The Fires of Heaven (The Wheel of Time #5) | Göğün Ateşleri (Zaman Çarkı #5)
Goodreads: 4,8/5
1000kitap: 9,2/10
5/5
"Çark dokuyor." Lan Mandarb'a gitti, siyah aygırın kolanını kontrol etmekle meşgul oldu. "O bir askerdi, kendi tarzında, benim kadar asker. Son yirmi sene içinde bu iki yüz kez olabilirdi. Bunu biliyordu, ben de
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
"Işığın savaşçısı için imkansız sevgi diye bir şey yoktur.
Ne sessizlik, ne ilgisizlik ne de reddedilme onun gözünü korkutur. İnsanların yüzündeki ifadesiz maskenin gerisinde sıcacık bir yüreğin bulunduğunu bilir.
İşte bu yüzden savaşçı, başka insanlardan daha fazla riske atılır. Sık sık"hayır" sözcüğüyle karşılaşacağını bilse de evine yenilmiş, bedeniyle ve ruhuyla reddedilmiş olarak dönecek olsa da sürekli olarak birinin sevgisini arar o.
Bir savaşçı ihtiyacı olan şeyi ararken asla korkuya baş eğmez. Sevgisiz bir hiçtir o."