Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biz Seniz İlelebet Ölümsüz Atatürk: 27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle
  Sorularla Risale BEŞİNCİ BÖLÜM 5. BÖLÜM
Reklam
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Baba Tahir-I Uryan; Âlemin Manevi Yorumcusu
Modern dönemle birlikte felsefe analitik, empirik pozitivist mantığa indirgendiği için iflas etmiştir. Felsefe artık burada “bilgi/bilgelik sevgisi” değildir. Hele hele geç kapitalistleşen ve pozitivist depremin şoklarını yeni hisseden Ortadoğu toplumları için felsefe, dini ve manevi geleneklerle mücadele etme, onları tasfiye etmenin bir aracına
İbn-i Haldun / Akademi /Enis Doko/ "ESTETİK"
Enis Doko 27.05.23 Fizik Matematik Ve Teolojide Estetik Metafizik (hakikat bilimi) Aksiyoloji (değerler bilimi) Uzakdoğu tiyatrosu Güzelliğin doğası Nesnel= güzellik nesnelerin özelliğidir insanda değil dışarıdadır Öznel= aydınlanma etkisiyle şekillenmiştir, nesne de güzellik yok güzellik bakanın gözündedir, zihninde yerleşen düşünceyle güzellik
Allah'a ulaşan cennete ulaşır
   düşün-sorgula-bil-anla     diğer yazılar : woto.com/mehdi  buraya çeşitli yerlere yazdığım yazıları kopyala-yapıştır olarak koyuyorum. mevzular değişiktir. fakat bütünlük içinde okunursa kasdedilen geniş çerçeveden daha net anlaşılır. --- tüm müslümanların kuran-ı kerim etrafında İTTİHAD (birlik, birleşme) etmesi lazımdır. ittihada zarar
Reklam
Kırk Hadis Şerhi (El-Vafî) -1
HADİS الحديث الأول: إنما الأعمال بالنيات عَنْ أَمِيرِ الْمُؤْمِنِينَ أَبِي حَفْصٍ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ يَقُولُ: «إِنَّمَا اْلأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ، وَإِنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا
MÜSLÜMANLARDA İLİM ALGISI Sönmez KUTLU
Kur’an, bilginin peşinden koşmayı, onu öğrenip öğretmeyi ve biriktirmeyi, zaman ve mekân sınırlaması yapmaksızın bireysel ve toplumsal yükümlülük kılıp, araştırmaya, incelemeye, akletmeye ve düşünmeye ibadet olarak bakar ve ona eşdeğer ahlaki ve dini bir anlamı verir. Bilgi, insan için bir erdem ve kalite işaretidir ve daima değişmeye ve gelişmeye
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.