"Sen o hikâyeyi biliyor musun Birgül? Hani padişah köylünün üstüne çok gitmiş, vergiyi vurmuş sırtlarına, ödemeyeni asmış darağacına. Köylü ağlamış da ağlamış. Sonra vakit geçende vergi istemeye yine gidilince jandarma bakmış bütün köy göbek atıyor. Padişah demiş ki, ‘Bırakın artık bunları, bunlar daha iflah olmaz!’ Bizimki o hesap Birgül. Daha buralar iflah olmaz.”
Deprem
Tutunamayanları okuyorum, Elazığ'da, Malatya'da hayata tutunmaya çalışanları izlerken. Bir Jandarma Arama Kurtarma(JAK) askerinin sesi ciğerimi dağladı. Azize'ye sesleniyordu, ağlamaklı sesiyle: Kurtaracağız seni, bekle. Keşke diğerleri de Azize gibi tutunabilselerdi.
Reklam
Asıl kongre, Sivas’ta toplanacaktı. Mustafa Kemal gayretlerini bütün memleketin bu kongrede temsilciler bulundurması üzerine topladı. Bu sırada Sivas valisi kendisine bir telgraf çekerek oraya bazı Fransız subaylarının geldiğini; eğer Mustafa Kemal bir kongre toplayacak olursa, Sivas’ın birkaç gün içinde işgal olunacağı tehdidinde bulunduğunu haber verdi. Mustafa Kemal bu haber ve tehditlere kulak asmayarak, 29 Ağustos‘ta Erzurum’dan Sivas’a doğru yola çıktı. Erzincan’dan batıya doğru gidişinin sabahı, Erzincan boğazında bazı jandarma subay ve erleri Mustafa Kemal’in önünü keserek: –Eşkiyalar Boğazı tuttular, tehlike var, geçilemez, dediler. Bu eşkiyanın kuvveti ne idi, bilen yoktu. Halbuki Mustafa Kemal dediği günde Sivas’ta bulunmalı idi. Otomobilleri ile yola devam edecekler, ateş edilirse aldırmayacaklar, ölen ölecek, kalan kalacaktı. Bütün bir milletten dünya savaşını kazanan devletlere karşı can fedakârlığı isteyen bir lider, en başta kendi hayatını ortaya atmasını bilmeli idi. –Otomobiller şose üzerinden gidecekler. Vurulan olursa, önem verilmeyecek. Tam şose üzerinde eşkiyaya rastlanırsa, hepimiz otomobillerden atlayacağız. Bunlarla buluşarak yolu açacağız. Ölmeyip kalanlar otomobillere binerek yine yollarına devam edecekler, dedi. Yürüdüler, boğazı geçtiler. 2 Eylül günü halkın heyecanlı karşılaması için de Sivas’a girdiler.
241 syf.
10/10 puan verdi
Zamanın Oğlu Pars
Mesut Aksu
Mesut Aksu
“Gizliliğin esasına riayet et ki; Onurlu yaşayasın.” Başlangıcında belki içinizi sızlatan bir hikaye olacak ama inanın sayfalar su gibi akıp giderken hayata başarıyla adım atan gençler ile birlikte keyifli anlar yaşayacaksınız, emin olun. Mahir’in, yeterince yokluk ve zorluk çektiği yaşamına bir de ailesinden ayrı yatılı okulda okuma
Zamanın Oğlu Pars
Zamanın Oğlu ParsMesut Aksu · İkinci Adam Yayınları · 09 okunma
ÇANKIRI HAPİSANESİNDEN MEKTUPLAR 2 Bir akşamüstü oturup hapisane kapısında rubailer okuduk Gazalî'den : «Gece : büyük lâciverdî bahçe.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.