Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünya Vatanım Tüm insanlar kardeşim ve iyilik yapmak dinimdir.
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Reklam
Çocuklarda görülen travmalar part 2 ve son :)
Çocukların ilk okula başladıkları sürece kadar yaşadığı gördüğü her şeyi bilinç altına alır ve neyin doğru ve yanlış olduğunu bilmeden her ortamda konuşabilir. anne ve babanın odada yaşadığı birlikteliğe şahit olan bir çocuk uzman hekimler tarafından kontrol altına alınmalıdır. tuhaf fakat ciddi sorunlardır. Ergenlik:) Artık çocuklar karşı cinse ilgi duyarlar. Regl dönemler başlar , aşklar araya girer. Neyin doğru ve yanlış olduğu anlaşılır. fakat aşk aynı zaman da insana korku da getirir. Ben onu istiyorum ama ailem duyarsa biterim. Bu çocuklarda özgüven eksikliği meydana getirir. bir sorumluluk sahibi olurlar artık. En basit sabah yataklarını toplamak. Ebeveynler bunu zorunlu kılarsa yani onu yapmak için mecbursun şeklinde yaklaşırlar ise o çocuk mecburi bir şekilde yatağını toplamadığı zaman " annem/babam/ kesin bana kızacak" direk kendilerini karanlığa gömerler. O yüzden ne yapıyor bu bilinçsiz hatta daha kibar bir şekilde söyleyeyim Bu salak ebeveynler çocuklarını kısıtlayarak , onlara bir işi mecburi kılarak üstlerine giderlerse bu onlara karşı yapılan bir iyilik değil kötülüktür
Keşiş Thomas Merton şöyle diyordu: "Ruhani yaşam, sevgiden başka bir şey değildir. İnsan iyilik yapmak, yardım etmek ya da birini korumak istediği için sevmez. Böyle davranırsak, gelecek için basit bir seyi hedeflemis oluruz ve kendimizi eliaçık ve bilge kişi olarak görürüz. Bu davranışın sevgiyle hiç ilgisi yoktur. Sevmek, başkasıyla birleşmek, onda Tanrının kıvılcımını keşfetmektir.
Paulo Coelho
Paulo Coelho
Aziz Nesin
Aziz Nesin
"Elimi uzatsam parmaklarımın ölümün soğuğuna değeceğini biliyorum. Ben gençliğimden beri ölümü beynimin içinde taşıdığım bir kıymık gibi duyumsadım ve hiç aklımdan çıkarmadım. Böyle olmayı herkese ve özellikle bütün iyi insanlara salık veririm. Çünkü sürekli ölümü akıldan çıkarmamak hiçbir şeyden, Allah'tan bile korkmadan cehennem korkusu ve boş cennet umudu taşımadan durmadan iyilik yapmanın; iyi, doğru, güzel ve namuslu insan olmanın bence tek yoludur. Allah'tan bile olsa bir karşılık bekleyerek insanlara iyilik yapmak bence daha baştan Allah'la pazarlığa girişmek ve bir koyup beş almayı istemek demektir. Yine bence insan karşılıksız hiçbir şey umut beklemeden salt insan olduğu için ve yaşarken kendi de memnun ve mutlu olsun diye ceza korkusu ve ödül beklentisi olmadan iyi, doğru, güzel ve namuslu olmaya çalışmalıdır. Bunun da yolu bence nasıl da olsa öleceğinin bilincinde olmak ve hiç de karamsarlığa kapılmadan ölümü düşünmektir."
Zekâ, cesaret ve iyi niyetin birleştiği noktaya erişmek istiyorum. Bir şeyden korkacaksam, parasızlıktan değil, kendi gerçeğimi bulamamaktan korkmak istiyorum. Parça başı doğrularla avunmak yerine, bütünü kucaklamak istiyorum. Ağzımdan çıkan her sözün, her kelimenin doğru olmasını istiyorum. Ayağı yere basmayan bir malumat istifçisi, bir
Reklam
"Kötülere iyilik yapmak, denize su atmaktır." ~ Miguel de Cervantes
Ne gereksizmiş insanlara iyilik diye enayilik yapmak.
…iyilik yapmak, birilerinin ihtiyacını gidermek temel insani duygularımızdır. Ancak koşulsuzca ve dengede yapılması kaydıyla…
Vicdanı susturmak için iyilik yapmak tefeciliktir… çünkü vicdanlı davranışlar karşılık beklemeden, samimi duygularla dökülen gözyaşı gibidir..!
Reklam
Şimdiye kadar yalnız şunu öğrendim insana iyilik etmek için kötülük yapmak lazımdır Friedrich Nietzsche
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Dünya Adil Bir Yer Değil
Bugün dünyadaki 35. yılım, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim: İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.