Sabahattin Ali , bir kadını neden resim tablosu olarak kurgulamış, onu resim çerçevesinin merkezine konumlandırmış ve hatta çerçevenin içindeki bu kadının güzelliğiyle kombinlenen kürklü bir manto
YEDİNCİ MEKTUP
Platon'dan Dion'un akraba ve dostlarına.
İyilikler,
Sizin de Dion gibi düşündüğünüze inanmam gerektiğini; eylem ve sözlerimle size, elimden geldiğince yardım etmemi istediğinizi yazıyorsunuz. Şu yanıtı veririm: görüş ve istekleriniz gerçekten Dion'unkiler gibiyse, çabalarımı sizinkilerle birleştirmeye hazırım; değilse, uzun
Yıldız Ecevit, Türk edebiyat dünyasının en çok konuşulan ve okunulan ismi olan Orhan Pamuk'un Yeni Hayat romanını merkeze alarak aslında Türk okurunun yeni roman geleneğini neden anlayamadığını ortaya koyar.
Eski tip romanlar, Newton fiziğinin bir yansımasıdır: düz bir zaman çizgisi üzerinde ilerler. Olaylar başlar gelişir ve biter: geçmiş,
Senelere yayılmış bir intikamın öyküsü. Tek kelime ile büyüleci. Okurken sayfalar içinde kayboldum; mekanlar, tarihi olayların gelişimi ve karakterlerin bunların içine yedirilmesi, yazarın destansı anlatımı, kurgu… Ne diyebilirim ki üzerine çok düşünülmüş, pek çok diziye filme ilham olmuş bir başyapıt. Hayır abartmıyorum!
Eser arkadaşlarının
Yüzündeki tebessüme hayran oldum. İnsan bu istihzayı bulduktan sonra ebediyete kadar müsamahalı olurdu. Çünkü bu istihza insanoğlunun toptan inkârıydı. Ona erişen insanın yapmayacağı, yapamayacağı şey yoktur. Eğer içine yerleşmiş yalnızlık hissinden bir lahza zehirlenmezse.
“İlim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendin bilmezsen
Ya nice okumaktır.”
Yunus Emre
Yunus’un da dediği gibi önce kendimizi bilmeli, tanımalıyız. Gücümüzü, yetenek ve kabiliyetlerimizi, acılara dayanabilme eşiğimizi, güçlüklere karşı baş edebilme seviyemizi bilmeli ve kendimizi doğru ve güzel istikamette sürekli eğitmeli,
İnsanlar değişir.Mesleğimi yaparken insanlar hakkında öğrendiğim en önemli nokta, doğru koşullarda, doğru baskılar altında, doğru dürtülerle, doğru zamanda hepimizin herhangi bir şeyi yapabileceğidir.