Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hristiyanlığı iddia ettikleri prensiplere göre yaşamıyorlardı. Güçlü bir şekilde kendilerini aldattıklarını hissediyordum. Onlarında benim gibi yaşayabildikleri sürece yaşamaya devam etmek, elde edebildikleri herşeye sahip olmaya çalışmak haricinde hayata dair bir fikirleri yoktu. Bu benim için çok açıktı. Çünkü eğer içlerinde yoksunluk, acı çekme ve ölümü yok denebilecek güçte bir anlam barındırsalardı bunlara karşı bir korku duymaz, bunlardan ürkmezlerdi. İnananlar benim çevrendeki diğer insanlar gibi zengin, rahat bir hayat sürüyordu. Varlıklarını arttırmak, korumak için gayret ediyor. Yoksunluktan acı çekmekten, ölümden korkuyorlardı. Ben ve tüm diğer inançsızlar gibi, sadece kendi şevhetlerini tatmin etmek için, en az bizim kadar kötü yaşıyorlardı.
Sayfa 66
İnançsız toplumların merhameti yoktur. Hem, müslüman toplum, neden inançsız toplumların merhametine muhtaç olsun? Asıl inançsızlar ki müslümanın merhametine muhtaçtırlar.
Reklam
“Neden buradayız? Amacımız ne? Öldükten sonra ne oluyor? Dünyaya gelmenin sadece bir kaza olduğunu düşünen inançsızlar için bunlar anlamsız sorulardır. Öldüğünüz zaman her şeyin bittiğine inanıyorsunuz. Dünyanız, yaşamınız, bilinciniz yok olup gidiyor. Ama inançsızların çoğu yine de, sanki ölümden sonra bir yaşama inanır gibi yaparak yaşıyor. Reddettikleri bir dinin dayattığı etik yasaya uyarak yapıyorlar bunu: Yalan söyleme. Hile yapma. Çalma. Vesaire."
Anlam, insanların birlikte ördüğü ortak hikâyeler ağıdır.
. Ölümü sükunetle düşünmek, sadece onu yalnız düşünüyorsak önemlidir. İki kişilik ölüm, ölüm değildir, inançsızlar için bile. Asıl kederli olan hayata değil, ona anlam veren şeye veda etmektir.
Batı’dan Doğu’ya, oradan da Yeni Dünya’ya uzanan, ölümsüzlüğü kovalayan ve yüzyıllar süren bir yolculuktur bu. Yolculuğun en ilginç kişisi ise keçi ayaklı, zevk ve bereket tanrısı Pan’dır. Bugün Pan’ın, Alobar’ın ve Kudra’nın izleyicileri günahlarından pişman olmayan günahkârlar, inançsızlar, şehvetli karınlar, müzisyenler, âşıklar, asiler, şairler ve delilerdir. Bu kitapta hayatlarını bir “deney” olarak yaşayanlar anlatılmaz. Onların okumalarına da gerek yoktur!..
Muhafazakârlık o zamanlar, şimdi olduğu gibi kendini fazlasıyla önemli gören, dar görüşlü, zalim, ahlaksız insanlar arasında sıkça görülürdü. Öte yandan akıl, onur, dürüstlük, iyi huyluluk ve ahlak gibi niteliklere daha çok inançsızlar arasında rastlanırdı.
658 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.