Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yahudilerin Nazilerden Ne Farkı Kaldı?
Kristin Hannah
Kristin Hannah
ile tanışma kitabım bu eser oldu. Yazar eserini ya uzun yıllar araştırdı hikaye gerçeğe dayanıyor mu bilmiyorum ama anlatımı kusursuz, kitap her dakika heyecan ve stres sonrasında insanı bayağı huzursuz ediyor. Konu 2. Dünya Savaşı sırasında Fransa'da geçiyor ve kurtulma mücadelesi veren iki kızkardeş, çocukları ve eşleri ayriyetten
Bülbül
BülbülKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20174,823 okunma
“Ve, vakit o gecedir ki; Tüm geceler ona hayran...” Kur’an mucizesinin bahşedildiği bu mübarek gecenin tüm İslam alemine hayırlar getirmesi; zulüm ve işgal altındaki Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olması duasıyla... Kadir Geceniz Mübarek Olsun🌙
Reklam
328 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Heyhat !!!!
Modern zamanlarda Avrupa'da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları… Söylenecek çok şey var doğrusu, lakin böyle bir vahşet karşısında lâl kalıyorı insan. Yine de bir iki kelime de olsa bu kitap hakkında bir şeyler yazma gereksinimi hissediyorum. 20. Yy’da sözde demokrasinin medeniyetin uygarlığın merkezi Avrupanın göbeğinde insanlık onurunun,tüm ahlaki değerlerin ayaklar altında çiğnendiği bir işgal ve imha, bir insanlık dramı, soykırımı, barbarlığın en üst seviyesi. Özelde Sırpların genelde ise diğer tüm islam karşıtı barbarların kafalarındaki düşüncelerin dışavurumuydu bu vahşet. Ayrıca günümüz Filistin coğrafyasında yaşanan vahşetin bir nüshası gibi. Filisintinde yaşananları en iyi şekilde anlamamızı sağlayacak eser. Sözde kendini insanlığın hamisi olarak addeden Bm ve türevleri aşağlık kuruluşların geçmiş ve bugünkü vahşetlerdeki ikiyüzlülüğünü bariz bir şekilde görüyoruz. Eseri okurken bazen nefes almakta, yutkunmakta zorlandım. Yapılan zulüm ve vahşetin mütamadiyen süreceği hissi insanın beynini kalbini dumura uğratıyor. Daha önce okuyan tüm okurseverlerin de aynı duygu ve düşünceleri paylaştığı kanaatindeyim. Hülasa naçizane bu eserin tüm vicdan sahibi insanlar tarafından kesinlikle ama kesinlikle okunması ve ayrıca okuyan tüm okurların bu eseri tavsiye etmelerini çok gerekli, elzem olduğunu düşünüyorum. Yüce Allah svt. bu soykırımda, tüm geçmiş ve gelecek ile günümüzde yaşanan çoğu vahşetlerin arkasında izi parmağı olan ceberrut kan emici firavunların müstahakını en sert şekilde versin.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,3bin okunma
Savaşlar insanlık tarihinde büyük bir yer işgal etmektedir. O nedenle tarihin büyük bir bölümü savaşlara ayrılmıştır. Bu savaşlar beşerin fıtratında bulunan acımasızlığın ve zulmün boyutunu gözler önüne sermektedir. Esasında bunların çoğu, insanın değersizliğini ve ruh tarlasına ekilmiş olan "zulüm" temayülünü anlatsa da bazılarının zorunlu olarak yapıldığını ve adil bir şekilde gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
Zulmün tavan yaptığı her menfur hadisede, "bir bedenin uzuvları gibi" olmamız gereken kardeşlerimizin hali, aklımıza, hissiyatımıza ve benliğimize şiddetle dokunuyor. Fakat ne çare ki şehit haberlerinin ve katliam görüntülerinin medyayı işgal etmediği zamanlarda, yeniden yüzlerce yıllık ölü toprağımızın altına gizleniyoruz sanki. Günlük telaşelerimiz, kısır siyasi tartışmalarımız, futbol maçlarımız, magazin programlarımız, sağlıklı beslenme reçetelerimiz, gelecek kaygımız ve maişet derdimiz, yeniden meşguliyetlerimizin en baş köşesine yerleşiveriyor. Bir sonraki darbeye, bir sonraki zulüm dalgasına kadar "Neden bu haldeyiz?" sorusunu sormak ekseriyetle aklımıza bile gelmiyor.
Sayfa 50 - Tuti KitapKitabı okudu
Hepimizin Duasında
Rabbim tez vakitte zalimleri KAHAR isminle kahruperişan eyle... Müslümanların birlikteliğini görmeyi ve Filistin'de, Doğu Türkistan ve birçok zalimler tarafından işgal altında olan zulüm gören kardeşlerimizin yanında olmayı, onlara destek olan günleri görmeyi bize tez vakitte nasip et . Birçok güzellikleri , güvenli bir şekilde yaşamı ve huzur dolu günleri kardeşlerimize tatbik et🤲 Senden bize verilecek olan o büyük zaferi , özgürlüğü bize nasip et.
Reklam
Senin o "deli" dediklerine ben 'zararsızlar' diyorum. Çünkü akıllı olduğunu sananların, insanların zararına yaptıkları birçok şeyi yapmazlar. Yüz kızartıcı suçlar işlemez, insanların yurtlarını işgal etmez, zulüm yapmazlar. Dünyayı teknoloji cehennemine çevirip gökleri kirletmez, ozon tabakasını delmezler. Çünkü onlar gerçek deliler değildir. Zavallı yaratıklardır onlar. Gerçek ve azgın deliler, insanların haklarını, kanlarını birer sakırga gibi emen parazitlerdir!.."
"Eyy israil" nârâları ve seçim vaatleriyle de olmaz bu arada...
İşgal ve zulüm altındaki toprakların anavatana katılması ateşli protestolarla olmaz, ancak kılıcın indirdiği zafer darbeleriy­le olur.
Sayfa 448 - PDF - ANONİM YAYINCILIK TAM METİNKitabı okudu
Filistin işgal altında değil Müslümanlar! İşgal altında olan biziz. Ne ara bu hale geldik ? Yani başındaki kardeşi zulüm görürken biz nasil susarız?
Ancak yine de Albertine’in, Andree‘nin hatta kendi gözümde bir hiç olduğumu hissediyordum. Aşkın nasıl bir imkansızlığa tosladığını da anlıyordum. Aşkın nesnesinin bir bene hapsolmuş, önümüzde uzanabilecek bir insan olduğunu sanırız. Heyhat! O insanın işgal ettiği ve edeceği tüm uzay ve zaman noktalarındaki uzantısıdır aşk. Onun belli bir uzamla belli bir zaman dilimi ile temas noktasına hakim değilsek kendisine de hakim değiliz demektir. Nitekim erişemeyiz tüm o noktalara. Bize tarif edilseler oralara dek kullanabilirdik belki. Ancak el yordamıyla arar, bulamayız. Güvensizlik, kıskançlık, zulüm de bundan kaynaklanır. Saçma sapan izler peşinde değerli zamanlar yitirirken hiç farkına varmadan gerçeğiz kalırız.
Sayfa 47 - CanKitabı okudu
Reklam
Şehit Şeyh Ahmet Yasin’in israil’in sonu hakkındaki görüşü
Israil'in sonu ne olacak? Israil, zulüm ve gasp üzere kurulmuştur. Varliğı; zulüm,gasp ve işgal üzere olan her milletin akibeti, yok oluştur.Ben inanıyorum ki, İsrail yok olacaktiır. Allah'ın izni ile gelecek yüzyılın ilk çeyreğinde, yani 2027 ylında İsrail devleti var olmayacaktır... Peki, neden bu somut tarih? Çünkü ben Kur'an'a inanıyorum. Kuran, çağların her kırk yılda bir değişeceğini bize haber veriyor. İlk kırk yılımız, büyük felaket ve musibetlerle geçti. Ikinci kırk yılımız; intifada hareketi, karşı koyma, meydan okuma, savaşma ve bombalar çağı olarak başladı.Üçüncü kırk yılında ise, Allah'ın izniyle-israil devletinin sonu olacaktır. Çünkü Rabbimiz, yoldan çıkan israiloğullarına, kırk yıl Sina'da ceza olarak kalmalarını farz kılmıştı.. Niçin? Hasta ve yorgun olan nesil, savasçı ve savaşabilen bir nesille değişsin diye. Bizim de ilk çağımız, geçen felaket ve musibet çağımız idi.Sonra, taşlar ve bombalar çağı doğdu. Gelecek olan yeniçağ Allah'ın izni ve keremiyle özgürlük çağı olacaktır.
284 syf.
·
Puan vermedi
Savaş, zulüm ve çocuk, birbirine ne kadar zıt kavramlar. Büyüklerin hırs ve çıkarları arasında acı çekmek zorunda bırakılan çocuklar. Bu kitabın yorumunu yazmak Gazze de yaşanılanları düşününce benim için zor oldu. O dönemin çocukları yaşadıklarını çabuk unutmuşa benziyor… #annefrankınhatıradefteri kitabını okurken içim acıdı, tek suçları y*hudi bir ailede doğdukları için hiç bir çocuğun hak etmediği bir muameleye maruz bırakılmaları. Anne henüz 14 yaşındayken Nazi Almanya’sının Hollanda’yı işgal etmesi üzerine dört kişi ile birlikte baba Otto Frank'ın ofisinin arkasındaki bir buçuk katlı bir evde saklanırlar. 25 ay süren bu süreçte ışıkları açmadan, yıkanmadan ve rahat bir uyku uyumadan yaşamaya çalışırlar. Anne yaşadıklarını saati saatine günlüğüne yazar. Şartların acımasızlığına rağmen hayata tutunma çabalarını anlatır. Yaşadıkları yere yapılan baskından sonra toplama kamplarına gönderilirler. Babasının yakalanmayan yardımcıları geride kalan yığınlar içinde Anne’nin hatıra defterini bulurlar ve babasına teslim ederler. Babası 1947 de arkadaşlarının ısrarı ile kitap olarak yayımlatır. “Öldükten sonra yaşamak istiyorum. “ diyen Anne’nin istediği olmuştur. Dünyadaki insan eşitsizliğini, zulmü, savaşı anlatır. Bir gün her şeyin düzeleceğine inancı güçlüdür. Okurken şunu düşünmeden edemedim; Acaba Anne yaşasaydı #gazze de yaşanılanlara ne derdi?..
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20177,6bin okunma
Dua, sadece kalpten geçirilerek veya sözlü olarak yapılmaz; duanın hakka'l-yakin şekli, kötülüğün bilfiil engellenmesi veya iyiliğin bilfiil gerçekleştirilmesidir. Bulunuş/vücüd kipleri cihetinden meseleye yaklaşmak, bu yönden tayin edicidir. Kötülük yapılırken ona buğz etmek ve kötülüğü işleyeni Allah'a havale etmek, tabii ki bir dua şekli olarak anlamlıdır; ama duanın en zayıf halidir. Esas dua kötülük yapanı, zulüm işleyeni, bunu yaptığına pişman etmek bile değildir; esas dua örgütlü bir şekilde kötülük yapma imkânını ortadan kaldırmak ve fert fert insanların kendi ibtilalarını yaşayabilecekleri şartları temin etmektir. Bu “dinde zorlamanın/zorbalığın olamayacağı” şartların temin edilmesi ve “dinin Allah'a has” kılınması imkânının tüm insanlara verilmesi anlamda asli durumun ihyası anlamına gelecektir. Bu nebevi hikmetin bütün meratibü'i-vücüd'da bir ve aynı sistemin mütemmim cüzleri olarak tahakkuk ettirme yönelişiyle mümkün olacaktır. Asırlar boyu Filistin'deki sulh ve salahın nasıl tesis edilerek muhafaza edildiği açık olduğu gibi, ne zaman bozulduğu da açıktır: İslam fetihleri sonrasında Filistin'de kan iki defa dökülmüştür: birisi Haçlı istilası diğeri Siyonist işgal. Gerekli şartlar yerine getirildiğinde, Siyonist işgalin akıbetinin Haçlı istilasının akıbetinden farklı olabileceğini düşünmek için elimizde hiçbir kanıt yoktur.
Tahsin GörgünKitabı okudu
İşgal güçleri hoparlörler aracılığıyla Şifa Hastanesi’nin derhal boşaltılmasını talep ediyor. (El Cezire) Bu soykırımın her sosyal platformda konuşulması gerekiyor çünkü sahur vakti müslümanlar yemek yerken Gazze bombalanıyor. 1400 yılda ve dünyada eşi benzeri görülmemiş bir vahşet, zulüm... #şifahastanesi
770 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.