Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
250 syf.
·
Puan vermedi
Kitap, cinayeti estetik bir bakış açısıyla ele alıyor ve cinayeti bir sanat eseri olarak görmenin olasılığını tartışıyor. Ben bu kitabı geçenlerde okuma fırsatı buldum ve oldukça şaşırtıcı buldum. De Quincey, cinayeti, bir sanatçının bir eserini yaratma süreciyle karşılaştırarak inceliyor. Cinayetin, planlama, hazırlık, icra ve gizleme gibi aşamalardan oluşan bir süreç olduğunu ve bu sürecin bir sanat eserini yaratma sürecine benzediğini öne sürüyor. De Quincey'nin bu yaklaşımı, ilk başta kulağa biraz saçma gelebilir. Ancak, De Quincey, bu yaklaşımını desteklemek için oldukça çarpıcı bir argüman sunuyor. Cinayetin, kurbanını ve katilini üzerinde yarattığı psikolojik ve duygusal etkilerin, bir sanat eserine eşdeğer olabileceğini savunuyor. Tartışmalı ve provokatif bir kitap olsa da, edebiyat ve felsefe tarihinde önemli bir yere sahip. Kitap, cinayetin estetik boyutunu ve ahlaki boyutunu irdeleyerek, okuyucuyu düşündürmeyi başarıyor. Ben bu kitabı, cinayetin farklı bir boyutunu görmemi sağladığı için beğendim. De Quincey, cinayeti, alıştığımız şekilde değil, estetik bir bakış açısıyla ele alarak, okuyucuyu cinayetin farklı bir boyutunu düşünmeye davet ediyor. Dili biraz ağır geldi bana. 1 haftada ancak bitirebildim. Felsefe ile ilgilendiğim halde bazı kısımlarda boğulmuş gibi hissettim. Alelade okunucak bir kitap değil. Belli bir altyapı sahibi değilseniz, tavsiye etmem.
Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet
Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak CinayetThomas de Quincey · Ayraç Yayınları · 1998230 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Zekice kurgulanmış 10 cinayet. Kitap birbirinden habersiz olan 10 kişinin sözde tanıdıklarından mektup alarak Asker Adasına davet edilmeleriyle başlar. Adaya gelenler geçmişlerinde birinin veya birilerinin ölümüne neden olan insanlardır fakat bir şekilde bu suçlarından sıyrılıp ceza almamışlardir . Katilimiz bu insanların suçlarını rastgele öğrenir kendince onları cezalandırmak ister. Adaya geldikleri ilk akşam yemeğinde bir plak yardımıyla geçmişteki suçları söylenir ve o günden itibaren sırayla bir kişi öldürülür. Katilimiz de bu on kişiden biridir... Katilin kim olduğunu merak edenler mutlaka okumalı , sürükleyici bir hikâyeydi .
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,5bin okunma
Reklam
Ali Şükrü Bey Cinayeti
Cinayet konusunda öne sürülen açıklamalardan biri, Ali Şükrü Bey'in, emrinde olduğu Mustafa Kemal'i çok fazla taciz etmesine kızan Topal Osman'ın kendi inisiyatifiyle harekete geçmiş olmasıydı. Ama çoğu kimse buna inanmakta zorlanıyordu. Karabekir daha sonraları, cinayet haberini alınca, Mustafa Kemal'in daha önce de Ali Şükrü Bey'i ve Ankara'da muhalefetin sesi olan gazetesini öfkeyle suçladığını anımsadığını söyleyecekti. Yine de bu durum, cinayete ortak olduğunu kanıtlamazdı. Hatta Karabekir'in anlattığına göre Mustafa Kemal, ilk başında kendi askerlerinin Topal Osman'ın adamlarıyla çatışmaya girmeyi reddedeceklerinden endişeliydi. Gerçekten o tarihte en büyük kaygısı, muhalefetin bu cinayetten yararlanmasıydı. Bu cinayet Mustafa Kemal için de bir sürpriz olmuşsa bile, mecliste onu destekleyenler, Ali Şükrü Bey'in ailesine maaş bağlanmasını önleyerek duygularını gösterdiler. - 1923 -
Cinayet işletecek öfke şimdide doğmaz. Hatırladığımızdan önceki zamanlardan, ilk yıllarımızdan gelir; o yaşlarda yaşanan taciz ve kötü muameleler yıllar içerisinde birikir ve sonunda patlar. Genellikle de en yanlış hedefe patlar. Çocukluğunun onu nasıl şekillendirdiğini öğrenmem gerekiyordu..
Sayfa 40 - Domingo YayıneviKitabı okudu
64 syf.
·
Puan vermedi
İşaret Memuru, Günbatımına Karşı, Cinayet Davası olmak üzere üç öykü mevcut. İlk öykü bir tren istasyonunda işaret memuru olarak çalışan bir adam bir hayalet görür. Bu hayalet kendisine seslenmekte ve yoldan çekilmesini söylemektedir. İkinci öyküde ise konu İsviçre'de geçmektedir. Manzaraya karşı oturan beş rehberin birbirine hayalet hikayeleri anlatmalarını konu edinmiştir. Üçüncü öyküde İngiltere'de biri öldürülür. Cinayet davası sırasında, öldürülen kişinin hayaleti bir jüri üyesine sanığın suçlu olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Bildiğimiz Charles Dickens'ın böyle farklı bir türde kitap yazdığını bilmiyordum. Biraz araştırdığımda gördüm ki yazarın bu tarz konulara ilgisi varmış gerçekten. Bu öykü kitabı da diğer eserleri gibi akıcı bir üslupla yazılmış. Okumakta hiç zorlanmadım diyebilirim Aralarında en sevdiğim Cinayet Davası öyküsüydü. Okurken öykünün ilerleyişine bayıldım. İkinci öyküye göre bu öykünün daha özenli yazılmış oluğunu düşünüyorum. Tam olarak korku hissi uyandırmasa da okurken rahatsız hissetmemek ürkmemek mümkün değil Ama yine de korku-gerilim kitabı okurken hissettiğim heyecanı vermedi kesinlikle. Aynı tadı almayı bekliyordum ama maalesef O yüzden bence her yazar aşina olduğu türde yazmalı (Charles Dickens bunu duymasın ) Kitapla kalın
İşaret Memuru
İşaret MemuruCharles Dickens · Can Yayınları · 20201,763 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
Noel de cinayet
Noel'de Cinayet
Noel'de Cinayet
İnsan bilmeceyi tamamlayınca aslında çok kolaymış diye düşünür. Kitap tam olarak böyle. Son anına kadar tahmin edemiyorsunuz katilin kim olduğunu. Muhteşem bir kurgusu var. Ayrıca çok da sürükleyici. Kitabin nasıl bittiğini anlamadım bile. Kitabın son sayfalarinda nasıl olabilir diyorsunuz. Ayrıca yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Ama son olmayacaktı.
Noel'de Cinayet
Noel'de CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20184,047 okunma
Reklam
AKTION T4
Nazilerin "yaşamak için değersiz" olarak kategorize ettikleri akıl hastaları, eşcinseller, kalıtsal hastalığı olanlar, Çingeneler ve bunaklardan Almanya'yı arındırma kararı, Nihai Çözüm'le yakından bağlantılıydı. Bu karar da, Nazi ideolojisinin ortaya koyduğu kriterlere uymayan yaşamlara yönelik aynı duygusuzluk ve şeytani
Sayfa 298 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
236 syf.
·
Puan vermedi
Bilinmeyen Ülkeden Herkese Merhaba...
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş adlı Saramagonun kitabı ile geldim bugün. Körlük ve Görmek adlı kitaplarını okumuş biri olarak şunu söyleyebilirim ki bunda maalesefki sıkıldım. Kitap ilk başta tek düze gitti ama sonradan ortalarına doğru kitabı yarıladığımda aradığım o akışı buldum ve iyi ki de yarım bırakmamışım.Sizde eğer okurken başlarda benim gibi sıkılacak olursanız sakın yarım bırakmayın.Size ufak bi tavsiye de daha bulunayım eğer Saramagonun daha önce hiç bir kitabını okumadıysanız bununla başlamanızı da tavsiye etmem ,kesinlikle önce "Körlük" okunmalı. Kitabımızın içeriğinden bahsedecek olursam ;Ertesi gün hiç kimse ölmedi diyerek ,yazarımız anlatıma başlıyor .Adı bilinmeyen bir ülkede ölüm tamamen son bulur ,ölüm o ülkeyi terk etmiştir.Araba kazası,cinayet ,intihar akla gelinecek herşey yaşanıyor ama hiç kimse ölmüyor...Ölümü bekleyen ölüm döşeğindeki hastalar bile canını veremez. Bunun sonucunda ülkede tam bir kaos yaşanır .Bazı meslek dalları patlak verir .Hastalar ve yaşlılar ölmek için yalvaracak duruma gelir ... Günlerden bir gün, ölüm den insanlara eflatun renkli bir zarf gelir ve ölüm geri dönmüştür.Öldürmeden önce öldüreceği insanlara bu eflatun zarfı tek tek yollar ve bu zarfı alanlar bir bir ölmeye başlar.Daha sonra öyle bir şey olur ki eflatun renkli zarf ölüme geri iade edilir .Ölüm kendisine iade edilen bu mektubun nasıl geri iade edilebildiğini merak eder.Bundan sonrasında bakalım daha neler neler olacak ve ben daha fazla spoiler vermek istemiyorum:)Gerisi kitapta . Sonsuza kadar ölüm olmadan yaşamak isteyen insanlara ithafen Saramagodan yazılmış harika bir toplum yermesi...
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,9bin okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.