Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Olumulu buldugum bir yaziyi siz degerli 1k ailesiyle paylaşmak istedim 3 Mart 3Devrim HALKÇI KAMU EMEKÇİLERİ :3 Mart’ın Üç Devrimini İlelebet Yaşatacağız! Halkçı Kamu Emekçileri Gazete Kritik Haber merkezine yazılı bir basın açıklaması ulaştırdı. Açıklama şöyle; Halkçı Kamu Emekçileri Gazete
147 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Fakir Baykurt'un daha öncede "Kaplumbağalar" kitabını okumuştum."Eşekli Kütüphaneci" kitabını "Kaplumbağalar"kitabıyla karşılaştıracak olursam iki kitapta da devletin yaptığı bazı yanlışlardan bazı haksızlıklardan söz edilmiştir.Yine "Eşekli Kütüphaneci"kitabı kitap okumanın önemi çok güzel bir şekilde konu almıştır.Dil olarak gayet akıcı anlaşılır bir dille yazılmış,sürükleyici bir kitaptı.Ben çok beğendim.Okumak isteyen herkese tavsiye ederim... Yurdumuzda aydınlığa karşı güçlü bir direnme vardır.Bunlar,ortaya Atatürk gibi güçlü adamlar çıkınca sinsi sinsi yatıp uyur görünse de,buldukları ilk fırsatta başlarını deliklerinden çıkarırlar.Anlattım:Halkevleri'ni,Halkodaları'nı öyle kolayca kapatıverdiler! Hele Köy Enstitüleri'ni...Rahmetli İsmail Hakkı Tonguç'u düşünüyorum.O büyük adama kan kusturdular.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,5bin okunma
Reklam
Ölümünün 57. yılında Hasan Ali Yücel’i saygıyla anıyoruz… BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM… Hayatta ben en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Köy Enstitüleri ve İsmail Hakkı Tonguç.
"Nedir devletin vatandaşlara karşı görevleri?" diye soruyordu,dersimizin "yurt bilgisi" olduğunu öğrenen İsmail Hakki Tonguç. Benden yanıt alamayınca, öğretmenimiz Mümtaz Sayın'a dönüp şöyle dedi : "Bunlar yedi yüzyıldır konuşturulmadıkları için, çocuğun durumunu doğal karşılıyorum.Konuşturun bunları.Konuşturun ve düşündüklerini söylemeye alıştırın. İlk yapılacak iş bu."
Sayfa 178Kitabı okudu
Altı Ok'un kısa bir hikâyesi
CHP'nin Simgesi Cumhuriyet tarihimizin ilk grafikerlerinden olan İsmail Hakkı Tonguç'un bu simgeyi nasıl yaptığıyla ilgili ilginç bir bilgi vermekte... Altı Ok'un en uzun olanı Savaş Oku'dur ve bu ok çentiklidir. Diğer oklar (kısa olanlar) kiriş endamlı oklardır. Geçmişe bağlılık, insanları kapsayan, daima ileriyi hedefleyen anlamında Altı Ok kullanılmıştır.
Sayfa 500 - Kırmızı Kedi Yayınevi
İsmail Hakkı Tonguç (1893-24 Haziran 1960) Sandık Demokrasisi
"Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri, zor ve gerçek olanı. Öbürü kolayı, oyun olanı. Topraksızı topraklandırmadan... İşçiyi sağlama almadan... Halkı esaslı eğitmeden... Olmaz. Birincisi köklü değişim ister. Zordur ama, gerçek demokrasidir. İkincisi, sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin... Toprağı, işi olsun olmasın... Demagojiyle serseme çevrilen halk, elindeki kağıdı sandığa atar. Böylece... Kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu, oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor. Biz de demokrasinin kolayını seçtik. Çok şeyler göreceğiz daha..."
Sayfa 456 - Kırmızı Kedi Yayınevi 2016Kitabı okudu
Reklam
Türk milleti azgelişmiş bir millet değildir. Türk milleti az gelişmiş millet olsaydı, tarihe Nasrettin Hoca, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Dede Korkut, Köroğlu, Dadaloğlu, Mimar Sinan gibi bir kültür verebilir miydi? Türk milleti az gelişmiş bir millet olsaydı, çağımıza bir Mustafa Kemal Atatürk, bir İsmail Hakkı Tonguç, bir Nâzım Hikmet, bir Eyuboğlu, bir Feza Gürsey, daha nicelerini verebilir miydi? Türk milleti tarihteki kültürlere büyük katkısıyla, çağımızdaki değerleriyle, hem de nice değerleriyle çağdaş bir millettir. Türkiye bütün yıkımlara, kara hopurlara karşı kendini savunacak, varlığını, dününü bugününü küçültenlere, aşağılayanlara karşı kendini koruyacaktır.
İsmail Hakkı Tonguç
"Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri, zor ve gerçek olanı. Öbürü kolayı, oyun olanı. Topraksızı topraklandırmadan... İşçiyi sağlama almadan... Halkı esaslı eğitmeden... Olmaz. Birincisi köklü değişim ister. Zordur ama, gerçek demokrasidir. İkincisi, sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin... Toprağı, işi olsun olmasın... Demagojiyle serseme çevrilen halk, elindeki kağıdı sandığa atar. Böylece... Kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu, oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor. Biz de demokrasinin kolayını seçtik. Çok şeyler göreceğiz daha..."
Sayfa 456-457
104 syf.
9/10 puan verdi
Hakkında birçok şey yazıldı,çizildi hatta bir kesim birçok yönüyle Köy Enstitüleri'ni şehir efsanesi yapmaya kalktı. Kişisel fikrimi soracak olursanız: kesinlikle maddi ve manevi olarak arkasında durulması gereken bir projeydi. Burda salt ideoloji yarıştırmaktan özenle kaçınmamız gerekir. Bir başka söylemle, Finlandiya'yı Beyaz Zambaklar Ülkesi yapan Johan Vilhelm Snellman ve arkasındaki zümre ile aynı temel düşünceleri paylaşmaktadır Köy Enstitüleri. En belirgin fark ise - maalesef ki - Köy Enstitülerinin başarısız sonuçlanmasıdır. Can Dündar yerinde bir çalışmaya imza atmış, içinde geçen her bir karakterden ayrı ayrı sayfalar dolusu otobiyografi çıkabilir. Fotoğraflarla sayfaları süslemek projenin anlaşılması açısından çok yararlı olmuş. Son olarak objektif bir çalışmaya imza atan Can Dündar, sansür vurmadan,elekten geçirmeden projenin artılarını, eksilerini direkt okuyucuya aktarmış. Muhakkak ki hepsi birbirinden değerli lakin en etkilendiğim kısım Aşık Veysel ile ilgili olan pasajdır. Bahsi geçen türkü benim için ayrı bir anlam kazanmıştır. Tüm bu proje için başta Hasan Ali Yüce, İsmail Hakkı Tonguç olmak üzere daha nice isimsiz kahramanlara, böyle yürekli davranıp, hayıflanmayı bir kenara bırakarak bizzat ilk elden taşın altına el koydukları için derin saygı duyduğumu belirtmek isterim. Başarılı bir çalışma olmuş emeği geçenleri kutluyorum.
Köy Enstitüleri
Köy EnstitüleriCan Dündar · Can Yayınları · 2015350 okunma
Geri158
885 öğeden 871 ile 885 arasındakiler gösteriliyor.