"Meslek yaşantınız boyunca her şeyi sorgulayın.Sorgulama, değişimin ve gelişimin ilk basamağıdır." Org. Yaşar Büyükanıt
Sayfa 15 - Cumhuriyet kitapları 1. Baskı Ekim 2019 İstanbulKitabı okudu
İlk sorun, işlevselliğin, değerin içsel doğası tartışmasının önüne geçmesidir. Felsefi sorgulama, başkalarına itaat ve toplama uyumdan ziyade doğru-yanlış, iyi-ahlaklı bir davranışın asıl gayesini araştırırken ilişkinin çözümlenmesine odaklanır.
Reklam
*** "Ya bu da kitap yazmış okuma diyor" dediğinizi duyar gibiyim. Hayır aslında bunu demenizi planladım. Niye mi? Sorgulama idmanı diyelim. Bu kitap elinizdeyse daha birçok şeyi sorgulayacaksınız demektir. Bu arada okunması için yazılmış bir kitabın ismindeki ironinin farkındayız. Âdem babamızdan beri insanoğlunun ilk zaafı olan meraktan faydalanıyoruz. Hayırlı bir şey için kullanmaya çalıştık. O zaman alttaki paragrafı okuma, şaka şaka son hız devam :) ***
“Belli başlı her galaktik uygarlığın tarihi üç ayrı ve fark edilebilir aşamadan geçme eğilimindedir. Bu aşamalar Hayatta Kalma, Sorgulama ve İncelikli Düşünmedir; bir başka deyişle Nasıl, Neden ve Nerede aşamaları olarak da bilinirler. Örneğin, ilk aşama Nasıl Yiyebiliriz? sorusuyla, ikinci aşama Neden Yiyoruz? sorusuyla, üçüncü aşamaysa Öğle Yemeğini Nerede Yiyelim? sorusuyla tanımlanmaktadır.”
Sayfa 281 - Otostopçunun Galaksi Rehberinden bir pasajKitabı okudu
İnsan dışarıdan göründüğü hâliyle ve söylediği sözlerin ilk anlamları ile değerlendirilmez, değerlendirilmemelidir. İster bilinç düzeyinde olsun ister bilinçdışında, kişinin DNA'sına kazılı olan travmaları bilmeden, o travmaların hayatına yansıyan istemsiz sonuçlarını görmeden söz söylemek eksik kalır. Bir insanın bilincini, bilinçdışını ve yaşanmışlıklarını bilmeden onun hakkında hüküm vermek hem yanlış bir yargı doğurur hem de bu, insanın biricikliğine saygısızlık olur. İnsan bir bütündür. Davranışları, dil sürçmeleri, sakarlıkları, olaylara bakışı, durumlardan etkilenmesi ve kendi içinde sorgulama ile keşfedilmesi gereken muhteşem bir varlıktır.
Antropologlar, günümüzde artık aşkın evrelerinden de söz ediyorlar. Aşka en fazla üç yıl süre tanıyanlar, aslında aşkın ilk evresinden söz ediyorlar. Çünkü bu evrede ilişkiden vazgeçersek, gelişme kısmını yaşamayabiliriz. Yani ben evliliğin aşkı öldürmediğini, sadece onu hangi evrelerde, nasıl yaşadığımızı fark etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Aşkın ilk aşamasında tutku ve cinsel çekim ağırlıklıklıyken, gelişme safhasında bir başkasının bizden farklı özellikleri olabileceğini fark etme ve bu bunların bize ne kadar uygun olduğunu sorgulama vardır. Üçüncü yani sonuç bölümünde ise bazen hayal kırıklıkları, öfke ya da tam tersi uyum ve birlikte gelişme isteği, emek verme karşımıza çıkabiliyor.
Reklam
257 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.