II. Mehmed, imparator sıfatıyla kendini ulvî bir statüye çıkararak iktidarını soyutlaştırıyordu. Cemaatle namaz kılan ve saray kapısı önünde halkın sorunlarını dinleyen babasının aksine, camilerde hünkâr mahfili uygulamasına geçerek halk ve ulemanın önünde, onlardan ayrı namaz kılmaya başlamıştı.