Çok acı bir olayı, güzel bir anlatımla gözler önüne seren Zülfü Livaneli romanı. Okuduğunuz zaman hümanist duygularınızda ciddi bir kabarma oluyor. Toplumun, kendisinden olmayanları dışlamasına ve o kişilere psikolojik veya fiziksel linç uygulamasına, iktidarın ve devletin zulmedici gücüne, etkileyici bir hikayeyle yeniden şahit oluyoruz. Yediğin,
Bir çırpıda okuyuverdiğim Zülfü Livaneli eseri.
Kitabı okurken sürekli acaba neyi anlatmaya çalışıyor, kimleri tasvir etmeye çalışıyor diye çok düşündüm. Son 7-8 yılda yaşananları mı, yoksa anlatmak istediği otuz yıla yakın süredir yaşanan değişim mi, yoksa sadece bir hikaye mi? Kitabın son sayfasına geldiğimde fark ettim ki aslında sadece çevresinde yaşananları farketmeye yeni başlayan bünyelere bir bilinçaltı mesajı vermeye çalışıyor zihinlerindeki uyanış için. Tıpkı 12-13 yaşlarımda martı-jonathan livingston ı ilk okuduğumda bu denli yorumlar yapamasam da içime işleyen ileride birgün anlayabileceğimi düşündüğüm hikaye gibi.
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,5bin okunma
En iyisi düşünmemekti, kaçmaktı.
kendi içime kaçmak,
fakat bir içim var mıydı?
hatta ben var mıydım?
ben dediğim şey,
bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi.
Ahmet Hamdi Tanpınar