Insanoğlu bıkıp usanmadan, kendisiyle dünya arasında bir ilişki kurar, bu dünyayı sahiplenmek, sezgisel olarak algıladığı idealiyle bu dünya arasında bir uyum sağlamak için yanıp tutuşur. Bu isteğin yerine geti- rilemez olması, insanların hoşnutsuzluğunun ve kendi benliğindeki eksikliğin yarattığı acının bitip tükenmeyen bir kaynağını oluşturur.
Bu askerlik hatırasında işaret edilen bir diğer önemli nokta ise Aristoteles'in "Bütün insanlar doğaları gereği bilmek isterler." ifadesine benzer şekilde "Bütün insanlar doğaları gereği anlamak isterler." düşüncesidir. Yeter ki ezbere dayanan eği- tim ve öğretim, anlama yetisini köreltebilecek düzeye erişip merakı öldürmesin. Cahit Arf'in her fırsatta dile getirmiş ol- duğu anlamanın önündeki en büyük engellerden biri de keşfedilmemiş hazır bilginin ezberlenmesidir.