128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
"Şu an ne mutluyum ne de mutsuz. Sadece her şey geçip gidiyor." • Osamu Dazai'nin hayatı da aynı bu kitapta olduğu gibi tek kelimeyle karamsar bir hayatmış. Bir çok başarısız intihar deneyiminden sonra başarıya ulaşmış ve hayatına kendi son vermiş. •Kitapta, insanlardan çekinen, kimsenin kendisini olduğu gibi görmesini istemeyerek kendisine "soytarı" yüzü oluşturan bir karakterin çocukluk, gençlik ve yaşlılık yıllarını okuyoruz. O da aynı yazar gibi bir yandan hep ölmek istiyor. Ama ben karakteri anladım, o kadar içselleştirdim ki ona acıdım. Bu kısacık kitapla bile bana karakterin duygularını bu kadar net yansıtmayı başaran şey hem yazarın hem çevirmenin başarısıdır. • Yazarın ölmeden önceki son eseri olan İnsanlığımı Yitirirken yazarın hayatıyla olan benzerliği sebebiyle aslında bir tür otobiyografik roman olarak da nitelendirilebilir belki. Yazar ölmeden önce, bize yaşamını ana hatlarıyla özetleyen bir eser bırakmış.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202335,3bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İthaki yayınlarının sayesinde tanıştığımız Japın klasikleri arasında okuduğum 2.kitap. Gerçekten de karakterin insanlığını yitirişini izliyorsunuz ve gerçekten Japonların akıllarının çalışma şeklinin farklılığı göze çarpıyor böylesi insanlar var mı ya derken kitabın sonsözüyle kitabın bir o dönemin tabiriyle "ben roman" fark ediyorsunuz. Karaktere acısam mı sövsem mi bilemediğim ve her seferinde paçayı kurtarmasına da bozulduğum oldu. Bu Japonların akılları gerçekten farklı çalışıyor, emin oldum
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202335,3bin okunma
Reklam
109 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
İnsanlığımı Yitirirken
Osamu Dazai
Osamu Dazai
Bu Japon Edebiyatı üzerine okuduğum beşinci kitap ve söylemeliyim ki Japon Edebiyatı inanılmaz zengin bir tür ve neredeyse her yazarın kendine ait, özgün ve yaratıcı bir üslubu var. Buna bayılıyorum ve bugün Osamu Dazai'nin ''İnsanlığımı Yitirirken''ini bitirdikten sonra hemen inceleme yazmaya karar verdim. Öncelikle kitabın çok farklı bir türde yazıldığını ve kurgusunun bize garip geldiğini söylemeliyim. Japonca'da buna vatakuşi-şoşetsu, ''ben roman'' deniyor ve Osamu Dazai Japonya'da bu türün öncülerinden. Kitapta aristokrat bir aileden gelme bir çocuğun nasıl topluma dahil olamadığını, toplumda barınmak için soytarı rolüne girmesini ve farklı kişiliklere büründüğünü, her şeyi eline yüzüne bulaştırdığını ve çevresindeki herkesi hayal kırıklığına uğrattığını görüyoruz. Dönemine göre içeriği oldukça nadir eserlerden bir tanesi. Herkesin okumasını tavsiye ederim.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 202035,3bin okunma
109 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Storytel/Timuçin Esen
Baştan söyleyeyim,hayatın anlamını keşfetmenizi sağlayacak,size aydınlanma yaşatacak bir kitap değil. Yine her zaman söylediğim gibi doğru zaman doğru ruh hali önemli aksi halde sıkıcı olabilir. Yarı otobiyografik deniyor,yazarın hayatını birebir yansıtmıyormuş ne demekse! Çokça ortak nokta,çokça hayatın akışındaki olaylara anlam verememe ,toplum içinde yer edinememe ,yabancılaşma ,yalnızlık ve depresyon ögesi içeriyor. Dediğim gibi kendinizden bir parça bulamazsanız sürüklemeyecektir. Yalnız karakterimizin, çoğu kez Meursault ve Zebercet’inki gibi iç sıkan bir hayatı var. Hayata karşı aynı yabancılaşma hissi geçiyor ancak onu diğerlerinden ayıran şey aslında içten içe herkes gibi normal olmak istemesi,farklı bir insan olmanın içi sıkıntıyla doluyken kendi tabiriyle etrafına şaklabanlık yaparken bile askında sıradan şeylerle mutlu olup hayatını sürdürebilen biri olmak istiyor. En temelinde çocukluğundan beri onu gerçekten anlayan sevgisini hissettiren,kendi olmasına izin veren kimse olmamış. Büyüme çağında da ,yetişkinliğinde de saptığı her yol,döndüğü her sokak ,bir ben de varım çığlığı. Yazık. Gerçekten insanlar birileri kendini bi yerden atana kadar içinde kopan fırtınaları anlamayacak kadar salak ve umursamaz mı ? Sevgi eksikliği ve güvensizliğin getirdiği kaçınılmaz son olarak ‘ulaşabildiği’ somut şeylere bağımlı. Bazıları herkes gibi olamaz,herkes gibi şeyler yapamaz ve nasıl şartlar bir araya gelirse gelsin mutluluğu yakalayamaz. Bu insanlar şanslıysa profesyonel yardımlar alarak hayatta kalabilir,değilse var olmamak onlar için bir kaçış değil kurtuluş olur. Yozo,melek gibi bir çocuktu.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 202035,3bin okunma
109 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Yazarın hissettiği o karamsar ve yalnizlik duygusunun okuyucuya aktarimi efsane. Anlatilan, yazarin yaşamını yansıtması ve yazarin sonra da intihar etmesi açıkçası bana daha çok sefilce geliyor. Yoksa Karl Marx in dedigi gibi intihar insanin son sözü felan degil. Acizliginin, oblomovlugunun bir sonucu. Nice şeyleri ard arda yaşamış birini tanıyorum. Mesela; babasi O annesinin karnindayken ölmüş Annesi O 5 yaşındayken ölmüş, fakirligi dibine kadar yaşamış. Açlıktan karnına taş bağlamış. Kendi eliyle evlatlarinin hepsini gömmüş. Yaşadığı şehirden kovulmuş. Sığındığı yerden çocukların taşlarıyla yuhalanarak atılmış. Dunyada çok kiymet verdiği biricik eşinin vefatınin ardindan pek sevgili amcasının da vefatını yaşamış biri. Vallahi intihar haklı bir söz olsaydı. Işte bu hayati Yaşayan kişinin intihar etmesi gerekirdi. O yüzden intihar eden yazarlarin hayatlarında eee ne yaşamış şimdi de bu intihar etmis diye ayrica gozlemliyorum. Hepsi umut etmemek için ugrastiklarindan, sanki asla umit etmemeliyim gibi kendilerini sartladiklarindan bu sonuca bile isteye gitmişler. Tabi inceleme bana aitse benim kendi dusuncelerim olmalıydı. Katilan katılır. Katılmayan kendi okur kendi inceler. Teşekkürler.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 202035,3bin okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Toplum,İnanç,Sevgi,Suç ne?
Kitaba başlarken ilk sayfada yazarın hayatı yer alıyor. İlk hatırata başladığımdan son ana kadar yazarın o kısa hayatının tamamı anlatılmış. Yazarın kendini anlattığı bir mektubun derlemesi diyebilirim. Ama bu ben romanının içerisinde almamız gereken bir takım sorgulamalar da yer alıyor. Ben yazarın herkes gibi ruhunu kaybettiğini düşünüyorum. Kimse seni olduğun gibi kabul etmez bu nedenle soytarınla var olursun. Bu şekilde yabancılaşma başlar ve kaybolursun. Nedenlerden ziyade ne? Sorusunu da vurguluyor. Suç ne? Diye sorduğunda Dostoyevski’nin Suç ve Cezasına değinmesi ile zıtlığın Ceza olduğunu vurguluyor. Ancak her okuduğumuzda suçun ve cezanın Raskolnikov için ne ifade ettiğini her zaman farklı açılardan gözlemleriz. Bu nedenle zıt şeylerin yani karşıtlık içerisinde olanların birbirini tamamladığını görüyoruz. Aynı zamanda bu kitabın yazıldığı döneme baktığımızda ikinci Dünya Savaşı’dan sonra ki sürece tekabül eden bir süreci kapsıyor ve bu nedenle toplumsal bir bunalım söz konusu. Yazar bize toplumu,insanlığı, mutluluğu sorgulayarak yaşadığı dönemin sorunlarını da toplumun ne kadar mutsuz olduğunu göstermiş oluyor. Basitçe, insanların dediği gibi, “tüm dünya benim etrafımda dönüyor” diye mi düşünüyordum ? Yoksa tam tersi miydi? Çok mu korkaktım? Şahsen benim hiçbir fikrim yoktu.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202335,3bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.