Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İNCİ ARAL 1 baba evi Orhan kemal 2 nazım hikmet memleketimden insan manzaları 3 mithat cemal Kuntay üç İstanbul 4 anna karenina leo Tolstoy 5 agustos ışığı wıllıam Faulkner 6 dalgalar Virginia woolf 7 altın defter dorıs lessıng 8 marguerıte yourcenar hadrianus un anıları 9 vladımır nabokov sebastıan knıghtın gerçek yaşamı 10 ıtalo
Nicholas Seare - Trevanian
"Ya baban?" Elinde yeşil bir pastayla gelmediği günden bu yana, annem hiç babamdan söz etmemişti.Ama ara sıra onu düşündüğünü bilyordum.Bir keresinde bir şey almak üzere odasına girdiğimde annemi yatağa oturmuş çevresine ikisinin fotoğraflarını yaymış durumda bulmuştum.Gözleri nemli, incinmiş gibiydi.Odadan sessizce çıkarken, utanç içindeydim.Onu çıplak görmüşüm gibi. "Babam hakkında hiçbir şey bilmiyorum" dedim Bayan McGivney'e.
Sayfa 194 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Nicholas Seare - Trevanian
"Hayatta hiçbir zaman aynı şeylerin tekrarlanamayacağı doğruydu herhalde.Her an, zamanın akışı içinde kendi yerine sahip.Sonra o an geçiyor, yeniden ona uzandığınızda, elinizde bir avuç toz buluyorsunuz."
Sayfa 386 - E YayınlarıKitabı okudu
480 syf.
8/10 puan verdi
1.Dünya Savaşı ve Büyük Bunalım zamanında babası tarafından terk edilen kahramanı 7 yaşından gençliğine kesit kesit izleyebileceğiniz bir kitap.Annesi ve kız kardeşiyle hayatta kalma mücadeleleri.Büyük hayatlar küçük fırsatlar.Trevanian'ın her kitabı okunabilecek güzellikte.Hayatın bir karesinden aldığı duyguları okura aktarmayı iyi biliyor.
İnci Sokağı
İnci SokağıTrevanian · E Yayınları · 2008254 okunma
Ayağını yorganına göre uzatmak,bir burjuva değeridir,çünkü zenginlerin tasarruf etmeye değer bir şeyleri vardır.Fakirler alabildiğine harcar.Hayatlarının o renksiz dokusu üzerine biraz renk saçmak zorundadırlar.Aç olan rüyasında kepekli pirinçle sebze görmez,görecekse pasta görür.
Sayfa 159Kitabı okudu
''İki basamaklı bir yaşa geçmek bence çocukluğun sonu demekti,çünkü...itiraf etmekte yarar var,bir kere çift basmaklılara geçtiniz mi,ömrünüz boyunca orada kalıyordunuz.''
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
469 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kronolojik olarak 2.Dünya Savaşı'nda süregelenler,sosyolojik sınıflar arası incelemeler,maddi manevi edinimler..Jack London'un ''Demir Yolu Serserileri'' nin geliştirilmiş bir versiyonu gibiydi.Her anından keyif aldım.
İnci Sokağı
İnci SokağıTrevanian · E Yayınları · 2008254 okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Trevanıan' ın kendine özgü gözlemleri ve betimlemeleri ile 1930 lu yıllara farklı bir pencereden bakma fırsatını kaçırmayın. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
İnci Sokağı
İnci SokağıTrevanian · E Yayınları · 2008254 okunma
... Bir kış gecesi, biz dönüş yoluna koyulduğumuzda kar da yağmaya başlamıştı. Tembel tembel düşen kuşbaşı karlar. Anne-Marıe'yle ben her birini dilimizle yakalamaya çalışıyorduk. Son Clınton caddesi tramvayı yanımızdan tangırdayarak geçti, çevresinde karlar, baş aşağı edince tipi yaratan kağıt ağırlıklarındaki gibi göründü. Eve vardığımızda İnci sokağı bomboştu. Kar altındayken, alışmadığımız kadar da sessizdi. Ön merdivenlerden sahanlığa çıktık. Başımı çevirip baktığımda, taze karda kendi ayak izlerimi gördüm. Üç sıra iz, karanlığın içinden kopup ışığa kadar geliyor... ...
Sayfa 253Kitabı okudu
480 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Gizemli,sırlarla dolu yazarın çocukluk günlerini çok samimi anlattığı, naif ve bir o kadar da duygu yüklü bir roman. 1930’lu yılların sonu ve 1940 yıllarının başında Amerikanın yoksul bir kasabasında geçen günlerinin öyküsünü, çocuğun masum bakışıyla okuyucuya sunuyor. Malum büyük buhran ve ikinci Dünya savaşının insanlara etkisi çok net hissediliyor. Trevanian mahlaslı yazar her ne kadar Amerikalı olsa da tam bir Amerikan emperyalizmi düşmanı, sosyalist, dolayısıyla güzel insandır. Geçen yılda beni en çok hüzünlendiren ve çocukluk anılarımı tekrar zihnime dolduran kitap bana göre kesinlikle okunmalı.
İnci Sokağı
İnci SokağıTrevanian · E Yayınları · 2008254 okunma
Reklam
Sardalye Sokağı'ndaki Sessizlik
Savaş Monterey ve Sardalye Sokağı’na gelince herkes az ya da çok, şu ya da bu bir şekilde savaştı. Husumet sona erdiğinde herkes yaralıydı. Konserve fabrikalarının sahipleri de, balık avı sınırlamasını kaldırtarak ve bütün balıkları avlayarak savaştılar. Bunu vatanseverlik sebebiyle yapmaları, balıkları geri getirmedi. Alice’teki istiridyeler gibi, “Hepsini yemişlerdi.” Sebep Batı’nın ormansız kalmasına ve şu an California toprağının suyunun, yağmurun geri getiremeyeceği ölçüde dışarı pompalanmasına yol açan soylu dürtüydü. Çölleşme gerçekleşince insanlar üzülecek; tıpkı bütün California sardalyeleri yakalanıp konserve yapıldığında ve yendiğinde Sardalye Sokağı sakinlerinin üzüldüğü gibi. Oluklu demir sactan yapılma, inci grisi konserve fabrikaları sessizdi ve onlara yaşam katan tek şey, volta atan bekçiydi. Bir zamanlar kamyonların gürlediği sokak sessiz ve boştu.
Arada Olup Bitenler - Sel YayıncılıkKitabı okuyacak
Otuzlu yıllarda, 1914-18 savaşından Büyük Savaş diye söz edilirdi. Birinci Dünya Savaşı denmezdi. O ancak ikincisi çıktıktan sonra icat edilen bir isimdi. Eski filmlere de, sesli filmler çıkana kadar 'sessiz' denmediği gibi.
Sayfa 196Kitabı okudu
Gemisi gelip yanaşmıştı...içi ona nasip olmayan başarılarla doluydu.
Sayfa 468Kitabı okudu
589 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.