Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Psikolojik ekollerin tamamında insanı anlama çabası dikkat çekmektedir. Bu bağlamda ele alınan temel ekollerdeki insana bakışın tek yönlü olduğu fiziksel yapı ve duyguların ötesine geçilemediği görülmektedir. Psikanalitik yaklaşım, insana karamsar bakmakta, onu bencil ve antisosyal bir varlık olarak görmektedir. Davranışçı ekol insanı bir makine misali sadece fiziki yapıdan ibaret görmekte olup daha sonraki süreçte bilişsel ekolle birleşme ile birlikte duygu ve düşünceleri önemli görse de insanın manevi alanını yok saymıştır. Hümanistik ekol, insana bütünüyle iyimser yaklaşarak onun olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarını dikkate almayıp insanın kalp ve ruh gibi ulvi boyutlarını ifade eden yapılara temas edememiştir. Transpersonel psikoloji ekolü ise kendini gerçekleştirmenin ötesine geçerek insanın aşkın bir doğaya sahip olduğunu vurgulamaktadır. Burada aşkınlık ifade edilse de paradigma, maddi merkezli olduğu için insan, tam anlamıyla manevi alanla ilişkilendirilememektedir. Nefs psikolojisi ekolünün insanı anlama tarzı ise maddi ve manevi yönü kapsaması nedeniyle bütüncüldür. İnsanın doğasını anlamak için İslam tasavvufundaki nefs, kalp ve ruh üçlüsü önemli olup insan ancak bu bütünlük içerisinde anlaşabilecektir. Psikolojinin inceleme alanına dahi almadığı kalp ve ruhun, nefs psikolojisinde insanı anlama noktasında önemli olduğu görülmektedir.
Reklam
Kitaptaki Güzel Alıntılar ZENGİNLİĞİNİZ DOSTLARINIZ OLSUN. WILLIAM SHAKESPEARE Gönüllüler olmaksızın kurbanlar da olmaz. Bilge kişilerin aklı ve yılların deneyimi atıflarda ebedileşir. BENJAMIN DISRAELI Başkalarının yanlışlarından öğrenmeliyiz. Hepsini kendimiz yapacak kadar çok zamanımız yok. GROUCHO MARX
Özgürlük bir düş müdür? Sanki herkes özgürleşmek ya da özgür kalmaya çalışıyormuş gibi görünmek istemektedir. Eğer bu bir illüzyonsa günümüzde yaşamsal bir illüzyona dönüştüğü söylenebilir. Ahlak, töre ve zihniyet gibi şeylere bakıldığında bu illüzyonun tarihinin derinliklerinden çıkıp gelmiş olduğu ve kesinlikle engellenemeyeceği
Sayfa 49