Öncelikle herkese okumasını kesinlikle tavsiye ediyorum. İlk başlarda kitaba konsantre olmakta zorlandım. Yazar eserde vatandaşı konuştururken çok düzgün bir Türkçe ile konuşturmuş, halk sanki günlük hayatta çok düzgün bir Türkçe kullanıyormuş gibi. Bu yüzden üslup biraz yapmacık olmuş. Ama kitabın ilerleyen kısmında Ezidilere yapılan zulüm, yaşadıkları acılar insanın beynine ve kalbine kazınıyor. Sınır komşularımız olan şeytana taptıklarını zannettiğimiz Ezildiler konusunda körlüğümden, cehaletimden utandım. Bu eserin en büyük katkısı önyargı duvarlarımızı biraz daha yıkmasıdır.
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,3bin okunma
Biraz sert bir eleştiri olabilir ama maalesef son zamanlarda çok arttı. Dini konularda böyle aşk sevda kelimeleri günümüz gençliğinin ağzına sakız olmuş. Bilhassa şu sözler köşkü, hayalhanem gibi dernekler bu konularda milletin zihnini çorba ettiler. Halbuki bir kimsenin Allah aşkını böyle kolay ağzına alamaması lazım. Yüksek bir takva, farzları, sünnetleri, nafilelerin yanında bir çok gecesinde iniltiler yoksa, bir günah karşısında beli iki büklüm olmuyorsa bu ne aşkı acaba.
Cazibedar siyaset ve boğuşma dairelerine dikkat eden, bazan kapılır; vazifesini yapamadığı gibi, selâmet-i kalbini ve hüsn-ü niyetini ve istikamet-i fikrini ve hizmetteki ihlasını kaybetmese de o ittiham altında kalabilir.
Peki bu siyasetin üstesinden nasıl gelinir. Siyasetten uzak durmak şahsen kolay ama bu sefer de art niyetli kimselerle dolup taşıyor o mecralar. Siyasi alanların istikameti için neler yapılabilir.