Gök öyle yıldızlıydı, öyle aydınlıktı ki, ona bakınca insan ister istemez kendi kendine soruyordu: Böyle bir göğün altında huysuz ve kaprisli insanlar yaşıyor olabilir mi gerçekten?
Geçmişe ait olan her şeyi, bütün duruluğuyla canlandırıyor belleğim. Ama şimdiki hayatım o kadar belirsiz, o kadar karanlık ki! Ne olacak bunların sonu?
O zamanlar “ben, beni kimse görmediği zaman en çok kendim oluyorum” diye düşünürdüm. Yeni keşfediyordum bu düşünceyi. Kimse sizi gözlemiyorsa, içinizdeki gizli ikinci kişi dışarı çıkıp dilediği şeyleri yapabilir.
Yıldızlardan birinde ben yaşıyor olacağım.
Ben gülüyor olacağım bir tanesinde.
Ve geceleyin gökyüzüne baktığında
Bütün yıldızlar gülüyor gibi olacak…
Yalnızca senin gülen yıldızların olacak!