Kendi ölümümü veya Bergetto’nun kitaplarında insanlara vaat ettiği türden, hatıralarımı, kusurlarımı, kişiliğimi yanımda götüremeyeceğim bir “sonraki hayat”ı düşünmekte zorlanmamın temelinde de aynı itiraz vardı; hatıralarım, kusurlarım ve kişiliğim var olmama fikrini kabullenemiyorlar, benim için ne hiçlik istiyorlardı, ne de kendilerinin olmadığı bir ebediyet.