Marcus Aurelius Antoninus Augustus. Asker, İmparator, Stoacı filozof...
Günümüzden neredeyse 2000 yıl önce yaşamış bir imparatorun kendine öğütlediği ve çeşitli konularda düşüncelerini aktardığı bu eser sanki dün yazılmış gibi bir izlenim veriyor. Zamana yenik düşmeyen anlatımı, aktardığı sorular ve bu soruları cevaplandırışı gayet tutarlı şekilde yapması Marcus Aurelius ile aynı felsefi bakış açısına sahip kişilerin ya da herhangi bir kişinin bile ilgisini çekecek düzeyde olmasını sağlıyor . Doğayla ilişkimizi , duygularımızı ve duygularımızın yönetimini , evrendeki sürekli olan değişimi , nasıl bir insan olmamızı veya olmamamızı ve daha nice şeyi kendi penceresinden sade ve anlaşılır düzeyde aktrmış.Kitabın bir bütün hâlde olmayıp on bir kitabın birleşimiyle oluşması bazı bölüm geçişlerinde kopukluk yaşama hissi verse de aslında çok ciddi bir fark oluşturduğunu düşünmüyorum. Kitabı okurken bolca empati yapmanızı istemsizce sağlıyor ve bir süre sonra empati kavramı zihninzde ciddi bir yer ediyor bu da kitaptan kazandığım şeyler arasında en önemli olanlardan birisi diyebilirim.
Gerçekten okunması ve okutulması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. Anlayarak okuyan herkese eminim ki çok ciddi şeyler katacaktır...