Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
BİR LİLİTH HİKAYESİ: ADEMELMASI
Merhaba PatokurBugün sana yeni tanıştığım bir eserden bahsedeceğim. Adem Elması- Hatice Dökmen Öncelikle kitap 2020 yılında bir anda patlak veren Covid-19 salgınını ve bu süreç içerisinde "Bordorline" kişilik bozukluğuna sahip bir genç kadının yaşadıklarına odaklanıyor. Lilith ve Havva arasında bir yer bulmaya çalışan Yıldız'ın
Ademelması
AdemelmasıHatice Dökmen · Destek Yayınları · 2022143 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Saraybosna Marlborosu - M. JERGOVIC /Oysa bambaşkaydı savaşın iç yüzü!
Ah Bosna! Canım Bosna! Osmanlı toprağı, yüreğimizin yangın yeri Bosna... "İçim hâlâ yaralı. Bosna'yım ben!"
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
'ün son kitabında dediği gibi, biraz Bosna'yız hepimiz... "İnsanlar karanlıkta yalnız kaldıklarında değişirler." (s. 34) Oysa o güne kadar kardeş bilmişlerdi birbirlerini. Evinde bir şeyi biten
Saraybosna Marlborosu
Saraybosna MarlborosuMiljenko Jergovic · Kutu Yayınları · 2019999 okunma
Reklam
"Ülkede durum çok kötü. İnsanlar yaralı, şehirler yaralı. Çaresizlik, yoksulluk her yeri sarmış durumda. "
Sayfa 16 - İthakiKitabı okudu
260 syf.
7/10 puan verdi
İyiliğinden, his insanı olduğundan şüphe etmediğiniz ancak bazı görüşleri size çok ters gelen insanlar olur. Bu belki babanız, anneniz, bir aile dostunuz, enişteniz ya da arkadaşınız olabilir. Sizinle uyuşmayan o kısmını göz ardı ederek, gün yüzüne çıkmasına pek de izin vermeden yine de seversiniz bu kişiyi, onunla keyifli sohbetler geçirirsiniz. İşte bu kitabı okurken durumumuz bundan ibaretti. Dine imana dayandırdığı, alıntı olarak ayet kullandığı yazılara ilgimi anında kaybettim. Öyle keyfi bir bahis açma şeklinde olanlar hadi neyse de meselenin özünü bu şekilde ele aldığı yazılar "Ulan bu Ahmet Abi hoş sohbet adam ama işte şu huyu..." dedirtti bana. Yine de gündelik hayatta gerçekleştirdiğim herhangi bir sohbetin ilgimi çeken konulardan bahsetme oranından yüksekti kitabın geneli. Hele bazı kısımları çok sevdim. Deneme kitabı okuyacaksın içinde neler olsun diye sorsalar herhalde "trenler dağlar ve şehirler" cevaplarım içinde olurdu ki yazar bunları çok sevdiğim cümlelerle ele aldı. Ya insanlar bu işi yapıyor ya da ben kendi kendime ayrı bir anlam yüklüyorum. Bu kitabın son cümleleri de üzerimde bir güce sahipti. Şöyle diyor: Rastladığınız ilk kaldırım sergisinden bir kitap alın ve kaldırım güllerinden hiç değilse birini kurtarın; sevaba erersiniz. Fikrin, şiirin, sanatın, ilmin ve edebiyatın yaralı yüreği, hala haşin rüzgarlarda sararmış yapraklar savuran kaldırım sergilerinde atmaktadır. Dediğini yapacağım. Rastladığım ilk kaldırım sergisinden bir kitap alacağım.
Üç Noktanın Söylediği
Üç Noktanın SöylediğiAhmet Turan Alkan · Ötüken Neşriyat · 2014117 okunma
536 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Nar Ağacı - N. BEKİROĞLU /İnsan içinden yenilenmeyince dışından eskir.
Ah, nasıl mümkün şimdi seni unutmak! Nasıl mümkün okumadan önceki hâle dönmek. Oysa "Hangi hikâye başladığı yerde bitmemiş ki?" idi son cümlen... Benim seninle olan hikayem başladığım yerde bitmedi. Seni okuyan benle önceki ben asla aynı yerde olamam... Hiç, bir resmin sizi alıp geçmiş yıllara sürüklediği oldu mu? Bir albümü kurcalayıp
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,3bin okunma
ÇARESİZLİK...
Ülkede durum çok kötü.İnsanlar yaralı,şehirler yaralı.Çaresizlik,yoksulluk her yeri sarmış durumda.
Sayfa 16
Reklam
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
45.Durak; Son durak, her anlamda. Akasya arkasında bıraktığı her şehirde kendinden de parçalar bırakıyordu. Her şehir ondan bir şeyler eksiltiyor, sırtına bir yük daha bırakıyordu. Ama o bunlara rağmen her doğum gününde arkasına bakmadan gitmekten hiç vazgeçmedi. Akasya, bencildi. Bir gün yolu Ankara'ya düştü, bu sefer şehri Ankara için terk etti. Yolda gördüğü gökyüzü saçlı adamı takip ederken farkında mıydı kaçtığı geçmişin ellerine düşeceğinin? Yekta ona 45.durakta yaşamayı öğretecekti... O kadar güzeldi ki, hangi kelimeyle anlatsam eksik kalır gibi. Kurgu beni öyle içine çekti ki akıp giderken hiç bitmesin istedim. Alıntıları, olayların işlenişi hepsi mükemmeldi. Ama en çok Yekta Emir Ilgaz... Yaralı, merhametli, vicdanlı o güzel adam, bu kitaba bu kadar bağlanmamın bir sebebi de sensin. Kitapta Akasya'nın bencilliklerini ve içinde büyüttüğü acısını katlanabilir kılan şey Yekta Emir'di. Akasya'nın bencillikleri beni bir yerden sonra rahatsız etmeye başlasa da ikinci kitapta buna daha az rastlayacağımızı düşünüyorum. Kitap biter bitmez tekrar başlamak istedim çünkü Yekta'nın bölümü çok başkaydı. Her sayfasında kendimi buldum. İlk kitap bu kadar güzelken olayların çoğu ikinci kitapta çözüleceği için ikinci kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. Çok fazla soru işareti kaldı çünkü çözülmesi gereken. Son olarak okuyun okutturun, anlayarak okuyun ki içinize işlesin. Tek şart Yekta Emir Ilgaz'a benden daha fazla aşık olmamanız... "Şehirler insanların evi olur mu bilmiyorum ama insanlar insanların evi olabilirmiş. Bunu, beni çektiği göğsüne sığındığımda anladım."
45. Durak
45. DurakBüşra Nur · Ren Kitap · 2022224 okunma
Şehirler yaralı, insanlar yaralı, ruhlar yaralı, inançlar yaralı…
Ülkede durum çok kötü. İnsanlar yaralı, şehirler yaralı. Çaresizlik, yoksulluk her yeri sarmış durumda...
Ülkede durum çok kötü.İnsanlar yaralı,şehirler yaralı.Çaresizlik,yoksulluk her yeri sarmış durumda.
Sayfa 16 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Başıboş hayvan sorunu
Sokakta yaşayan kedi ve köpeklerle ilgili yeni uzun bir yazı daha yazacağım. Çünkü az önce sanırım tek gözü kör ve diğer gözü de normal olmayan bir kedi gördüm ve yine yeniden üzüldüm. Geçenlerde topal bir kedi ve köpekte görmüştüm 3-4 gün içinde yani. Şimdi arkadaşlar sorunu temelinden bir eline alalım. Bu köpekler nereden çıktılar? İlk başta biz
Ülkede durum çok kötü. Insanlar yaralı, şehirler yarali. Çaresizlik, yoksulluk her yeri sarmış durumda.
Sayfa 16 - IthakiKitabı okudu
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.