...insan yaradılışı gereği zaman mefhumunu sonuca ulaşmak adına hızla, kütleyle ya da konumla çarpılan basit bir formül öğesi gibi görmek ister. Onun üzerine düşünmek acıtır. Mana arayışında en büyük kaybı takvimleri yorumlarken yüzleştiği hiçlik ya da heplik duvarı önünde yaşayan insanlar için sebepler hep zaman nosyonuna bağlı olarak çehre değiştirir. Oysa zamansızlığı şiar edinmek insanı iyiden ve kötüden daha doğrusu bunların sorumluluğundan azade etmeye yeter.
Acımak insanın en küstah halidir...
Tao insanı büyük faaliyet insanı değildir. Eylemleri en temel olanlardır; kaçınılamayacak olanlar. Kaçınılabilecek olandan kaçınır. Kendisiyle o kadar mutludur ki, eylemleri içinde hareket etmeye ihtiyacı yoktur. Onun faaliyeti faaliyetsizlik gibidir; orada yapan birisi olmadan yapar.
Naziksen ve bilmiyorsan, basitsen ve bunun farkında değilsen, senin tabiatın olmuştur. O zaman farkında değilsindir. Bir şey zorla yapıldığında, onun farkındasındır. Bir şey yabancıysa, onun farkındasındır. Bir şey gerçekten doğalsa, onun farkında değilsindir.
Birisi servetini yeni edindiğinde, onu gösterdiğini görebilirsin. Gerçek bir aristokrat zengin olduğunu unutmuş kişidir. Tao insanı içsel dünyanın aristokratıdır.
Birisi dinini gösteriyorsa, henüz gerçekten dindar değildir. Din hala bir diken gibidir, doğal değildir, acıtır, kişi onu gösterme hevesindedir. Eğer sadeliğini göstermek istiyorsan, nasıl bir sadelik bu? Nezaketini sergiliyorsan, o zaman sadece kurnazlık, bunda nazik hiçbir şey yok.
221.jpg){kind=small}
Her kitap, her roman, her şiir başka başka anlatmış insanı, insanın içindekini, yüreğini, gözünü, elini, ayaklarını… herkes anlatırken insanı, kendi sevdiğine göre anlatmış, kendi yaşadığı çaresizliğin, kendi yaşadığı sevginin boyutuna göre… Oysa insan…
Parçalarından birleştirilmiş mutluluklar gibidir insan… Kolay kırılır ve hep içindeki kırgınlık her zaman bir başkasının canını acıtır…
Sayfa 121
İnsan duygusal dünyasında anlaşılabilme ve paylaşılabilme umudunu yitirdiğinde sevginin ve sıcaklığın eşlik etmediği bir cinselliği seçebilir. Çünkü oradaki düş kırıklığı, insanı duygusal dünyasında yaşadığı zedelenmelerden daha az acıtır, riski de sorumluluk payı da daha azdır.
Bir söz
"Bir söz öldürür mü insanı dediler.
"Öldürür, en çok ruhu öldürür sonra bütün ömrünü ruhunu kurtarmak için geçirir insan" dedim.
"Anlamadılar seni anlamamaları bu kadar acıtır mı" dediler
"Acıtır, en çok söyleyemediklerin acıtır" dedim
İnsanoğlu işte kılıfa bile kılıf uydurur durur...
Gül Şen
Sessizlik daha çok acıtır insanı...
"Ama böylesi, sessizce yüzünüze bakılması daha acı oluyor!.."
Sayfa 26 - Kültür yayınları, MarmeladovKitabı okudu
Lakin uçurtmanın ipini kesebilmek gerekir önce. Çünkü uçurtmalar, iplerinden özgürleştiklerinde yükselebilirler!
GİZEM KIRMIZI GECEYE DÜŞEN DAMLALAR
Herkese selamm
Bugün sizlere şiir kitabı ile geldim. Yazarımız @gzm059 kaleminden özenle yazılmış 
Ritim Sanat Yayınları tarafından çıkan #geceyedüşendamlalar kitabı ile geldim.
Kitabımızın içerisinde birbirinden güzel, duygu yüklü ,etkileyici şiirler ve ara ara deneme tarzında yazılar bulunmaktadır.
25
"Hakikat diken gibi batar evladım, yanlışa giden doğru insanı acıtır, hatta kanatır. ...
Sayfa 90 - İhtiyar adamKitabı okudu
“Biyolojik bağlar, insanları birbirine zihinsel ve ruhsal açıdan bağlamaya yetmiyordu.”
Sayfa 144Kitabı okudu