Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
UZAYLI KOCAKARI (Ursula K. Le Guin - 1976) Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
Reklam
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
.... LİBERAL AHLAKIN ELEŞTİRİSİ Liberalizm, en genel tanımıyla: bireyselliği, kişisel özgürlükleri, serbest alım-satımı destekleyen, devlet otoritesini olabildiğince azaltan, bireysel tatmin ve karı olabildiğince arttırmayı hedefleyen felsefi düşünce akımıdır. Sadece felsefi görüş demekten hoşlanmıyorum aslında. Liberal düşünce siyasi ve ekonomi
Kazanırken neyi kaybettin?
Yalnızca, ilerdeki bir hedef için yaşamak, sığ bir şeydir. Yaşamı dağın tepesi değil, eğimleri ayakta tutar. Her şeyin büyüdüğü yerdir burası. Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, Robert M. Pirsig Sosyal medya paylaşımlarında denk geldiğim bir şaka var: Antik felsefe “Ben kimim?” sorusuyla başladı, insanların yaygın kişilik sorunu yaşadığı
yaşadığımın farkında olmadığım gibi dökülüyor yaşlar gözümden.. ben böyle hep amansız ve zamansız ağlıyorum ya bu acı mağaramdan geliyor. ağlıyorum gene farkında olmadan bir yıldıza çarpmış da yere düşmüş parçacıklar gibi dağılıyorum. bu kadar mı çok sevdalandın ay’a da bu tutulma gündönümleri bitmiyor. bak gördün mü gene koca yürekli adam,
Reklam
Bir işçi ölümünün “dayanılmaz hafifliği”
Hiçbir işveren gelecek ölümünün ayırdında, hele de ölmekte olan bir işçi istemez. İşçi ölmeyeceğini sanmalı, hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmalı ve -hadisin aksine- yarın ölebileceğini düşünmemelidir. Çünkü ölüm düşüncesi, işçiyi verimlilikten alıkoyabilecek dervişane bir atalete sebep olabilir ya da işçide yaşamını önemseme yanılsaması yaratabilir ki
Vücud ve iç
Tavsiye edilir yap bunu böyle. Böyle yapmakdan sakın sen öyle. Ol akıllı,kültürlü,insanlık eyle. Yapma zalimlik,nadanlık bile. Vicdanlı,dürüst ol,marhamet eyle. Hırsızlık,yalandan dikkat eyle. Dözerek sabır eyle,sıkılma böyle. Düzelir her bir iş,zamanın bekle. O,da kulak verir tüm sözlere. Tavsiye alarak bakar sözlere. Çalışır çıkmasın kenara sözden. Yaşamda sözleri yüce gören. Her sefer sözleri çekerek öne. Düşünür yaşamı çözecek böyle. Bağlanmış tavsiye,sözlere öyle. Anlamak gereksiz diyerek böyle.
İstiklal Marş’ında hatırlanmayan iki isim:
Mehmet Akif’in çöplükte ölen oğlu Mehmet Emin Ersoy, ve İstiklal Marşı’nın ilk orkestra uyarlamasını yapan Ermeni Edgar Manas. Mehmet Akif’in çöplükte ölen oğlu Mehmet Emin Ersoy'u (Çetin ALTAN, anlatıyor) * Yıl 1966 sonları. Kapınıza bir adam gelir. Adı Emin Ersoy’dur. Merhum Akif’in oğlu. Bir öğle sonrası odamdayım. ”Sizi biri görmek
Numaralarla kafayı bozmuş sıyırma, dolandırıcı patronumla paslaşma
Yaklaşık iki ay önce yüzyüze mülakatıma bizzat patronumla girmiştim. Benim patron numaralarla ilgilenen, numaraların bir anlamı, sırrı falan olduğunu düşünen sıyırma, dolandırıcı kılıklı bir tipti. Neyse bana mülakat esnasında "senin hayat numaran 7" demişti. 'Yani Bülent Bey?' diye sorduğumda "yani sen dünyayı güzelleştirmek için gelmişsin. 7 birçok inanışta kutsaldır" falan diye zırvalamıştı ve "hayatta böyle bir misyonun olduğuna inanıyor musun?" falan diye sormuştu. Numaralarla ilgilenmediğimi yani böyle şeylere inanmadığımı, dünyaya da böyle anlamlı bir misyon için gönderildiğimi düşünmediğimi falan söylemiştim. Bugün yöneticiden işten çıkışımın verildiğini öğrendim ve sebebini sorduğumda abuk subuk şeyler anlattı, ben de, "bana iş çok, size de personel çok ama patron adına üzgünüm, yaşamı güzelleştirmek için dünyaya gönderilmiş olan bir iş arkadaşı kaybetti" dedim ve gülümsedim, yönetici de gülümsedi ve ayrıldım. Ama bir kez daha emin oldum ki aslında bu yaşam koçları, spiritüel rehberler, numaraloglar, ideologlar yani mesleği, title'si için böyle havalı isimler falan tercih edenler tam dümenci, düzenbaz tayfa. İyi ki bize iki çift güzel laf eden kimseyi ciddiye almıyoruz ki hayal kırıklığımız da olmuyor. Ve artık insanın düzenbazlığı, çenebazlığı konusundaki sınırsızlığı gördüğümde şaşırmıyorum.
Reklam
Psikolojik şiddet'e başvuran kişi; bağırma, korkutma, küfür etme, tehdit, hakaret, küçük düşürme, devamlı eleştirme, mağdurun hareketlerini, giyimini, başkalarıyla ilişkilerini denetleme, sınırlama, değersizlik duygusu uyandırma gibi yollarla sistematik olarak mağdura duygusal baskı uygular. Sıklıkla yakın duygusal ilişkilerde, aile içinde ve iş yerinde görülmektedir. Psikolojik şiddete maruz kalan kişinin sosyal ilişkileri, aile ilişkileri ve cinsel yaşamı bozulur. Sürekli yorgunluk, uykusuzluk, aşırı yeme veya hiç yememe şeklinde beslenme sorunları sıklıkla görülür. Kaynak: Wikipedia.
701 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.