Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabırsız herkes Bizi böyle yaptı dünya Tahammül yok Trafik bir sabır yarışması Pardon Sabırsızlık Ne zaman bu kadar bencil olduk Ne zaman Bir pide kuyruğunda beklerken kavga eder olduk Oruç tutuyorduk halbuki Müslümandık Neden kardeşimizi on km daha yolu uzatıp başka yoldan gideceği yere getirdik Para için mi Bazen insan olduğum için içim acıyor
… Frankfurt Okulu, Almanya'da aslında sosyalizmin zaferi için fikir üreten bir düşünce kuruluşu olarak başlamış ve var olan bilimsel materyalizm ve ampirizm paradigması çerçevesinde beklenen sosyal değişimin gerçekleşmeyeceği kanaatine varılmıştır. Ve böyle bir sosyal değişimin mümkün olabilmesi için radikal bir yeniden yapılandırma düşünce
Sayfa 41
Reklam
Kendilerine "felâsife" denilen bu kimseler, İslam dünyası içinde ilk olarak MS 9. yüzyıldan itibaren antik Yunan bilimsel-felsefi mirası, yoğun bir çeviri faaliyetinden sonra Müslüman dünyasına kazandırılmasının ardından ortaya çıkmışlardır. Bunlar o zamana kadar İslam dünyasına yabancı mantık, fizik, astronomi, metafizik, ilahiyat gibi birtakım bilim veya disiplinlerde çalışmalar yapıyor, görüşler ileri sürüyor, tartışıyor ve bütün bunları yaparken de o zamana kadar çoktan ortaya çıkmış ve gelişmiş olan fıkıh, tefsir, hadis, kelam gibi "İslami-nakli" denilen bilimlerde başvurulan yöntemlerden yapısal olarak farklı yöntemlere veya metodolojiye dayanıyorlardı. Bunlar, İslamdan önceki bir dünyada başlatılmış olan bir işi, bir etkinliği devam ettirmekte; bir ilgi ve kaygıyı sürdürmekteydiler. Tek cümleyle bu insanlar, "kendilerine intikal etmiş olduğu biçimiyle Yunan veya antik felsefeden tevarüs etmiş oldukları sorun ve konular üzerinde eski Yunan veya antikçağ filozoflarının yöntemlerini kullanarak insan, evren, toplum, Tanrı vs üzerine bilgi değeri taşıyan bazı sonuçlara varmak isteyen insanlardı." Bundan dolayı onların yaptığı işe, o işin eski dünyadaki adı olan felsefe, onların kendilerine de o işi eskiden yapan insanlara verilen feylesof adı verildi, daha doğrusu bu adlar Arapçalaştırılarak korundu.
"Düşünce ağırlaştı mı ,insan hiç sanır.Ben öyle sanırım.Konuşmak kolay... düşünmeyen, derdi olmayan, bir meseleyi derd edinmeyen, hiç demez; konuşur.''
Sayfa 136 - Ede BalıKitabı okuyor
İnsan, gerçek duyguları bir kenara itip sahte duygulara anlam yükleyerek gerçekliği kaybediyor. Bir süre sonra kaybettiği gerçekliğin yerine tamamen sahte bir yanılsamanın içinde buluyor kendini. Ancak içinde bulunduğu bu yanılsamayı da gerçeklik zannetmeye başladığı an asıl mesele orada başlıyor. Bu sefer her yalana inanılmaya başlanıyor.
Sayfa 36
Gün biter Elbet geçer gider Geriye yorgun bir beden ve yoğun bir beyin kalır Ve günün sonunda hüznünü de sevincini de doyasıya akıttığı ve o akıntıyla sürüklenip rahatladığı limanda bulursa kendini insan işte o zaman geçen günler anlamlıdır İşte o zaman hayat anlamlıdır..
Reklam
En iyi hükümet en az hükmedendir
“İnsan her bakımdan iyi bir vatandaş olursa Türkiye’de bile zengin olabilir.”
... ölüme en teslim olduğum sırada bile, umut belasından büsbütün kurtulamamıştım herhalde. Ama teslim olduğuma inanacak kadar yatışmıştım hiç değilse. Bu durumda yapılacaklar sınırlıdır. İtikat sahibiyseniz Yaradan'a sığınır ve muhtemelen iyi bir insan olduğunuza inandığınız için, öteki tarafta sizi fazla hırpalamayacağına iman etmeye çalışırsınız. Sizin için öteki taraf diye bir habitat yoksa işiniz daha da kolay. Ölümü uzun bir uyku sayıp, pek yakında hiçbir şey hissetmeyecek oluşunuzda iç açıcı bir yan bile bulabilirsiniz.
Sayfa 8 - HEP KİTAPKitabı okuyor
Gece
Bugün aklıma geldin sebepsizce. Gördüğüm rüya bitti ve ben çoktan uyandım, bu yazdıklarımı okuyamazsın ama demek isterim ki Allah seni iyi bir insan yapsın; ben hiç kimseye beddua edemem bilirsin beni ama ilahi adalet diye bir sistem var, umarım çok geç olmadan yanlış yoldan dönersin... Hoşça kal desem de bu kafayla daha çok muhtaç kalırsın!
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.