Şimdi bırak ne olacaksa olsun, başka çaresi yoksa kurşun yağdırsınlar. Bu bizi şimdiki huzursuzluğumuzdan daha da fazla ezemez! Bırak, sonu sert olacaksa da gelsin, o zaman hiç olmazsa, üstesinden gelebilecek miyiz yoksa batacak mıyız biliriz.
Böyle bir kitaptan puan kırmak kimsenin haddine olmamalı diye düşünüyorum. Her anlamda kendime çok benzettiğim bir insandır Anne Frank. Huyları, istekleri arzuları hayat görüşü... korkuyla endişeyle yazabildiği kadar yazmış. Kitabın sonunda ona ne olduğunu bilerek okumak, sonu böyle olmayabilirdi demek bu kitap için yazara haksızlık. Harika bir günlük, harika bir insanmışsın Anne Frank. Seninle arkadaş olmayı çok arzulardım. Faşizmin acısını küçücük bedeninde beyninde çekmen yaşaman ne acı... dünyadan alınacak bir intikam, yaşanacak güzel günlerin, dolaşacak çiçekli bahçelerin olmalıydı. Neler yazmak isterdim sana bir bilsen. Seni görmeden ben gibi sevdim, seviyorum canım arkadaşım Anne Frank. Artık özgürsün~
Bir yerde bir kere mahsul yetiştirdin mi, orayı “resmi” olarak kolonize etmiş olduğunu söylüyorlar. Yani teknik olarak, ben Mars’ı kolonize ettim. Kapak olsun, Neil Armstrong!