Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
akıl hiçbir zaman Allah Teâlâ hakkında bir hüküm vermez ve Allah'ın kesinlikle adil olması "gerekir" demez; burada aklın işi Allah Teâlâ'nın fiilinin gerçeğini keşfetmektir. Yani Allah Teâlâ'nın zatının, mutlak zatının mükemmelliği ve O'nun her türlü eksiklikten münezzeh oluşu, O'nun fiilinin de en mükemmel ve eksiklikten münezzeh olması gerektiğini ve sonuçta kullarına adaletle davranacağını ortaya koymaktadır. Kur'ân-ı Kerim'in bu ayetleri de insanın akıl vasıtasıyla idrak ettiği şeyleri teyit etmekte ve vurgulamaktadır. Bu ise İslâmî kelam ilminde "aklî iyilik ve kötülük" denilen şeydir.
Beni hayata karşı güvensiz kılan şey, hayatın öngörülemez oluşu ki aslında çoğu insanın en çok sevdiği şey de bu. Başkaları bunu heyecan verici buluyor, bense endişeleniyorum çünkü sadece yıllardır görmediğimiz en yakın arkadaşımızın sürpriz ziyareti değil, aynı zamanda bizi bekleyen tüm sonlar da öngörülemez. Arkadaşlığın, aşkın, küçük kardeşinin hayatının sonu, insanın kendi sonu... Hepimizi birbirine bağlayan misinaları kesiveren o baltalar.
Sayfa 115 - YanpasajKitabı okudu
Reklam
Arthur Schopenhauer
"Başlangıcımız ve sonumuz arasında ne kadar mesafe var! İlki arzunun çılgınlığı ve şehvetin baştan çıkarıcılığı, diğeri, tüm organlarımızın harap oluşu ve çürüyen kadavraların berbat kokusu. Dahası, ikisi arasındaki iyi oluş yolu hep yokuş aşağı gidiyor:Kutsanmış,hayallerle dolu çocukluk, mutlu gençlik, hayatının baharındakilerin çileleri, kırılgan ve çoğu zaman acınası yaşlılık, son hastalığın işkencesi ve sonunda ölümün acısı. Var olmak yanlış bir adım gibi görünmüyor mu? "
Sayfa 88 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Kafa yormayı bıraktım artık:)
Her insanın bir diğeri için engin bir muamma oluşu, üzerine kafa yorulması gereken şaşırtıcı bir gerçektir.
"Her insanın bir diğeri için engin bir muamma oluşu, üzerine kafa yorulması gereken şaşırtıcı bir gerçektir."
Her insanın bir başkası için sonsuz bir muamma oluşu, üzerinde düşünülmesi gereken muazzam bir hakikattir.
Reklam
Her insanın bir diğeri için engin bir muamma oluşu, üzerine kafa yorulması gereken şaşırtıcı bir gerçektir. Gece vakti büyük bir şehre girdiğimde karanlıkta kümelenmiş bütün o evlerin her birinin içlerinde kendi sırlarını barındırdıklarını düşünürüm, her bir evin her bir odasında ayrı bir sır vardır ve bunların içlerinde çarpan her bir yürek de hemen yanı başındaki yüreğin bile bilmediği ayrı bir sır taşır içinde! En berbat şeyler, hatta ölüm bile böyledir. Sevdiğim şu kitabın sayfalarını daha fazla çeviremem artık, boş yere bir gün hepsini okumuş olmayı umarım. Bir zamanlar, üzerinde ışık parladıkça dibe çökmüş hazinenin ve diğer batıkların göründüğü suyun dipsiz derinliklerine bakamam artık. Tek bir hareketle kitabın sonsuza dek kapanmasına karar verilmişti çünkü, oysa yalnızca bir sayfasını okumuştum daha. Sonra ışıklar yüzeyde oynaşıp dururken, suyun sonsuza dek donmasına karar verildi ve ben ne yapacağımı bilemez halde öylece durdum kıyıda. Arkadaşım öldü, komşum öldü, sevgilim, ruhumun cananı öldü; sırlar aynı sarsılmazlıkla sürüp gitti ve ben kendi sırrımı hayatımın sonuna kadar kalbimde taşıdım. Bu şehrin içinden geçtiğim mezarlıklarından herhangi birinde, onlara kıyasla benden, bana kıyasla da onlardan daha gizemli biri var mıdır acaba?
Her insanın bir başkası için sonsuz bir muamma oluşu, üzerinde düşünülmesi gereken muazzam bir hakikattir.
" Her insanın bir başkası için sonsuz bir muamma oluşu, üzerinde düşünülmesi gereken muazzam bir hakikattir. "
“…Yakında bir gün, belki kırk yıl sonra, beni tanımış olan hiç kimse sağ kalmayacak. İşte o zaman gerçekten ölmüş olacağım - hiç kimsenin belleğinde varolmadığım zaman - Çok yaşlı bir insanın, bir kişiyi ya da bir grup insanı tanımış son yaşayan birey oluşu üzerinde epey düşündüm. O yaşlı insan öldüğü zaman bütün grup da ölür, yaşayan belleklerden silinir. Benim için o insanın kim olacağını merak ediyorum. Kimin ölümü beni gerçekten öldürecek?”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.