molla Zeyrek, hocaZade Mustafa ,molla Mehmet Gürani, molla Mehmet katipzade ,molla Hüsrev ve Hıdır bey Fatih'in sevip saydığı edebi ve ilmi tartışmalarını yorulmadan dinlediği hocalarıdır devrin ünlü astronomi, hendese ve matematik bilgini Ali kuşçu yıldızlara bakarak Fatih'in Muzaffer olacağını tahmin etmiş ve el- Fethiye kitabı ile bunu betimlemiştir bu kehanetin siyasi bir formül olup olmadığı tartışacak bir konu muhtemelen iyi tertiplenen bir amacı olabilir
Sayfa 176
Reklam
îlber Hoca, onunla yaptığım bir röportaj sırasında“Biliyor musun, insan en güzel trende düşünür Bir konu kafanı kurcalıyorsa; yazmak, anlatmak istediğin şeyleri kafanda sıralamak istiyorsan, hatta yeniden kurmak istiyorsan, bir tren yolculuğuna çıkmalısın. Ben bunu İtalya’da trenle seyahat ederken anlamıştım. Biliyorum, şimdi bir trene atlamayı düşüneceksin ama iş güç diye bunu erteleyeceksin; sonra da unutup gideceksin. Kafanda tuttuğun her neyse, o da buhar olacak. İyisi mi, al sen o bileti!
Size bir sır veriyim , yakın çevresinin iyi bildiği ve çokça yararlandığı üzre , İlber hoca kişinin hem vaktini doğru kullanmasına hemde hayatın tadını çıkarmasına yönelik pratik önerilerde bulunmayı sever. Bunlarıda kendi Hayatından örnekler vererek anlatır ; nasıl verimli çalışılacağını , düşünüleceğini ,,zaman ve kaynak israfından nasıl kurtulunacağını , isabetle birazda alametifarikası olan sivri diliyle tarif eder.. Hocanın bir olmazsa olmazı daha vardır o bir hayatın sadece verimli yaşnmasına bakmaz , onu güzel kılmayıda önemser , okunacak kitapları gezilecek şehirleri seyredilecek filmleri beraber yiyip içilecek dostları iyi seçmek gerektiğini düşünür..bu konuları soranlara nokta atışı tavsiyelerde bulunur ..
Halil İnalcık çok iyi hatip mi bilmiyorum? Ama biz kendimizi "Osmanlı tarihini biliyor" zannediyorduk. Onu tanıdıktan sonra anladık ki, hiçbir şey bilmiyormuşuz. Müthiş bir yönteme sahip bir hoca... Fevkalade biri. Onun öğrencisi olduktan seneler sonra, Kudüs'te bir sempozyumda İnalcık'ı metheden bir oturumda Bernard Lewis dedi ki; "Osmanlı araştırmalarında Köprülü ve Ömer Lütfü Barkan, devirlerinin büyük adamlarıydı. İnalcık ise, bütün devirlerin büyük hocasıdır."
Sayfa 111Kitabı okudu
Adım 6...Tarihten soğutturdu bizi inkılap öğretmenleri!..
~•~ Tarih okumaları yap. Sa’düddin Bey Hoca -nâm-ı diğer Sadi Baba-, Ziya Nur Aksun tavsiye etmişti, hatırlatırım. Halil İnalcık’ın bütün kitaplarını oku. Hoca merhuma bir de Fatiha oku. Cahillikten kurtulacak kadar İlber Hocayı da oku. Yılmaz Öztuna iyidir, Cevdet Paşa’dan Âşık Paşazâde’ye kadar yol gider, yürürsen tabii. Ecdâdını seviyorsun kabul, sevdiğini tanı biraz, daha çok seveceksin. ~•~
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
"Başlarında erkek yok, bu kadın bir başına sokakta geziyor der, elalem. İşimizi hızlıca bitirip dönelim." Elalem kimdi bilmiyorum, ama her kimse annem ondan çok korkuyordu. Hep evde oturuyor, hiç dışarıya çıkmıyordu. Mektebe varınca hocama, babamın şehit düştüğünü, başka kimsemiz kalmadığını, tek kazancımızın şerbet olduğunu, beni idare etmesini söyledi annem. Başını salladı hoca. Ben babamın şehit olduğunu o gün öğrendim. O zamana kadar hep babam gelecek diye bekliyordum...
Elalem kimdi bilmiyordum, ama her kimse annem ondan çok korkuyordu. Hep evde oturuyor, hiç dışarıya çıkmıyordu. Mektebe varınca hocama, babamın şehit düştüğünü, başka kimsemizin kalmadığını, tek kazancımızın şerbet olduğunu, beni idare etmesini söyledi annem. Başını salladı hoca. Ben babamın şehit olduğunu o gün öğrendim. O zamana kadar hep babam gelecek diye bekliyordum...
Sayfa 19
Bizim toplumumuzun insanları çocuklara okul açıp hoca tayin etmekle, çocuk eğitimi sorununun çözüleceğine öteden beri inanagelmiştir. Ama ailede çocukla uğraşmak, babanın çocuğuna bir şeyler anlatması, gezdirip göstermesi gibi bir gelenek yoktur.
İlber Hoca'dan bir öğüt...
"Mühendis de olsanız örneğin, coğrafyayla tarihle uğraşacaksınız, müzikten anlayacaksınız, dans edeceksiniz Milletin halini dert edineceksiniz."
527 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.