Bazen nefret ediyor olmanın, bir insanı daha da tutsak haline getirdiğini düşünüyorum. Affedememek belki de hapishanede kalmak gibi bir şey. Affetmek, kırgınlığın, kızgınlığın, incinmişliğin tutsaklığından özgürlüğe çıkmaktır. İnsan önce kendini affetmeli, çünkü başkasına kızarken, haksızlığa uğradığında, mutsuz hissettiğinde aslında kendini de hapsediyor. Başkalarından nefret eden bir insanın kendinden nefret etmemesi mümkün değil. Mutsuzluğa, nefrete, çaresizliğe, sevmemeye, sevilmemeye tutsak oluyor. Affetmek aslında kaybettiğiniz gücü bir anlamda yeniden kazanmaktır. Affettiğinizde bir nefrete son verirsiniz ama hayatınızın daha sağlıklı ilk dönemi başlar. Geçmişten alacağınız dersi alın ve geçmişi öldürün çünkü geçmiş zaten ölüdür.
Bir insanın başka bir insana okumakla ilgili verebileceği tek tavsiye, hiçbir tavsiyeye kulak vermemesi gerektiğidir... Özgürlük bir okurun sahip olabileceği en önemli niteliktir..
Meryem Suresi 33.ayet; Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır.
والسَّلام عَلَيَّ يَوْمَ وُلِدتُ وَيَوْمَ أُمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا
Biz yakın zamana kadar, doğum günü kutlanmasına hep karşı çıktık; hatta doğum günlerimizi çoğumuz hatırlamak bile istemedi. Haklıydık. Çünkü bize doğum günü
- Biz insana ana ve babasına iyilik yapmayı tavsiye ettik. Anası onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun ana karnında taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır. Nihayet insan olgunluk çağına ulaşıp, kırk yaşına geldiğinde der ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettiğin nimetlerine şükretmemi ve senin hoşnut olacağın salih amel işlememi ilham et. Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kıl. Doğrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten müslümanlardanım."
- İşte yaptıklarının en güzelini kendilerinden kabul edeceğimiz ve günahlarını bağışlayacağımız bu kimseler cennetlikler arasındadırlar. Bu onlara vaad edilmiş olan dosdoğru bir sözdür.
Ahkaf Sûresi meali 15 - 16