Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ama belki de benim böyle acı çektiğimi bilmiyor. Şah damarıma ucu sivri bir bıçak saplanmış gibi…
Korkunç bir bekleyişti bu. Gelmeyeceğini biliyordum ama yine de bekledim. Belki bir gün gelir, dedim. Her ilkbahar bekledim, karlı havalarda bekledim, gelmedi…
Reklam
712 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
•"Bir insanın yaşayabileceği en korkunç aydınlanma ânı, babasının da insan olduğunu... Etiyle kemiğiyle insan olduğunu keşfettiği andır muhtemelen." Arrakis diğer adıyla Dune bir çöl gezegenidir. Melanj baharatı ve su bu gezegenin en önemli maddeleridir.Bu baharat yaşlanmayı geciktirme, geleceği görme gücü ve uzay araçlarında yakıt olarak kullanılmasına kadar bir çok alanda yarar sağlar. Kullanım dozuna göre de bağımlılık yaptığı bilinmektedir. Arrakis, baharat yüzünden sömürülen bir gezegendir. İmparator bu yetkiyi Harkonnen hanedanından alıp Atreideslere verince macera başlıyor...
Dune
DuneFrank Herbert · İthaki Yayınları · 202111,5bin okunma
Uzun zaman önce yaşlı bir adam dağda bir kız bebek buldu ve adını Kaguya-hime koydu. Kız büyüyünce o kadar güzel oldu ki Japon imparatoru onunla evlendi. Yedi yıl sonra bu kız ölümsüz olduğunu ve gökyüzüne geri dönmesi gerektiğini beyan etti. Imparatoru avutmak için ona kendisini her zaman görebileceği bir ayna verdi. Imparator aynayı kullanarak Kaguya-hime'yi Fuji Dağı'nın tepesine kadar takip etti. Ancak dağa vardığında daha fazla ilerleyemeyeceğini fark etti. Içinde kalan arzusu yüzünden ayna bir anda alev aldı, bu yüzden dağın tepesinden her zaman görülen bir duman yükselir.
Sayfa 366Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Selamlar, ben Leyla. Terzi olmak zordur, ancak imparator terzisiyseniz ve bir iblis tarafından lanetlenmişseniz hayat daha da zordur. Güneşin kahkahasından, ayın gözyaşından ve yıldızların kanından işlenmiş elbiseleri diken Maia, üstüne üstlük Unutulmuş Adalar’ın muhafızı tarafından lanetlenmiştir. Sevdiği büyücüyü yüzyıllık esaretinden kurtulsa da, her gün varoluşunu tehdit eden iblisle tek başına savaşmak zorundadır. Tüm bunların üstüne ülkesini tehdit eden bir savaşın filizlenmesi, Maia’nın tanrıçaya ait olan elbisesini giyerek iblislerle anlaşma yapmasına sebebiyet verecektir. Ancak önemli değil, sevdiklerini korumak için gerekirse göğüs ateşe vermeye hazırdır, çünkü sınamamış kahraman kahraman değildir. Kitabı çok sevdim. Maia’nın gün be gün kendisini unutma tehlikesine karşı sevdikleri için direnmesi içimi sızlattı. Kadın karakterimizin bir erkeğe bağlı olmadan gelişip güçlenmesi ayrıca sevdiğim detaylardan birisiydi. Mutlaka okumanızı öneririm.
Akşamı Çöz
Akşamı ÇözElizabeth Lim · Yabancı Yayınları · 2022401 okunma
Cinder bulunmalı, Levana yatıştırılmalıydı ve Kai aldatılmış, dargın bir ergen gibi değil, bir imparator gibi davranmaya başlamalıydı.
Sayfa 155
Reklam
Günlerce kuşatma altında kalan İmparator Kao-ti kuzey eyaletlerini Mete'ye bırakmak ve her yıl vergi vermek şartıyla sulh yapmak zorunda kaldı. Bu felaketli günleri, Çin'de hâlâ söylenen şu halk türküsü çok iyi anlatmaktadır. "Peteng Kalesi altındaki felakette yedi gün ekmek bulunmadı; asker yay çekemedi." ... Türk Kara Kuvvetlerimizin kuruluş tarihide 28 Haziran MÖ 209 olarak düzenlenmiştir.
Sayfa 192Kitabı okudu
Hem cahil hem kaba bir imparator
Justinus'un, uyruklarına ne iyilik yapacak ne de kötülük yapacak bir durumu vardı. Hiç yontulmamış bir adamdı. Ağzı son derece bozuk, aşırı ölçüde kabaydı.
Sayfa 90 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Bizans'ta Partiler
...başlangıçta dört parti olduğu belirtilmektedir. Bunlar Yeşiller, Maviler, Beyazlar ve Kırmızılar olarak anılmaktadır. Beyazlar ve Kırmızılar sonradan ortadan kalkmış ve geriye Yeşiller ve Maviler kalmıştır. Mavilere Venetoi, Yeşillere Prasinoi denilmiştir. ...Şurası kesinlikle bilinmektedir ki, söz konusu partiler, hipodromdaki at arabası yarışlarıyle ilgilidirler. ...Ancak, parti ayrımı hipodromda kalmamış ve bütün imparatorluğa yayılmıştır. Zamanla partizanlar birbirlerine girmişler ve huzursuzluk kaynağı olmuşlardır. İmparator Justinianus Maviler partisini tutarak Yeşilleri ezmeye çalışmıştır.
Sayfa 28 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
İsrailliler için Tanrı, insan yapısı değil, kendini yaratmış Yaşayan Hü­kümran Tanrı'ydı. Musevi kendini (kişisel) yaşayan Tanrı'yla bağlantılandırırken, Pagan kendini sahip olduğu Selik, paganların birliğinden farklıydı. Pagan birliğinin te­melleri Tanrı-tarafmdan-yapılmış yeryüzündeki değil, ik­tisadi, siyasal, tarihsel ve toplumsal bağıntılarla kurul­ muştu. Paganlar yeryüzündeki servetleri ve buna denkküler güçle özdeşleştirmekteydi. Pagan, her şeyin üzerin­ de, Roma İmparatorluğu'nun sivil yurttaşıydı. Kült inan­cıyla değil, Devletine ve İmparatorluğa olan bağlılığıyla tanımlanmaktaydı. Pagan, yalnızca İmparator'a tabiydi. Musevi ise adını ve cemaat kimliğini Tanrı'yla bağlaşıklı­ğı içinde edinebilmekteydi. Kimliği -yani atavistik ve do­ğuş alanına göre biçimlendirilmiş tapmakDevlet-ulusalcılığı-İmparator'u Pontifex Maximus olarak hiyerarşinin doruğuna yerleştirmiş olan insan-yapısı Seküler mekaniz­ ma tarafından değil, Tanrı tarafından verilmişti.
Reklam
Konstantinus... ilk defa Hıristiyan olan imparator olarak tarihlerde kaydedilmiştir. Ancak ölüm yatağında Hıristiyan olduğu belirtilmiştir. Konstantinus aslında güçlenmekte olan kilisenin işbirliğini sağlamak için Hıristiyanlara iyi davranmıştır. İmparatorluk içinde yaygın başka inançlara da dokunmamıştır.
Sayfa 22 - Milliyet YayınlarıKitabı okuyor
Kociki, antik Japonya'nın tarihine dair yazılmış Japon mitolojisinin ilk metnidir ve 712 yılında Japon İmparator Tenmu'nun emriyle halk arasındaki hikayelerden derlenerek oluşturulmuştur.
Sayfa 196Kitabı okudu
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum. Bir yağsam pahalıya malolacağım. Ben bir bodrum kat kızıyım bayım Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Didem Madak
Didem Madak
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
"Tarihin garip bir mantığı vardır Ali Komiserim. Elbette bu mantığın pek adil olduğu söylenemez. Ama şöyle düşünelim: Eğer Teodora'nın yönlendirmesiyle Jüstinyen Nika ayaklanmasını bastırmasaydı, Konstantinopolis'te bu kadar büyük değişiklikler yapılamazdı. Mesela bugünkü Ayasofya kurulamazdı." Bu konulara ilgim olduğunu fark ettiğinden olsa gerek bana döndü. “Günümüzdeki Ayasofya'nın tapınağın üçüncü yapımı olduğunu biliyor muydunuz Başkomiserim? Evet, ilki son halinden yaklaşık iki yüz yıl önce yapılan bir kiliseydi. Ahşap çatılı bir mabet. Zaten o dönemki adı da Büyük Kilise'ydi. Elli küsur yıl sonra bu kilise yanınca, şu kara surlarını yaptıran imparator var ya, II. Teodosius... İşte onun zamanında ikinci bina inşa edildi. O yapı da Nika isyanında yakılınca Jüstinyen günümüzün muhteşem Ayasofya'sını yaptırdı."
Sayfa 364
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.