Yemin olsun ki, Biz bu Kur’ân’da dillere destan olacak anlamları, insanlara türlü türlü ifadelerle anlattık. Buna rağmen insanların çoğu gâvurlukta ısrar ettiler.
Rubûbiyyet tevhîdi, fıtratta merkezlenmiştir. Yaratılmışlardan hiç kimsenin, rubûbiyyete itiraza mecali olmamıştır. Hatta küfrün başı İblis bile şöyle demiştir:
"Dedi ki: Rabbim, beni iğva ettiğin için.."(8)
Yine İblis şöyle demiştir:
"Senin izzetin için elbette onların hepsini iğva edeceğim."(9)
O, Allah'ın
89. Muhakkak ki biz bu Kur'an'da insanlara (gerçekleri anlatmak için) her türlü misali denedik. Yine de insanların çoğu inkârcılıkta direndikçe direndiler.
Kur’ân'ı kerim 114 sure'den oluşur. Bu surelerin 86'sı mekke dönemi, 28'i ise Medine dönemin de inmiştir.
- Fatiha Suresi Kur'an'ın ilk suresidir. Sure, 7 ayetten oluşur. Mekke döneminde inmiştir, ve iniş sırasına göre 5. suredir. Fatiha Suresi'nin ilk sure olması, surenin içeriğinde Kur'an öğretisinin bir
Mutaffifin Düzeni Olarak Kapitalizm
Bir tatfif, kenz, haram, talan düzeni olan kapitalizm, Rabbimizin biz kulları için var ettiği nimet ve zenginlikleri, Karunlaşmış bir “mutlu ve putlu” azınlığın tekeline hasretmekte, bu yetmezmiş gibi çarkları her daim yoksullardan o zenginlere servet transferini devam ettirecek şekilde döndürmeyi
İnsanların birçoğu iman etmeyecektir. Bu, Allah‘ın hükme
bağladığı ve neticesini ezelî ilmi ile bildiği bir meseledir. Bu nedenle biz çoğunluğu değil, hakkı baz alarak doğruya uymalıyız.
“…Fakat insanların çoğu iman etmez.” (Hûd Sûresi, 17)
“…Fakat insanların çoğu Ģükretmez.” (Bakara Sûresi, 243)
“…Lakin insanların büyük bir kısmı imanetmez.” (Rad Sûresi, 1)
“…Hal böyleyken insanların çoğu, inkârdan başkasını
kabul etmez.” (İsra Sûresi, 89)
Bu dört ayet de aynı şekilde insanların genelinin Allah‘a iman
etmediğini, şükür üzere bir hayat yaşamaya yanaşmadıklarını,
hakka uymadıklarını ve küfürden başka bir şeye razı olmayacaklarını ifade etmektedir.
...Fakat insanların çoğu iman etmez." (Hûd Suresi, 17)
...Fakat insanların çoğu şükretmez." (Bakara Suresi, 243)
...Lakin insanların büyük bir kısmı iman etmez." (Ra'd Süresi, 1)
"...Hal böyleyken insanların çoğu, inkârdan başkasını kabul etmez." (İsra Sûresi, 89)
Bu dört ayet de aynı şekilde insanların genelinin Allah'a iman etmediğini, şükür üzere bir hayat yaşamaya yanaşmadıklarımı, hakka uymadıklarını ve küfürden başka bir şeye razı olmayacak larını ifade etmektedir. Hal böyleyken çıkıp da "Bu kadar insan yanlış da bi siz mi doğrusunuz?" demek gerçektende abesten başka bir şey değildir. Hatta bu, sırf insanları doğru yoldan alı koymak için söylenmiş bir sözdür. Bunu söyleyenler gerçektende hakkı öğrenmek, bilmek ve yaşamak için söylemiyorlar. Ancak ve ancak insanları gerçek müslümanların etkisinden kurtarmak ve onları şüphe içerisinde bırakmak için söylüyorlar. Bu, insafla ve adaletle ne kadar uyuşuyor?
•"Sizi kim yarattı?" (Zuhruf Sûresi, 87. Ayet)
•"Yeri göğü kim yarattı? Ayı güneşi kim sizin hizmetinize sundu? Yağmuru kim yağdırıyor? Yağmur vasıtasıyla ölmüş toprağa kim hayat veriyor?" (Ankebût Sûresi, 61-63. Ayetler)
•"Yeryüzü ve üzerindekilerin sahibi kim? Yedi kat gök ve büyük arşın sahibi kim? Her şeye kâdir olan, her şeyin tasarrufu kendi elinde olan kim?" (Müminûn Sûresi, 84-89. Ayetler)
•"Size rızık veren kim? Ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkaran kim?" ( Yunus Sûresi, 31. Ayet)
•"Karada denizde sizi gezdiren; kasırga ve dalgalar içerisinde boğulmakla yüzyüze geldiğinizde sığınıp dua ettiğiniz kim?" (Yunus Sûresi, 22-23. Ayetler; İsrâ Sûresi 67. Ayet)