Roma Şehir Meydanı'na indiğinde kendisiyle birlikte yürümesi için arkasında bir uşak bulunduyordu İmparator Aurelius. Uşağın tek görevi, insanlar Aurelius'a övgüler yağdırırken Aurelius'un kulağına "sen sadece insansın" diye fısıldamakmış. "Sen sadece insansın".
önerisi olan?
Arkadaşlar Roma Tarihi okumak istiyorum. Ama uygun bir kitaba rast gelemedim. Roma'nın kuruluşunu anlatsın, imparatorlarını tanıtsın, her imparator döneminde siyasi, sosyal, ekonomik durumlardan bahsetsin istiyorum. Aynı zamanda anlaşılabilir olsun istiyorum. Profesyonel olarak okumayacağım çünkü. Bu kriterlere uygun kitap önerisi olan var mı?
Reklam
Bana gelen ateist misin mesajlarına istinaden.
İnsanı dini kullanarak köreltiyorlar... Eski tarihlere bakınca toplumların yanlış inançları bizim günümüz insanının doğru inançlarından uzak olsalar da yaşam tarzları bizlerin çok üzerinde. Onlar ilkel çağda ilkel yaşarlarken biz medeniyet denilen zamanda ilkelliğimiz ile beraberiz. Bu hususta şunu demek çok doğru bir düşüncedir. İlkel çağda ilkel
Ben bir bodrum kat kızıyım bayım Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum...
Didem Madak
Didem Madak
Bir zamanlar Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı.. Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkardılar. Hırsız imparatoru görünce ona şöyle dedi; "Değerli efendim, çok açtım, dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir
Japonya'da 4. yüzyılın sonlarına doğru tahta oturan İmparator Nintoku, yüksek bir kuleye çıkar ve ülkesine bakar. Gökyüzüne doğru yükselen tek duman dahi göremeyince, halkının yoksul düştüğüne ve bu yüzden hiç kimsenin evinde pirinç dahi pişiremediğini anlar. Hemen bir ferman çıkaran Nintoku, halkının üç yıl boyunca sadece kendileri için çalışmasını emreder. Sarayda çalışanları bile evlerine gönderir... Sadece kendileri için çalışan halk, üç yılın sonunda bolluğa kavuşur. Nintoku kuleye çıkar, ülkenin her yerinde ocakların tütmekte olduğunu yükselen dumanlardan anlar. Yanındaki eşine sevinç içinde "artık zenginiz" der... İmparatoriçe ise üç yıl boyunca bakımsızlıktan dolayı her yeri eskiyen, çatısı akan, çiçekleri solmuş sarayı göstererek, sen bu halimize zenginlik mi diyorsun" der... Nintoku'nun yanıtı, yüzyıllardır Japonlar'ın aklından çıkmaz; "Halkın fakirliği, bizim fakirliğimizdir, zenginliği de bizim zenginliğimizdir.
Reklam
941 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.