Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Muhafazakârlık o zamanlar, şimdi olduğu gibi kendilerini fazlasıyla önemli gören, dar görüşlü, zalim, ahlaksız insanlar arasında sıkça görülürdü. Öte yandan akıl, onur, dürüstlük, iyi huyluluk ve ahlak gibi niteliklere daha çok inançsızlar arasında rastlanırdı."
Sayfa 7 - Ren KitapKitabı okuyor
Bütün inananlar, benim çevremdeki diğer insanlar gibi zengin, rahat bir hayat sürüyordu. Varlıklarını artırmak, korumak için gayret ediyor, yoksulluktan, acı çekmekten, ölümden korkuyorlardı. Ben ve diğer bütün inançsızlar gibi sadece kendi şehvetlerini tatmin etmek için, en az bizim kadar kötü yaşıyorlardı.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Reklam
“Bu kırmızının anlamı nedir?” diye yine sordu atı ezberden çizmiş kör nakkaş. “Renklerin anlamı orada karşımızda olmaları ve onları görmemizdir,” dedi öteki. “Görmeyene kırmızı anlatılamaz.” “Münkirler, zındıklar, inançsızlar da Allah’ı inkar etmek için onun gözükmediğini söylerler” dedi atı çizen kör nakkaş. “Oysa o görene gözükür” dedi öbür utsa. “Kuran-ı Kerim bu yüzden görenle görmeyenin hiç bir olmayacağını söyler.”
Oysa inançlılarla inançsızlar iki ayrı dil konuşur ve birbirlerini anlayamazlar.
Sayfa 65 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Dindarlar, tıpkı benim gibi, varsıl bir yaşam içinde işlerini büyütmeye ya da ellerinden tutmaya çalışıyorlar; feragatten, acıdan, ölümden korkuyorlar ve öteki inançsızlar gibi yaşıyorlardı; isteklerini doyurarak, inançsızlardan daha kötü değilse bile onlar kadar kötü yaşıyorlardı; tıpkı benim gibi. Sahip olmakla feragat, acı ve ölum korkusunu yok edecek bir zihniyetleri yoktu, olsaydı bir korkulan olmazdı. Yaşamaya da devam ediyorlardı işte böyle.
“İyi olmak istemenin kaynağı eğer yüreğinin derinlerinde yatıyorsa her türlü günahın üstesinden gelebilecek şekilde iradesini kullanabilirdi;ister inançsızlar isterse inananlar olsun…”
Reklam
Öte yandan akıl, onur, dürüstlük, iyi huyluluk ve ahlak gibi niteliklere daha çok inançsızlar arasında rastlanırdı
O halde inançsızlık diye diye bir şey yok!..
~•~ Tanrı'ya inanmıyanlar her çağda bulunacaktır. Ama bu inançsızlar duyularını derinlemesine tahlil edebilseler, bu inançsızlıklarıyla Tanrı'nın yerine mutlaka bir başkasını koymuşlardır. Ya tabiatı, ya bir eşyayı, ya kadını, ya bir kavramı. Ya da bir başka insanı. Tapınma duygusundan kurtulamamışlardır. ~•~
Ey inançsızlar, dinlerin sayısının çokluğu sizin gözlerinizi alıyor, Tanrı’ya nasıl saygı göstereceğinizi kavrayamıyorsunuz, çok mu din var dünyada? İyi ya, siz de hepsini inceleyin, sonunda içlerinde daha yüce, daha görkemli bulduğunuz birine katılın..
Sayfa 36 - CanKitabı okudu
Ne olduğunu henüz bilmezken, Tanrısal bir özelliği var sanırdım aşkın ben, Bu yüzden ona saygılı davrandım; Tapındım; inançsızlar nasıl ölüm döşeğinde, Adını getiremedikleri, bilinmez bir güce seslenirse, Ben de cahilce aynısını yaptım..
Sayfa 92 - Aşk’a ElvedaKitabı okudu
Reklam
"İnançsızlar inancı övüyor, yüreksizler sevgi aşılıyor; bu nasıl iş?"
Sayfa 220Kitabı okudu
O inançsızlar, benliklerinin tutsağı olduktan sonra kendi nefislerini Rab'leri gibi görürler.
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Destekleyici bir kanıtın ortaya çıkması halinde inançlı kesim de tıpkı inancsızlar gibi verilere dikkat eder hale gelir.Bu durum inancın,kanıtların ortaya çıkmasını bekleme isteğinden başka bir şey olmadığını gösterir;kanıt dediğimiz şey ister Kıyamet günü olsun ister başka bir güçlü kanıt.Bu taksitli bilgi arayışıdır:şu anda inanıp ölene kadar da test edilemeyen bir hipoteze göre hayatını yaşarsan,sonunda haklı olduğunu keşfedersin!
İnanca inançsızlar zarar veremezdi hiçbir zaman. İnanca en çok zararı inançlılar verirdi.
654 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.