Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir incir kuşu penceremin pervazına konmuş bana bakıyordu “ Ne olur , tutsak düşmüşlügüm yüzünden beni hor görme “ diye kendi kendime söylendim.
Pencereden dışarı baktım. Bir incir kuşu pencerenin pervazına konmuş bana bakıyordu. “Ne olur, tutsak düşmüşlüğüm yüzünden beni hor görme…”
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
"Ben ölüme incir kuşu ismini verdim delikanlı."
Sayfa 30 - Kapı Yayınları, Halil HocaKitabı okudu
Güzel incir kuşu ... Dünyanın en bahtsız kadını olduğumu sen de görebiliyor musun? Artık mağlup biri olup çıktım.
Güzel incir kuşu.. Dünyanın en bahtsız kadını olduğumu sen de görebiliyor musun? Artık mağlup biri olup çıktım.
Avluda..
İncir kuşu uyandı Seslendim Önüme düştü sesim Sırra kadem bastı gardan ayrılan tren Sarardı limon ağacı Karnımın şurasında bir eski iz uyandı İkinci dünya harbinden diyorum soran olursa Kendine gömülü insanların Yediveren limon ağacı Hepimize yeter sarısı
Reklam
Evet, güzel incir kuşu.. Dünyanın en bahtsız kadını olduğumu sen de görebiliyor musun?
Sayfa 205 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Bir incir kuşu penceremin pervazına konmuş bana bakıyordu. “Ne olur, tutsak düşmüşlügüm yüzünden beni hor görme“ diye kendi kendime söylendim.
İncir Kuşları...
Ansızın Zineta abla gözümün önünde belirdi. Simsiyah saçları birdenbire ağarmış,yaşadığı kederden dolayı ağzı yamulmuştu.İnanılmaz bir soğukkanlılıkla,çocuklarının bedenlerinden koparak incir ağacının dallarına yapışan parçaları ve kuşların cansız bedenlerini tek tek elleriyle topluyor, siyah bir torbaya koyuyordu. "Sen delirdin mi be kadın?" dedi olay yerine koşup gelenlerden biri ağlayarak."Cansız kuşları neden topluyorsun?" Zineta abla kıda bir süre boş gözlerle kadına baktı.Sonra elinde tuttuğu cansız kuşu da siyah torbanın içine koydu. "Öyle söyleme,"dedi tuhaf bir bakışla. "İncir kuşları da benim evlatlarım sayılır."
Sayfa 167 - AlfaKitabı okudu
Bir incir kuşu penceremin pervazına konmuş bana bakıyordu “ Ne olur , tutsak düşmüşlügüm yüzünden beni hor görme “ diye kendi kendime söylendim
Reklam
Bağdat
Gün başlamadan. Kuşların sesi bile başlamamışken, Gök susarken daha, ağaç uyurken İncir çatının yerini beklerken Alyandos ve limon uzakken Su üşümeden bahçede, not düşülmeden Karar verilmeden karar alınmadan Söz karanlık uykusundayken konuşma başlamadan Baca alevi bilmezken, sis, kurum kurulmadan Kuşlar pike yapmazken ufka kanat açmazken Şemsiye
Bir incir kuşu penceremin pervazına konmuş bana bakıyordu “ Ne olur , tutsak düşmüşlügüm yüzünden beni hor görme “ diye kendi kendime söylendim.
İnanılmaz bir soğukkanlılıkla, çocuklarının be­denlerinden koparak incir ağacının dallarına yapışan parça­ları ve kuşların cansız bedenlerini tek tek elleriyle topluyor, siyah bir torbaya koyuyordu. "Sen delirdin mi be kadın?" dedi olay yerine koşup gelenlerden biri ağlayarak. "Cansız kuşları neden topluyorsun?" Zineta abla kısa bir süre boş gözlerle kadına baktı. Sonra elinde tuttuğu cansız kuşu da siyah torbanın içine koydu. "Öyle söyleme," dedi tuhaf bir bakışla. "İncir kuşları da be­nim evlatlarım sayılır."
Yusufçuk kuşu incir ağacına kondu Balları damlayan incirleri delik deşik etti Sonra metelik vermeden çekip gitti. Ben de incirlere uzanacak oldum Kıyametler koptu Altın teraziler kuruldu Ahret sualleri soruldu. Yarab!. Beni de Yusufçuk gibi bahçelere Kırlangıç misâli mevsimlere uçur ...
Sayfa 24 - Bilgi.
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.