608 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Hikaye milattan sonra 4. Yüzyıldan. Romanın yüzyıllara yetecek utancı, aykırılığı, zulümü, vicdansızlığı, onca filozoflarına rağmen akılsızlığına tanık olmak; şu hani meşhur Roma, dünya da en fazla turisti kendine çeken şehir olan Roma ile tanış olmak isterseniz buyurun! Dedikten sonra İsa As gidişinden sonra Roma da yaşayıp ona bağlı olan insanların çok tanrılı putperest sistemde kabul görmediği tek tek fişlenerek, akla hayale gelmeyecek şekilde ölüm cezalarına çarptırıldığı, insanların diri diri yakıldığı ve halkın bunu çok sıradan bir şeymiş hatta haz aldıkları bir Sevinç ile izlediği azgınlık ve vicdansızlık kuyularına girip çıkıyorsunuz kitapta. Kitabın ana karakterlerini bizim Ashabı Kehf olarak bildiğimiz yedi uyurlar oluşturuyor. Bu hikayeyi Romanın iç yüzü ile öyle perçinlemiş öyle güzel dokunuşlarda bulunmuş ki yazar şapka çıkarmamak ne mümkün. Müthiş bir bilgi akışı olacak dimağınıza. Zalimin zulmünden kaçan bu yedi uyurun uyandıktan sonra ki düzenin içine tekrar koyan yazar bu sefer kilise aristokrasi, çarptırılmış inanışlar, ve kiliseyi ayakta tutmak için, “durulmuş suya taş atılmasın” da insanlar bir şeye inansınlar ama gerisinin esasının önemi yok anlayışı ile karşılaşıyorlar. Çok tanrılı Roma da karşı geldikleri her şey için, bugün baba oğul kutsal ruh teslis inancını da kabul etmeyen bu mazlum, ama hakkı konuşmaktan geri durmayan müminlerin hikayesi yine aynı mağarada sonsuzluğa kapanan gözleri ile son buluyor. Kitabın içeriği mübalağa etmiyorum çok zengin. Mimari, felsefe, yazı, hukuk herşey var! Ben yedi uyurların hikayesini bildiğim halde okudum iyikide okumuşum...
Kehribar Geçidi (Ciltli)
Kehribar Geçidi (Ciltli)Nazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,389 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Büyük hata
Kitabı okuyacaksanız da bu baskıyı önermiyorum. En can alıcı bölümlerden birinde defalarca üst üste tercüme hatası yapılmış. Bir karakterin kocasından bahsederken 3-4 kere aynı sayfada KARISI diye yazılmış. Gerçekten okurken çok sinirlerimi bozdu bu durum.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Koridor Yayıncılık · 202062,7bin okunma
Reklam
175 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar ve yayımcı
N. A. Nekrasov
N. A. Nekrasov
’a “Yeni Gogol doğdu!” dedirten, Dostoyevski’nin ilk romanı.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
25 yaşındayken ‘İnsancıklar’ yayımlanmıştır ve eleştirmen
Vissarion Belinski
Vissarion Belinski
,
İnsancıklar
İnsancıklar
’ı okuduktan sonra, “Size bir yetenek verilmiş, yeteneğinizin değerini bilin ve emin olun, siz büyük bir yazar olacaksınız!” demiştir. Makar Devuşkin ve Varvara Alekseyevna mektuplarında 2 ortak noktada buluşuyor: Yoksulluk ve hor görülme. Onları esas birbirine yaklaştıran, paylaştıkları duygular. Benim favori karakterim kesinlikle Zahar Petroviç, yani genç Pokrovski’nin babası. Okudukça insanın içi acıyor bu karaktere. Öyle güzel betimlenmiş ki, sadece okumuyor aynı zamanda görüyorsunuz onu. “Size bir kitap gönderiyorum; içinde çeşitli hikayeler var; birkaçını okudum; siz de “
Palto
Palto
” adlı olanı okuyun. -V.D.” İnsancıklar’ı okumadan önce mutlaka Gogol’den Palto’yu okumalı. Bu sayede Varvara özellikle neden onu seçti, anlıyorsunuz. Rus modernizmin öncülerinden olan kitap, Dostoyevski okumaya güzel bir başlangıç kitabı.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,7bin okunma
175 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Çok tuhaftı! Ağlayamadım ; ama ruhum paramparça olmuştu.” Diyor Dostoyevski kitabında. Bundan 176 yıl öncesine ait bir eser olmasına rağmen halen günümüz şartlarına ışık tutan, bizleri içine çeken ve hepimizin yakından gördüğü olaylar diyebileceğimiz bir anlatıma sahip kitap. Dostoyevski’ nin ilk eseri olan bu kitabı okuyunca son eserini okumuş birisi olarak bu kitabın nasılda büyük bir yazar yaratma yolunda olduğunu görmüş oldum. Kitap konu olarak yoksulluğun pençesinde olan Makar Devuşkin ile Varvara Alekseyevna’nın arasında geçen mektuplarda yaşamlarına ve aralarındaki güçlü aşkı,aşklarının engellerini, toplumsal bir çok konuyu bize yansıtmakta. Okunmasını kesinlikle nacizane tavsiye edeceğim bir kitap. Değerli çevirisi için Sabri Gürses’ e teşekkür ederim . Arka Kapaktan Alıntı Rus modernizminin öncüleri arasında sayılan İnsancıklar, Dostoyevski’ nin erken dönem kitaplarında ele aldığı dünyayı ve insanlarında barındırıyor. Yayımlandığında büyük heyecan yaratan ve, “Yeni Gogol geldi!” dedirten roman, Dostoyevksi’ nin yapıtı için mükemmel bir giriş sunuyor.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,7bin okunma
175 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitabı Dostoyevski'den okuyacağım ilk eser diye almıştım. Fakat şöyle bir iddiam var ki:Bu öykü kesinlikle tüm Dostoyevski eserleri okunduktan sonra en sonunda bir kez daha okunmalı. Okuyanlar farkına varacaklardır,kalitesinden ödün vermeyen ve sabit bir çizgi ile harikalar yaratan bu dehanın bir kez daha. Elbette ana teması ''acıma''.Vicdanı ile hesaplaşan karakterler,kaç rublesi kalmış,çok üşümüş,tek oda,kiracı ve St.Petersburg.Omzunuzu silkin ve perdelerinizi kapatıp okumaya devam edin.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,7bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"mor acılı ve hüzünlü bir kalbin rengidir"
️ Biyografi denince nasıl aklıma ilk bu işin ehli olan Zweig geliyorsa; Deneme denince de artık aklıma Nazan Bekiroğlu geliyor. Nazan Bekiroğlu ile tanışmam çok hızlı oldu. Sonra kendimi kitaplarının içinde yüzerken buldum. İnsan bir yazardan üst üste kitaplar okuyunca sıkılıyor ya, biraz ara verdikten sonra tekrar dönüyor- bu en sevdiğin yazar
Mor Mürekkep
Mor MürekkepNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20211,861 okunma
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.