Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslam düşüncesinde mucize konusu, gerek kelami gerekse felsefi gelenek tarafından nübüvvet konusu icerisinde, değerlendirilmiştir. İslam kelamında bir olayın mucize olarak nitelendirilebilmesi için sahip olması gereken temel kriter, mucizenin Tanrı'nın bir fiili olarak nübüvvet iddiasında bulunan şahıs tarafından gerçekleştirilmiş olmasıdır.
10/10 puan verdi
Anlam ile Tanımlanmak
Anlam ile Tanımlanmak ✿ ✿ ✿ Anadolu coğrafyası, Yunan ile Pers Medeniyetlerinin buluştuğu, Grek ile Helenistik düşünce medeniyetlerini Bağdat’a taşıdıkları bir güzergâh ve yoğrulma yeridir. Malazgirt zaferiyle, bu doğu batı yoğrulması Hristiyan değerlerinden İslâm değerlerine geçti. Bu süreçten itibaren Anadolu’nun Yunan, Grek,
Anlamı Tamamlamak
Anlamı TamamlamakÖmer Türker · Ketebe Yayınları · 202078 okunma
Reklam
Gazalî ile çağdaş olan ve âlemin hudusu konusunda müstakil bir eser kaleme almış olan Efdalüddin Ömer b. Ali Gaylan, ““Bugünlerde bazı insanların kalplerinden şöyle bir düşünce geçmektedir: Hakikat İbn Sina’nın dediği şeydir; onun hata yapması anlaşılabilir bir şey değildir; onun söyledikleri şeylerle çelişen bir düşüncenin ma’kül sayılması mümkün değildir.” (İbn Gaylan, 1998, 13). Gazalî’nin filozofları hedef olarak seçmesinin temel sebebi sadece bu değildir. İbn Sina’nın düşünceleri bazı Sünnî çevreleri de cezbediyordu. Bunun sebebi sadece İbn Sina'nın düşüncelerinin felsefi derinliği olmayıp aynı zaman da, ahiret, nübüvvet, kader ve tasavvufi hayat tarzını, İhvân-ı Safâ’da gördüğümüz Bâtınî etkilerden uzak bir şekilde ele almış olmasıydı (Shihade, 2005: 142). Gazalî’nin öğrenim gördüğü dönemde, her ne kadar medresenin resmi müfredatı, dinî ilimlere özellikle fıkıh ilmine münhasır kılınmışsa da kısmen gelen tehlikeye karşı tedbir almak maksadıyla yetkin âlimler fılozofların düşüncelerini biliyorlar ve Cüveynî örneğinde olduğu gibi onların eserlerini okuyorlardl. Filozoflara karşı yükselen bu ilgiyi kırmak için Gazalî harekete geçti ve kendinden önceki kelamcıların yöntemlerini zayıf ve yetersiz buldu. Gazalî filozoflarla mücadele ederken filozofların yöntemini kullanmış, karşı çıktığı İbn Sina ve Farabî’nin nefis konusundaki düşüncelerini benimsemiş ve Aristo mantığım kelam’ı“ cedel yöntemine tercih etmiştir.
Ancak İslam akıl dini değil, akılcı bir din, yani onun esasları akla aykırı olmayan bir dindir. Eğer İslam'ın akıl dini olduğu tezi kabul edilecek olursa, ilahi vahyin inkarına veya toplumsal hayattan uzaklaştırılmasına götüren bir yol açılmış olur. Zaten bu tezleri ortaya atanların temel hedefi de kendi kuruntu ve düşüncelerinden ibaret olan birtakım prensipleri dinin üstünde göstermeye çalışmaktır.
Sayfa 157
42 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.