Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ilyuşeçka öyle istedi, Ilyuşeçka, diye açıkladı Alyoşa'ya. Bir gece yatıyordu. Bende yanındaydım. "Babacığım, mezarımı toprakla örttükten sonra üzerine bir ekmek kabuğu ufala," dedi." Serçeler gelir; seslerini duyar, yalnız olmadığıma sevinirim.
Sayfa 1018Kitabı okudu
İlyuşeçka
Babacığım, mezarımı toprakla örttükten sonra üzerine bir ekmek kabuğu ufala. Ekmek kırıntılarına serçeler gelir, ben de seslerini duyar, yalnız olmadığıma sevinirim.
Reklam
İlyuşeçka öyle istedi, İlyuşeçka, diye açıkladı Alyoşa'ya. Bir gece yatıyordu, ben de yanındaydım. "Babacığım, mezarımı toprakla örttükten sonra üzerine bir ekmek kabuğu ufala," dedi. "Serçeler gelir; seslerini duyar, yalnız olmadığıma sevinirim."
Sayfa 1018Kitabı okudu
''İlyuşeçka öyle istedi, İlyuşeçka, diye açıkladı Alyoşa'ya. Bir gece yatıyordu, ben de yanındaydım. ''Babacığım, mezarımı toprakla örttükten sonra üzerine bir ekmek kabuğu ufala,'' dedi. ''Serçeler gelir; seslerini duyar, yalnız olmadığıma sevinirim.''
İlyüşeçka öyle istedi, İlyüşeçka, diye açıkladı Alyoşa'ya. Bir gece yatıyordu. Bende yanındaydım. "Babacığım, mezarımı toprakla örttükten sonra üzerine bir ekmek kabuğu ufala," dedi." Serçeler gelir; seslerini duyar, yalnız olmadığıma sevinirim.
ÇOCUĞUMUN GÖZLERİ ÖNÜNDE BENİ DÖVEN AĞABEYİNİZE...
Oturdum taşa, gök uçurtma doluydu, otuz kadar uçurtmanın havada çıkardığı hışırtılar duyuluyordu. Uçurtma mevsimi ya!.. "Biz de geçen yılki gibi senin uçurtmanı uçurtalım İlyuşa," dedim, "nereye koydun onu, biraz onarılmak ister herhalde..." Oğlum ses çıkarmadan, bana dayanmış biçimde duruyordu. Tam o sırada sert bir rüzgar esti, yerden kumları kaldırdı, İlyuşa birdenbire bana atıldı, boynuma sarıldı, sımsıkı... Bilirsiniz, konuşkan olmayan, gururlu, gözyaşlarını hep içe atan çocuklar, büyük bir keder karşısında ansızın kendilerini tutamaz, birdenbire boşanıverirler. Yüzü, ılık bir kaynaktan gelir gibi fışkıran gözyaşlarıyla bir anda sırsıklam oldu. Nöbet gelmiş gibi hıçkırıklar içinde sarsılıyor, beni kendine çekip sıkıyordu. Ben hala taşın üstündeydim. "BABACIĞIM, BABACIĞIM, NASIL HAKARET ETTİ SANA!" diye haykırıyordu. BU KEZ BEN DE AĞLAMAYA BAŞLADIM. BİRBİRİMİZE SARILDIK, SARSILA SARSILA AĞLAŞTIK. "BABACIĞIM," DİYOR, " BENİM BABACIĞIM!.." BEN DE, "İLYUŞA, İLYUŞEÇKA!.." DİYE ONU BAĞRIMA BASIYORDUM. Kimse görmedi bizi o sırada. Bir Tanrı gördü, umarım hesabıma kaydetmiştir bunu! BU OLAYIN YAŞANMASINA SEBEP OLAN, ÇOCUĞUMUN GÖZLERİ ÖNÜNDE BENİ DÖVEN AĞABEYİNİZE BENİM İÇİN TEŞEKKÜR EDİN, ALEKSEY FYODOROVİÇ.
Reklam
Sabah gene okula gitti, üzgün döndü; hem çok üzgündü. Akşam elinden tuttum, gezmeye götürdüm, konuşmuyor, ağzını açmıyordu. Rüzgâr başladı, güneş bulutlandı, etrafı sonbahar kokusu kapladı. Alacakaranlıkta canımız sıkkın bir halde yürüyorduk. "E, oğlum, yol hazırlıklarımıza başlıyor muyuz?" dedim. Aklım sıra, bir gün önceki konuşmamızı
Sayfa 273 - İkinci Bölüm, Dördüncü Kitap, Acılar, VII, Temiz HavadaKitabı okudu
Ölüm
"Babacığım mezarımı kapattiklari zaman üzerine ekmek kabuklarını serp, serçeler gelsinler,onların geldiklerini duyarsam yalnız olmadığıma sevinirim". İlyuşeçka
Sayfa 1065Kitabı okudu
Bizi bu güzel , insanca duyguda birleştiren , bu duyguyu ölene kadar bize unutturmayacak olan hep o , sevimli , tatlı bizim için daima değerli olan İlyuşeçka’ mız! Onu asla unutmayalım , kalplerimizde bugünden başlayarak sonuna kadar en iyi hatıra olarak yaşatalım onu !
Sayfa 1024Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.