"Her şey vaktini bekler.." der Mevlana. Sabır bir sufinin tasavvuf yolculuğundaki yoldaşıdır. Şems ise sabrın manasını "Sabır sonunu gözlemek, sabırsızlık sonunu göremeyecek kadar kısa görüşlü olmaktır.." diye tarif eder. "Sabretmek öylece oturup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü hayal edebilmektir." Şems'in sözlerinde sabretmek zamanın sahibine dua etmektir. Biliriz ki gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir..
Müthiş bir kitap. Bazı insanlar zamanın çok ötesinden gelerek dünyamızı ziyaret ederler. Ve bizlere taşınması marifet isteyen manevi zenginlikler bırakırlar. O zenginlikleri alabilmek için ruhun ellerinin açık olması gerekir. Ruhun duyması gerekir. Dilin susması gerekir bazen, ruha söz vermesi gerekir. Insan kendi içinde ne kadar da bilinmez ve aynı zamanda da bilinebilir. Ibn Arabi kitabında "İnsan küçük alemdir" demişti. "Yaratıcının kendisine yarattıkları aracılığıyla bakması" olarak adlandırmıştı yaratmayı... Kendimizi ne kadar da az biliyoruz. Ne kadar da sağır ve körüz kendimize karşı. Kendimizi bilmek alemi bilmekti halbuki. Düşünülmesi, sorgulanması ve idrak edilmesi gereken halleri vardır insanın insan olabilmek için. Guzel kitaplar vardır, idrai edebilen için. Ve hayat başlı başına bir sanattır anlayabilmek için. Bazen de bilinen her şeyi söküp atmak gerekir zamanın ötesine geçebilmek için.