Seni sevince kıpırdayan her şiiri
Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum
Sonra gittin.
Birlikte kışlıkları naftalinleyecektik.
Söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini
Bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim.
Herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine.
Sonra gittin.
Çocuk oldum bir daha, ağladım.
Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı.
Kitaplar, aşk, her şey.
Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım.
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
Herkese merhaba,
Kolera Günlerinde Aşk.
Gabriel Garcia Marquez tarafından yazılmış eser olur kendileri. Kitaba başlamadan önce küçük bir araştırma yapmıştım. Çok güzel incelemeler okumuş, kitaptaki aşka hayran olan çok kişi görmüştüm. Bu sebepten kitabı hemen okumaya özen gösterdim. An itibari ile de bitirdim. Size kitabın konusunu, olay örgüsünü
Amerikalı yazar George Raymond Richard Martin'in bu aralar sıkça rastladığım, sosyal medya kullanan hemen hemen herkesin bir kere de olsa okuduğu çok güzelbir cümlesi var. Bu cümleyi okuduktan sonra, iyi ki kitaplar var hee, diyorsunuz kendinize. Kitap okuyor olmanın verdiği o eşsiz huzuru ve gururu yaşıyorsunuz. Aslında günde 1 saat de olsa
Uzun zamandır buraya sadece okuduğum kitapları girip çıkıyorum. Bazılarınız biliyor ama sağlık sorunları ile uğraşıyorum maalesef ki yaşadığım tüm yoğunluk ve stres sonunda beni hasta etmeyi başardı. Bugün girdiğim filmden sonra netlik kazanacak olan bir kaç bulgu dışında daha iyi olacağımı düşünüyorum. Çok fazla kişi mesaj atmış hiç birinize tek tek dönüp cevap yazacak kadar kendimi iyi hissetmediğim için buradan toplu bir bilgilendirme yapmak istedim. Mesaj atan herkese çok teşekkür ederim. Daha iyi olacağım inşallah dualarınızı esirgemezseniz çok sevinirim.
Merhaba iyi akşamlar herkese. Kitap hakkında yorum yapmadan önce yaşadığım coğrafyadan bana kalanlardan bahsetmek istiyorum. Okurken “bize ne?” diyebilirsiniz, buna saygı da duyarım. Fakat benim bunu anlatmam gerek. Çünkü yaşadıklarım tamamen bize, biz doğarken, üzerimizden çıkartamayacağımız bir elbise olarak verilen ve azınlık sayılan