Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bağışlanmış Bir Günahkâr [roman] başta hür iradenin işleyişinin özenli bir açıklaması gibi görünse de bazı sorunlar karşımıza çıkar, bunlardan ilki de yazarın Robert'ın psikolojisine olan hayranlığıdır. Hogg, metne son derece determinist [kaderci] bir okumayı davet eder. Romanı sadece psikolojik olarak yorumladığımızda Gil-Martin [iblis]
Sayfa 279 - 280 İletişim KlasikleriKitabı okudu
Eşref’in sandığına dönüş
Hikâyeyi belki de başladığı yerde, Eşref ’in sandığında bitirmek münasip olacaktır. Sandık birçok hususta –aslına bakılırsa benim kendi başıma izini sürebileceğimden çok daha fazlasına– rehberlik etmiş, isimler, olgular, belgeler, görseller ve anılar sundu. Eşref ’in Sina cephesinden çektiği telgraf tomarları, Malta’dan getirdiği
Reklam
Eşref Bey destanla hakikat arasında
Şüphesiz, Eşref’in tarihsel gerçeklik ile popüler muhayyilenin sınırları arasında flulaşan efsanevi bir figür hâline gelmiş olduğu söylenebilir. Bu durum, kısmen bu efsaneden ve kısmen de Eşref’in “Türklerin Lawrence’ı” olarak adlandırılmasına sebep olan bir başka efsanevi figürle doğrudan çarpışmasından kaynaklanmaktadır. Bu, sorunlu bir etikettir –Eşref, Çerkes kökenli bir Osmanlıydı ve söz konusu koşullar altında bir nevi ironi teşkil edecek şekilde T. E. Lawrence’ı kendisinin tarihsel rolünü oldukça aşmış efsanevi bir figür olarak görüyordu– fakat bu yafta bir kez üstüne vurulmuştu. Eşref’in etrafında serpilen efsane kısmen, üretken bir gazeteci ve amatör bir tarihçi olan ve Eşref’i kahramanca bir çerçevede sunup konumunu abartarak ünlüleştirmek eğiliminde olan Cemal Kutay’ın yazılarından kaynaklanıyordu. Fakat bu, akabinde olumsuz bir karşı tepki doğurdu. Mitik Eşref’in maskesini düşürme çabaları efsaneye son vermek ve Türk tarihinin neredeyse kutsal olan Kemalist versiyonunu muhafaza etmek isteyen Kemalist tarihçiler tarafından yürütüldü. Bu çabalardan en çok öne çıkanı, bir ortaokul öğretmeni ve amatör tarihçi olan Ahmed Efe’nin yazdığı kitap olmuştur. Kitabının “Efsaneden Gerçeğe” şeklindeki alt başlığı, romantize edilmiş Eşref’i gerçek boyutlarına indirmek amacını gütmektedir. Oldukça sorgulayıcı bir üslubu olan bu eser, tarihe çok yönlü ve eleştirel bir yaklaşım sergilemekten ziyade bir dizi düzeltmeye, yalanlamaya ve ithama dayanmaktadır. Türkiye’de efsanevi bir Eşref’e hasım olan ve hikâyesinin anlatılmasını istemeyenler hâlen daha mevcuttur.
Türk Lawrence'ı tabiri
Endişemin ikinci ve asıl nedeni, Eşref’in oldukça tartışmalı bir şöhrete sahip olmasıydı. Şüphesiz, Eşref’in tarihsel gerçeklik ile popüler muhayyilenin sınırları arasında flulaşan efsanevi bir figür hâline gelmiş olduğu söylenebilir. Bu durum, kısmen bu efsaneden ve kısmen de Eşref’in “Türklerin Lawrence’ı” olarak adlandırılmasına sebep olan bir
İroni mevcuttur.
Herkesin bildiği gibi çocuklar doğuştan aptaldır. Bir yetişkine "çocukluk etme" dendiğinde, aslında ona "aptallık etme" denmek isteni­yordur. Bu deyimin kullanılması olağan karşılanır çünkü her çocuk küçük bir hayvandır; sevimli bulunur.
Sayfa 82 - Ayrıntı Yayınları