Sadece insanız
Dünyada malı mülküyle ya da ben falancanın oğluyum, şu benim amcam, bu dayım diye övünür çoğu insan. Falancanın oğlu, yeğeni olmaktır insanı saygın kılan çoğu zaman. Hiç “Ben Allah’ın kuluyum. Allah benim Rabbim. Ben ona dayanır ona güvenirim” diyen biri gördünüz mü? “Rabbimdir benim sahibim” diyen. Dayısıyla değil de Rabbi ile övünen. Oysaki âhirette kimin nesi olduğunuza göre değil, Allah’a ne oranda kulluk ettiğinize göre muamele göreceksiniz. Kim olursanız olun, kurtulamazsınız ecelin elinden.
İstanbul YayıneviKitabı okudu
Sevmenin Sonsuzluğu, Kaybetmenin Korkusu
Kaybetme korkusunu hissederek birini sevmek; sevilene duyulan sevginin kaybetme korkusunda erimesiyle, seven kişinin dünyadaki varlığını kül yığınına çevirir. Bu da sevginin sonsuzluğuyla, kaybetme korkusunun arasındaki uçurumu bedenin taşıyamayıp kişinin kendisine ve çevresine büyük bir boşluktan bakmasına sebep olacak ve bu durum sonsuza kadar
Reklam
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hepimiz, hayatta bir çok şey ile imtihan ediliriz ama çok az kişi bu imtihanların bizleri olgunlaştırmada payı olduğunu bilerek hareket eder. Çünkü kitapta da bahsettiği gibi "insanız ve zayıf yaratılmışız. Belki de bu yüzden olaylar karşısında dik durmak yerine kendimizi dünyanın sonu gelmiş gibi bırakmaya hep bir meylimiz var. Peki ya silkelenmenize yardımcı olacak o ses, o güç sadece kitap karakterlerinde oluyorsa ne olacak ? Ömrünüzün sonuna kadar yas tutup hayatı kendinize zehir mi edeceksiniz? Elbette hayır cevabınızın ağır bastığını umut ederek devam ediyorum o halde. Evet gönül ister ki böyle zamanlarda herkesin bir "vaveyla'sı olsun. (Okuyunca çok daha iyi anlayacaksınız.) İçinizde bulamadığınız gücü size o kazandırsın, sürekli somut şeylere yorduğumuz mutluluğun aslında maneviyata odaklanıldığında anlamlı ve güzel olduğunu bizlere hatırlarsın ancak her zaman yanımızda böyle bir güç bulamayabiliriz ya da yanı başımızda duran "vaveyla'yı farketmiyor olabiliriz... bakış açısı herşeydir diyerek kitabın bende bıraktığı huzurla alıntılara geçiyorum.
Hayat Cesurlara Torpil Geçer
Hayat Cesurlara Torpil GeçerBircan Yıldırım · Destek Yayınları · 20183,374 okunma
Gündelik hayatta karşılaştığımız durumlarda kişilerin sadece davranışlarına bakarsak ve niyete önem vermezsek o davranışı cahilce, saçma veya saldırgan bir davranış olarak görebiliriz. Ama bunun arkasındaki niyete baktığımızda bize kaba ya da saldırgan gelen bu davranışların ekseriyetle "Ben de varım!" deme çabası olduğunu görürüz. İnsanız, fark edilmek istiyoruz. Böyle durumlarda davranışına takılmadan, "Ben de varım!" diyen muhatabıma, "Evet, varsın ve sen de aynen benim gibi bir insansın," hissini verdiğim zaman ilişkideki gerginlik gidiyor, hoş bir durum ortaya çıkıyor.
Bir an bırakın her ne yapıyorsanız, bakın bi etrafınıza. Benim gördüğümü göreceksiniz biliyorum; Siz de teksiniz ya da en fazla iki üç kişi benziyor size... Evet, bir avuç insanız artık... Bir avuç kaldık bu kalabalıkta; bir şeyleri kılıfına uyduramayan, çıkar dengesi gözetmeyen ve hep kendinden veren, orta yol dedikleri her ne ise onu tutturamayan, dünyanın şu haliyle yaşamak fikrine ısınamayan, bir avuç insanız. Kendi payıma ne yazsam kelime israfı.. 2 aylık bebeğe tecavüz eden yaratıklarla aynı biyolojik türden olduğum gerçeği çok ağır. Susmak mı lazım, haykırmak mı bilmiyorum. Anlamaya çalıştıkça eksiliyor, bütününden zarar ediyor insanlığım. Yani konuşmanın bir yararı yok çaresizlik hissimi katlamaktan başka işe yaramıyor... Dünya mide bulandırıcı, dünya endişe verici, dünya sıkıyor, utandırıyor, nefes aldırmıyor. Dünyanın sevilecek hiçbir tarafı yok ve eminim bu mevzuda onunla hislerimiz karşılıklı!
Acaba yangın bizim evi yakar mı? diyordum. Adamcağız, en şefkatli bakışıyla bana dedi ki: “A kızım, a yavrum, yangınlar yalnız tahtaları yakar. Biz tahta mıyız ya? Biz insanız, maneviyatımız var, yangından ne pervamız olacak ki? İki rekat namazı nerede olsa kılarız, secde-i rahmana kapanırız.”
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.