“Her şeyi düşününce; hayatım amma da büyük bir hikayedir..” Napolyon Bonapart
Sayfa 139Kitabı okudu
Lüks bir hayat yetişmekte olan askere uygun değildir.
Sayfa 15
Reklam
Cüzdanlarıyla gurur duyan bu kişilerin önünde ezilmem gerçekten şart mıdır?
Sayfa 14
General
Savaşta insanlar hiçbir şeydir, bir tek adam her şeydir.
Sayfa 9
62 savaşa girdim; hiçbirinde farklı bir şey öğrenemedim. Birinci savaşımla son savaşım aynıydı.
Sayfa 9
Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Sayfa 48 - pdf çünkü almıyorum. şiir almıyorum. gerek duymuyorum para vermeye.
Reklam
Bizanslılar İstanbul’un Fethi’nin sabahında verdikleri kayıpların cesetlerini topladılar, patrik ve papazlar ayinler düzenlediler. Hayatını kaybeden 1740 Yunanlı, 700 Latin ve Ermeni toprağa verildi. İmparator yanına soyluları aldı, kent surlarını dolaştılar, askerlerin yorgunluktan nöbet tuttukları yerde uyuyup kaldıklarını gördüler. Hendek ve kuyularda, sahillerde de cesetlerin olduğu tespit edildi, toplam kayıpların 18.000 civarında olduğu hesaplandı. Çar koç başlarının yakılmasını emretti. Daha sonra Çar ve ona eşlik eden heyet Büyük Kiliseye geçti ve düşmanın bu kentten uzaklaşması için dua ettiler. Türklerin, kayıplarını görünce kenti terk edeceklerini düşündüler… Ancak, “Tanrıdan korkmaz”, “Melun“ (Fatih Sultan Mehmed bu şekilde adlandırılır) kentten uzaklaşma gibi düşüncelere kapılmadan, hemen ertesi gün kayıpların tespiti için adamlarını gönderdi. Çok sayıda şehit verdikleri anlaşıldı, onların cesetlerini toplamak için bir çok askerini buraya gönderdi. İmparator ise kendi halkından hendeklerin ve derelerin cesetlerden temizlenmesini emretti. Bu arada düşman askerlerinin ne pahasına olursa olsun engellenmesi gerektiğini de açıkladı. Yedinci gün Padişah ordusuna taarruz emri verdi, ilk gün olduğu gibi, ara vermeden, nöbetleşerek savaşlarını öğütledi…
“İmparator bir parça kuru ekmek için dilense bile hala imparatordur…”
1552'de Sultan Süleyman Almanya'daki Protestan prensleri Papa ve İmparator'a karşı kışkırtmaya çalıştı. Onlara gönderdiği mektupta, bir sefer başlatmak üzere olduğunu, Almanya'ya girdiği zaman kendilerinin bir zarar görmeyeceğine yemin ettiğini söylüyordu..
Sayfa 155 - Kronik KitapKitabı okuyor
Papa'nın Stratejisi
Teolojik tutkularla parçalanmış Bizans dünyasında yeni bir sapkınlık, İkonoklazm ortaya çıktı. İmparator III. Leo bunu başlatmakla kalmadı (726), Roma'yı da buna zorlamaya çalıştı. Bu kadarı artık çok fazlaydı. Papa kendisinden, Konstantinopolis veya Antakya Patrikleri gibi itaatkâr olmasını bekleyen bir efendinin iradesine boyun eğmeyi reddetti. II. Gregorius (715- 731) sadece tehditler savurmakla kaldı. Eğer kopuş o anda ve orada gerçekleşmediyse, bunun tek nedeni imparatorluk geleneğinin hâlâ çok güçlü olması ve papanın nihai bir adım atmakta tereddüt etmesiydi. Ayrıca imparatorla bağları tamamen koparmak, sonu bilinmez bir yola girmek ve Kilise'yi çok büyük tehlikelere maruz bırakabilecek bir misillemenin riskini almak demekti. Papanın, nihai bir işe kalkışmadan, imparatorun huzurunda sadece eşit değil, üstün bir tavır takınmadan, sapkın Doğu'dan kopmadan ve Batı'da evrensel bir Hristiyanlığın temellerini kurmadan, eski dünya anlayışıyla Romalı olmayı bırakıp Katolik olmadan, ruhani gücü otokratik yönetimin dayattığı prangalardan kurtarmadan önce güçlü ve sadık bir koruyucu bulması gerekecekti. Zamanın Avrupa'sında kim böyle bir rolü üstlenebilirdi ki? Bunu yapacak tek bir adam vardı; tacı meşru bir şekilde kendisine iletebilecek bir müttefik arayan Merovenj krallarının saray nâzırı.
Sayfa 44 - SELENGE YAYINCILIK, NO 212, TARİH SERİSİ 166, MAYIS 2022, 1. BASKI, ÖZGÜN ADI Historie de I'Europe Des invasions au XVIe siécle, ÇEVİREN SİNAN AKBAYTÜRKKitabı okuyor
Reklam
Mete Han istisnai bir askerlik dehasına sahipti. Tek merkezden yönettiği ordusuyla Kore'den, neredeyse Macar Ovası'na kadar bütün bölgeye barış ve refah getirmiştir. Bu kadar Çinliyi nereye gömeceğim dediği bir savaş vardır. Tatunkfu kayıtlara geçen ilk Türk meydan savaşıdır. Savaşta 320 bin kişilik Çin Ordusu'nu İmparatorları Kao-ti ile birlikte Peteng Kalesi'nde muhasara altına aldı. Günlerce kuşatma altında kalan İmparator Kao-ti kuzey eyaletlerini Mete'ye bırakmak ve her yıl vergi vermek şartıyla sulh yapmak zorunda kaldı. Bu felaketli günleri, Çin'de hâlâ söylenen şu halk türküsü çok iyi anlatmaktadır. "Peteng Kalesi altındaki felakette yedi gün ekmek bulunmadı; asker yay çekemedi."
Sayfa 192 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
''Tarih tekerrürden ibaret derler.'' Çakmağın kapağını kaldırdım ve alevin yükselmesine izin verdim. Diğer cebimden ise sigaramı çıkarıp dudaklarımın arasına yerleştirdim. Çıkan alevden gözlerimi ayırmazken onun olduğu tarafa doğru çakmağı fırlattım. Alevlerin etrafını sarmasını büyük bir keyifle izlerken gülümsemesi aniden kesildi. Oturduğu yerden ona yaklaşan alevlere bakarak, ''Seni geberteceğim, VI!'' dedi. Dudağımdaki sigarayı indirdim ve yükselen alevlere doğru tuttum. Ucunun yanmasıyla dudaklarıma götürüp içime doğru çektim. İlk dumanı dışarı doğru üfledim. ''Hisar Alatav'ın selamı var,'' dedim dumanı üflerken. ''Onu da geberteceğim, hem de gözlerinin önünde! Çevrendeki herkesi senden alacağım!'' dedi yemin edercesine. ''Herkesi alacağım sadece kimliksiz değil, kimsesiz kalacaksın! İmparator ben olacağım, önümde diz çökmeye hazırlan VI!'' Arkamı döndüm ve onun çığlıkları arasında ilerlemeye başladım. Yıllar önce olduğu gibiydi. Gözümü dahi kırpmadım. ''Ben, bana yaşatılanın aynısını yapmam. Daha fazlasını yaşatırım, Atlas. Çünkü ben siz değilim.'' dedim. Söylemekten bıkmayacağım kelimeleri dudaklarımdan döktüm. ''Bana Bronz derler.''
Sayfa 129Kitabı okudu
Uygur kağanı bir Uygur prensesini gelin olarak T'ang sarayına gönderdi. Bayan Çor'un hedefi evlilik yolu ile akrabalık kurmak suretiyle T'ang hanedanını etki altına almaktı. Yine birçok devlet adamını başkente yollayarak, yeni diplomatik girişimlerde bulundu. Arkasından kendisi çıktığı büyük seferde Çinli devlet adamı Ku-o Tsu-i ile
Sayfa 84 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Gök Türk kağanı Mukan oldukça stratejik bir liderdir. Ancak koşulların değişmesi yüzünden üstüne üstlük iki yıl boyunca bu evliliği bekletmiş. Yine koşulların değişmesi hatta zamansız yağışların oluşan sellerin bir uyarıcı niteliği taşıdığına inanılarak Prenses Aşina'yı Kuzey Cou İmparatoru ile evlendireceğini ilan etmiştir. Prenses Asena'yı uzun bir zamandır sabırsızlıkla bekleyen imparatorluk elçileriyle beraber Çin'e göndermiştir. Prenses Asena'yı bekleyen İmparator, bir kervanla yola çıkarak büyük ve görkemli bir törenle Asena'yı karşılamıştır. Tang Hanedanlığı döneminde tutulan resmî tarih kayıtlarına dayanılarak yazılmış olan Cou İmparatorluğu tarihinin 9. bölümünde imparatoriçelerden bahsedilmektedir. İmparator Vu'nun İmparatoriçe eşi Aşina bölümünde "İmparatoriçe Aşina siması güzel, edalı, zarif ve çok iyi yetişmiş asil biriydi ve dolayısıyla İmparator, Aşina'ya büyük sevgi duyuyordu" ifadeleri geçmektedir. Mukan Kağan, kızının evliliğini Gök Türkler için bir avantaja dönüştürmüş ve Çin'in zenginliklerinin kendi ülkesine akmasını sağlamıştır. Bir Türk prensesinin, yabancı bir devlete kraliçe olmasının örneklemesi açısından, Aşina, Türk tarihinde önemli bir yer tutar.
Sayfa 42 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
" Merhamet, bir hükümdarda bulunan en değerli erdemdi; İmparator hazretleri de merhametiyle tanınmış bir hükümdardı."
Sayfa 57 - İş bankası yayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.