İstemek çok önemli.
Adım atmak ta önemli.
Ve asıl önemli olan kalbin güzel atması.
Ama sen de bunlardan birisini dahi göremiyorum sevdiğimi sandığım kadın.
Bir günümü bile sensiz geçiremezken, yıllar çok çabuk geçmiş sensiz.
Ve artık ağlamıyorum da. Nedenini merak etmesen bile söyleyeyim.Çünkü;
Hayatım da beni,mutluluktan gözyaşı döktüren insan var.
Ve bu kelime senden çok uzakta sözlerini tutmayan insan.
’Ben olmadan’sen olamazsın demiştin.Ama ben hayatım da şuan olmak istediğim yerdeyim.
Ve sana bakıyorum da üzülüyorum be.
Gözlerine bakıyorum.
Ve kalbinin atışını dinliyorum senin.
Hiçbir şey değişmemiş.Sanki hayatın durmuş senin.Çünkü:
Aynı sahte bakış,aynı sahte atış ve sahte bir hayat.
Bunların hepsini senin üstüne giydirdim ben.
Ve çokta yakıştı sana.
Güle güle kullan.Beni zamanında kullanan insan.
SALİH SARIKAYA/VEDA SOKAĞI
Bulunmak istediğim yerdeyim şu sıralar , senden hiç gidemiyorum . Aklıma gelişini seveyim beee adam , ne de güzel gülüyorsun . Öyle içten öyle sıcak ....
"Zihnim," dedi, "boş kalmaya isyan ediyor. Bana sorunlar ver, iş ver, zor bulmacalar, karmaşık analizler ver, işte o zaman olmayı istediğim yerdeyim.Ama hayatın sıradanlığından nefret ediyorum. Zihnimi kullanma açlığı çekiyorum."
Ercan KESAL – Peri Gazozu
Bu kitap bende çok derin izler bıraktı. Bir nefeste olan türden bir kitap tutacaksınız elinizde. Ercan Abi öyle bir konuşuyor ki sizinle kitlenip, kalıyorsunuz o insan yaşamları önünde..
Aslında yazmak istediğim bir kitap var. İşte Ercan KESAL tam bu formatta yazmış kitabı. Bir doktorun Anadolu insanını müthiş analizi.
Sessizliğin sesini ilk burada duydum. Öfkelenmeden, sadece susarak da ne kadar çok şey anlatılabileceğini ilk burada öğrendim. İstediğim zaman uyuyup uyanabildiğim, istediğim zaman susup konuşabildiğim, istediğim zaman hiç yadırganmadan hıçkıra hıçkıra ağlayabildiğim yada kahkaha attığım tek yerdeyim.
Evet ben bir deliyim ve kendim olabildiğim tek yerdeyim. Kimseye sahte gülücükler göstermek zorunda değilim. Sabahın köründe benden istenilenleri yapmak için bir yere gitmek zorunda değilim. Kimseyi övmek, şımartmak ve egosunu tatmin etmek zorunda değilim. Özgürlüğün tadını zerresine kadar çıkardığım, kimseye hesap vermek zorunda olmadığım, saçma
Eğer sizi tanısaydım parmaklarımı hafifçe kapatıp, elimi yüzüme dayayıp, kuvvetle muhtemel anlattıklarınızla dalıp giderdim. Sesiniz de anlattıklarınız gibi miydi?
Bahçemde kuşlar öterken, tüylerinin rengi gökkuşağına çalarken, okumak sizi çok güzel, keşke siz de olsaydınız.
Akarsular içi soğuyunca donuyor, bahar gelirken zamana öykünerek damla